KAÇINILMAZ BAĞ (TAMAMLANDI)

KB 🕷 Bölüm 36

Selam benim canım KB bekleyenlerim..

Öncelikle güzel dilekleriniz için teşekkür ederim ve fark ettim ki kaç bölümdür yorumlarınıza da mesajlarınıza da dönememişim. İnstagramda görüştüğümüz arkadaşlarım haricinde okurlarımla buluşamamışız. tylndbk sayfasını takip edelim, burada yoksam oradan kesin görürüm mesajlarınızı.

Ben geçmiş yorumlarınızla buluşurken siz keyifle okuyun canlarım...

Bir mutsuzluk silsilesi...

Bazen uğursuzluk da mutsuzlukla da şahsa özel olmaz. Geneli kötüdür günün, domino taşı misali cenabet bir darbe sanki tüm evrene yayılır sinsi sinsi. Kayhan, gece planından emin bir şekilde Selen'i yatak odasına götürüp, onu karanlıkta soyduğunda başına geleceklerden habersizdi. Niyeti asla kötü değildi genç adamın. Selen, kocacım ayaklarına girişince ona bir ders vermek istemişti ama sabah olunca gerçeklerin gün yüzüne çıkacağı aklına gelmemişti hiç. Doğduğu günden beri peşinde koşan, ona hayatı zindan eden Selen'in baş belası olduğu kesindi ama böylesi bir afet olacağını hiç düşünmezdi şahsen. Hiç bu gözle bakmadığından mı dikkatini çekmemişti Selen yoksa gerçekten kör müydü Kayhan? Her ne kadar üzerini çarşafla örtse de Selen'in uyuyuşu bile izlenmeye değerdi.

İzlemişti Kayhan!

Selen'i tüm alıcılarıyla hissettiğini anladığı an kaçıp gitmesi gerektiğini bildiği halde izlemişti üstelik. Sonra düşünmeden yapamamıştı, Selen karısıydı mesela. İzlemesi sorun olmamalıydı ona göre ama diğer yandan sahte bir evlilikti onlarınkisi. Sanki çok lazımmış gibi tam olarak şu anda karısına başka bir gözle, yani tam olarak karısı olduğunu idrak ettiği bir gözle bakması mı gerekiyordu? Hayır, elini yanağının altına koyup mışıl mışıl uyumasından etkilenmemeliydi ama lanet olsun ki etkileniyordu işte.

Kayhan daha fazla  bu yatakta kalmasının bir çeşit intihar olduğunu düşündüğünden Selen'e yapacağı misillemeyi bile önemsemeden kalktı yataktan. İşe gidecek ve kafasını Selen haricindeki her şeyle oyalayacaktı genç adam.

Serhan da pek mutlu uyanmamıştı güne. Oysa bugün uzun zamandan sonra ilk kez evde kalıp tatil yapacağı bir gün olacaktı ama çirkef Nilay yüzünden huzuru kaçmıştı genç adamın. Saçını kestiğinde Nilay'ın böylesine üzüleceğini bilse kendi toplarını keserdi de kızın saçlarına dokunmazdı ama olan olmuştu bir kere. Nilay'ın sessizce ağladığına tanık olmuştu gece boyunca ve yanına gitmekle gitmemek arasında ikilimde kaldığı huzursuz saatler geçirmişti genç adam. Dürüst olması gerekirse yanına gidip ona sarılmak ve özür dilemek istemiş olsa da karşısındaki kadın Nilay olunca cesaret edememişti. Bir çeşit özür yerine geçer diye darmadağın ettikleri evi toplamış ve güzel bir kahvaltı hazırlamıştı Nilay için. Her ne kadar doğdukları an itibariyle kedi köpek gibi olsalar da hayranlık duyuyordu ona. O dik başlı ve dediğim dedik hallerini seviyordu. Başka biriyle evlendiğini bile hayal edemiyordu genç adam, bir tek Nilay'ın karakteri uyardı kendisine.

Serhan, düşüncelerinin gittiği yönü fark edince hızla çatıldı kaşları. Nilay'ın karakterinin kendi karakterine uymasından ona neydi acaba? Dün gece kavga anında başına ciddi darbe almış olmalıydı genç adam, aksi halde böyle saatlerce Nilay'ı düşünmez, onu üzdüğü için böylesine lanet okumazdı kendine. Saçmaladığını düşünerek çıktı evden ve ikiziyle karşılaştı kapıda.

"Hala yaşıyorsun." diyen Kayhan, kardeşinin etrafında bir tur atıp hasar kontrolü yaptı önce.

"Ne alaka oğlum ya!"