KAÇINILMAZ BAĞ (TAMAMLANDI)

KB 🕷 Bölüm 40

Selam benim canım KB bekleyenlerim..

Bu gün bilmem kaçıncı kez kahve döktüğüm bilgisayarıma kavuştum ve bu da demek ki yeni bölüm vaktidir.

Keyifle okuyun canlarım...

Birbirine akan iki kalp...

+18

Tamer, yanlış hatırlamıyorsa en son ayak bileğini sporda kırdıktan sonra geçirdiği ameliyat sonrasında narkoz etkisiyle uyandığında böylesine aptal hissetmişti kendisini. Ne olaylar, ne konular ne de şu an içinde bulunduğu durum hakkında sağlıklı çıkarımlarda bulunamıyordu ve hatta yaşadıklarının gerçek olduğundan bile emin değildi. Elleri çözüldüğünde uyuşmuş kollarını kendine getirmeye çalışırken bir de fark etmişti ki zaten bedenin her hücresi ayrı telden çalışıyordu. Özge oturmasını söylediğinde yataktan doğrulmak istediğinde hamurlaşmış bedenine bir nebze olsun dayanabilirdi ama yaşadığı bu baş ağrısı, bu iğrenç baş dönmesi yok mu, işte bu his kelimelerle ifade edemeyeceği kadar korkunçtu. Kendini zorlamaktan vazgeçerek tekrar hızla yatağa attığında da çok doğru bir karar vermediğini anladı. Ani ve hızlı hareketlerde başı hem daha fazla dönüyor, hem de beynine bıçaklar saplanıyordu. Bir süre gözlerini kapadığında uyumuş olmalıydı ama Özge'nin sesini de duyuyordu bir yandan, tepki veremiyordu sadece.

"Kızım, ne verdin bu adama? Uyandığından beri bir tuhaf?"

"Ceyda, ne boka o kadar çok verdin acaba?"

"Tamam da hemen ayılması lazım altı yedi saat çok uzun, işim var onunla."

"Kapat Ceyda kapat! Benim aklım senin gibi şeyde değil."

Tamer, Özge'nin sesini duyuyor ama içine düştüğü o tatlı ve derin girdaptan kurtulamıyordu. En azından Özge'nin tahminince yanı başında ciyaklayan sesi olmasa kurtulamayacaktı. Tamer gözlerini zorlukla açtığında sabırsız bir kadın buldu karşısında.

"Hadi Tamer, imamı daha fazla bekletemem. Babamın eşyalarından getirdim sana, duşunu al da bitirelim şu işi."

Tamer, hangi işi bitireceklerini hatırlamasa da Özge'nin yardımıyla tekrar yatağa oturdu ve onun iteklemeleri sayesinde banyoya ulaşabildi. Banyoda tekrar uyumuş olmalıydı genç adam ama Özge, ben çıkıyorum abdestini al, diye bağırınca, ki niye durup dururken abdest alması gerektiğini de hatırlamıyordu ama kendi başına en azından o işi halledebilmişti. Duştan çıktığında kendisine ait olmayan bir eşofman takımı geçirdi üzerine. Öküz Damı diye bir marka hatırlamıyordu ama beğenmişti giydiği takımı. Bundan sonra kendisi de tercih edecekti bu markayı ve galiba tekrardan uyuyacaktı Tamer. Uzanma niyetiyle yatağa yaklaştığında Özge karşısına geçerek elini tuttu ve adeta onu sürüklercesine çıkardı odadan. Özge'nin ayağının altından yer kaymıyor olmalıydı ama Tamer için beşik gibi sallanıyordu dünya.

Salon olduğunu düşündüğü yere geldiğinde dini kıyafetlerinin içinde bir adam, tahminince bir manav ve yaydığı kokuya bakılırsa bir de kasap buldu karşısında. Adamlar kendi aralarında ona acıyarak pek de genç olduğunu konuşurken Özge yere koyduğu minderlerin üstüne oturttu onu. Adamlar da yerlerini aldığında imam dualar okumaya başladı ve Tamer, daha önce dua dinlemenin böylesine bir uyku etkisi yarattığına tanık olmamıştı. Her ses bir çeşit ninni gibi geliyordu ona ama Özge'nin ara ara kolunu çimdiklemesi sayesinde uyanık kalabildi.

İmam, uzun bir cümlenin sonunda "Kaan kızı Özge'yi karın olarak kabul ettin mi?" diye sorduğunda Tamer gözlerini zorla açık tutarak ettiğini söyledi ve aynı sorular Özge'ye sorulurken gözleri açık olarak uyudu ta ki imamın ona mehir olarak ne vereceği sorduğu ana dek ama cevap vermesine gerek kalmadı. Özge büyük bir itirazla atıldı konuya.