Bölüm 21
Bölüm şarkısı: Sezen Aksu Sen Ağlama
Pamir'den
"S-Senin ne işin var burada?"
O kadar zor konuşuyordu ki. Şaşkınlıktan ne yapacağını bilemiyormuş gibiydi.
Ona daha sıkı sarıldım, düşerse hayatta kalması imkansıza yakındı. "Seni almaya geldim, bizi kurtarmaya geldim. Ömrüm, seni kurtarmaya geldim. Yeniden..."
"Biz diye bir şey kalmadı. Sen evden çıktığın an bizden vazgeçtin. Şimdi buradan git. Seni istemiyorum." Sesi çok sertti.
Kollarımın arasından çıkmak için direndi fakat bırakmadım. Uğruna son nefesimi vereceğimi bilsem yine de bırakmazdım. Artık ayrılığa tahammül etmek istemiyordum.
"Bırak beni."
"Bırakmam. Bir daha o hatayı yapmam." Durup gözlerinin en içine baktım. "Gel konuşalım. Çözelim aramızdaki sorunu."
"Çözülecek bir sorun bile kalmadı aramızda. Artık sen kendi yoluna git, ben de kendi yoluma gideyim. Beni bırak, daha fazla yaralamadan bırak."
Ben söylediklerinin altında ezilirken o, kollarımın arasından sıyrıldı. Bir taksiye bindi ve son kez gözlerime bakıp kapıyı kapattı. Ben de hemen arabama binip peşinden gittim. Nereye giderse gitsin peşinden gidecektim. Yaptıklarımdan dolayı özür dilemeden onu kırgınlıklarıyla baş başa bırakamazdım. Daha biz sarılacağız, Çisil'in alnından öpeceğim, onun karnını okşayacağım, çocuğumuza onun yanında olduğumu hissettireceğim. Hiçbir şey bu kadar kolay bitemez. İkimiz de birbirimize bu kadar aşıkken ondan ayrılamam.
Sevilmediğimi anlasam yanında bir saniye bile durmazdım. Çünkü bu zorbalık olurdu. Fakat beni sevdiğini gözlerinden okuyabiliyordum. Bana olan kırgınlığı geçse yine ilk gün ki gibi boynuma atlayacaktı. Anladığım kadarıyla o da bundan korkuyordu. Kırgınlığını unutup bana sarılmaktan...
Evine gelmesi benim için iyi olmuştu aslında, bir daha adres aramakla uğraşmayacaktım. Kapıyı açmaya uğraşırken yanına gittim, yüzünü kaldırmadan gözlerini bana çevirdi.
"Seni istemiyorum, nesini anlamadın?" Gözleri çok boş bakıyordu.
"Bunu söylemek içinden gelmediği hâlde neden kendini zorladığını anlamadım sevgilim."
Ben sevgilim diyince bakışları gölgelendi, bir damla süzüldü yanağına doğru. Akmasına izin vermeden baş parmağımla sildim. İrkilip geriye çekildi.
"Lütfen bir daha karşıma çıkma. Ben bu hâle kolay gelmedim, çok mücadele ettim. Yine dağıtma beni, parçalama."
Kapıya tutunan elini aldım ellerimin arasına. "Ben seni kırmak için gelmedim yanına. Hata yaptığımı öğrendim. Seni geri kazanmaya geldim. Lütfen bana bir şans ver. Yeniden evimize gidelim, beraber olalım. Sensizlik çok zor."
Bakışlarındaki yumuşamayı görünce devam ettim. "Lütfen sakince konuşalım, sana her şeyi anlatayım. Eğer istemezsen giderim ama önce lütfen dinle."
Belli belirsiz başını sallayıp kapıyı açtı. Sonra beraber merdivenleri tırmandık ve evine geldik. Evine... Bensiz yaşadığı yere... Bensiz bir yerde yaşamış olması kalbime büyük bir hançer sapladı sanki. Acaba bensizliğe alışmış mıydı? Beni yeniden yanına kabul edecek miydi?
"Sen burada otur, ben duşa gidiyorum. Geldiğimde konuşuruz."
Anahtarını ve çantasını bir köşeye bırakıp bir kapıdan içeri girdi. Biraz sonra su sesini duyunca ayağa kalktım. O bekle dedi diye bekleyecek değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Onu Kaybedemem
Novela JuvenilTamamlandı. Çisil'in bir ailesi olsaydı belki de Çisil bu kadar güçlü olmak zorunda kalmayacaktı. Yaşıtları gibi okuluna gidecekti, mutlu olacaktı. En büyük derdi sınavlardan geçmek olurdu belki de. Ama hayat herkese adil davranmaz değil mi? Siz pl...