Onu Kaybedemem

Bölüm 19: Gerçek

Bölüm 19

Bölüm şarkısı: Hirai Zerdüş Yangın Yeridir Kalbim

Pamir'den

Bora ile o geceki buluşmamızın üstünden 3 gün geçmişti. O günü hatırlarken yine tebessüm ettim. Ne kadar da emindi minik kardeşinin suçsuz olduğundan. Kim ne derse desin suçluydu işte. İhanetinin bedelini de ömrü boyunca bensiz kalarak ödeyecekti. Bu hayatta her şey affedilir ama ihanet asla affedilmez. Bir ilişkinin yürümesi için sadece aşk değil güven ve bağlılık da gerekir. Bir kere ihanet eden tekrar tekrar eder.

Saate baktım, 09.47. Birazdan yeni bir iş yapacağımız firma ile görüşmem vardı ve hazırlık yapmam gerekiyordu. Yeni yapılacak olan 7 bloklu bir otelin mimarisini bizim şirketimize vermek istiyorlardı. Otelin bir bloğu otelin ortakları için, bir bloğu özel misafirler için ve kalanı diğer müşteriler için tasarlanacaktı. Eğer bu işi biz alırsak geceleri bile çalışmam gerekiyordu çünkü proje çok büyüktü.

Ayrıca şirketin inşaat kısmında da bazı problemler vardı. Öğrendiğime göre inşaat kısmının başına getirdiğim kişi çalışanlara mobbing uyguluyordu ve bir çok kişi işten ayrılmak istiyordu. İşin ucunda benim hatrım olduğu için sabrediyorlardı ama ben buna izin verecek bir patron değildim.

Asistanımı odama çağırdım.

"Buyrun Pamir Bey."

"Şirketin inşaat kısmındaki Ali Yaman'ı odama çağır. 10 dakika sonra burada olsun."

Asistanım beni onaylayıp odadan çıktı. Çağırdığım eleman benim önemli çalışanlarımdan birisiydi. Kimse onu tanımasa da benim için çok önemli işler yapıyordu Ali. Onunla seneler önce tesadüfen tanışmıştık. O zamanlar yetimhanedeydi ve bana özenerek büyüyordu. Sonradan öğrendiğime göre tek hayali benimle beraber çalışmaktı. Ona söz vermiştim, istediği üniversiteyi kazanınca ona her türlü imkanı verecektim. Okulunu kazanınca da ona rahat etmesi için her şeyi vermiştim. Para, ev, kitap, kıyafet... Ne varsa işte. Şimdi ise şirkette beraber çalışıyorduk. Herkesin gözünde basit bir çalışan olsa da benim için önemi büyüktü. Hem işini yapıyor hem de bana yardım ediyordu. Şirkette ne zaman bir dedikodu kulağıma gelse hemen Ali'yi o bölüme yönlendirip gözlem yapmasını istiyordum. Daha sonra bana olan biten her şeyi en doğru şekilde anlatıyordu ve sorunu çözüyorduk.

"Beni çağırtmışsınız Pamir Bey."

"Gel Ali, otur şöyle."

Ali masamın yanındaki koltuğa oturdu.

"Bir sıkıntı mı var Pamir Bey?"

"Anlatırım, vaktimiz var. Ne içersin?" diye sorarken telefonu elime almıştım bile. Ali her zaman ki gibi bir şey istemediğini söyledi ve ben 2 tane sade Türk kahvesi söyledim. Bunca senedir beraberdik ama asla yanımda rahat olamıyordu. Belki de hâlâ yaşadıklarının hayal olduğunu düşünüyordu, kim bilir.

"Şirketin inşaat bölümünün başına yeni birisini getirdim, biliyorsundur. Bazı söylentiler çıktı, çalışanlara mobbing uyguluyormuş diye. Sen bir gözlem yap, ben de daha detaylı bir araştırma yapayım. Bakalım neler bulacağız."

"Tabii, ben araştırma yaparım. İzniniz olursa bir şey söylemek istiyorum."

Merakla başımı onaylarcasına salladım. "Nedense bu işin altından kötü şeyler çıkacakmış gibi hissediyorum. Sanki daha önceki basit dedikodular gibi değil. Dikkatli olmakta fayda var."

"Sebebini bilmiyorum ama ben de senin gibi düşünüyorum Ali. Bu konu gittikçe canımı sıkıyor. En kısa zamanda hallederiz."

"Başka bir şey yoksa ben çıkıyorum."