Sabah uyandığımda telefona " telefonu kapatman kurtuluş değil." Diye bir mesaj gelmesini beklemiyordum. Durmayacağını biliyordum ama ısrarla neden zarar vermeye çalıştığını anlamıyorum. Dersimiz Matematik ve ben bunu düşünüyorum. Kimin Benimle bir derdi olabilir anlamıyorum. Okulun hoparlöründe beni telefonda arayan sesi duyunca hızla kafamı kaldırdım. Bizimkilerde şaşkınca bana bakıyordu.
" herkese selam." Dedi. Hızla sınıftan çıktım.Bu anonslar sadece müdürün odasından yapılabilirdi. Merdivenlerden çıkarken o konuşmaya devam etti.
" beni tanıyan tanır, aslında burdan konuşmayacaktım ama tuana telefonlarımı açmayınca mecbur kaldım. Şimdi size bir sır vereceğim." Dediğinde müdürün odasına gelmiştim ama kapı açılmıyordu. Ağlamaya başladım. Korkuyordum .Kapıya vurdum ama açan olmadı . Bizimkilerde arkamdan gelmedi büyük ihtimalle şok olmuşlardı ama konuşmaya devam etti.
" tuana naz tiryaki ve Esat tiryaki aslında ikiz değiller Tuana yetimhaneden alınmış." Dediğinde umudumu kaybedip merdivene çöktüm. Ağlıyordum elimden Başka bişey gelmiyordu .
" bunları kendileri acı bir şekilde öğrendiler ama şimdi başka bir sır daha gün yüzüne çıkacak." Dedi. Ellerim buz kesti. Ben sadece ağlıyordum. Tüm okul dinliyordu. Oturduğum yerden kıpırdayamadım. Söyleyeceği şey ne bilmiyorum ama hazır değildim." Çağanın öldü diye bildiği kardeşinin Tuana olduğunu biliyor muydunuz? " Dediğinde dondum. Yalan çıksın diye dua ediyordum. Bu sefer yalan çıksın. Hani derler ya her şeyimi veririm, gerçekten yalan çıkması için her şeyimi verirdim. Ne kadar süre öyle kaldım bilmiyorum. Herkes benimle beraber duymuştu. Hızla merdivenlerden kalkıp okuldan çıktım. Annemler burda değildi ki? Nasıl gerçekleri öğrenecektim? Eve geldim. Odama çıktım ne kadar ağladım bilmiyorum uyuya kalmışım.
Gözlerimi açtığımda akşam olmuştu. Bi kaç saniye sonra kendime geldiğimde aşağıdan Esatın annemlere bağırma sesleri geldiğini anlayınca hemen yatağımdan kalktım. Aşağı indim. Annemleri çağırmıştı ,Tepkisizce gidip koltuğa oturdum. Esat sustu. Bana bakıyordu. Koltukta yan dönüp dizlerimi kendime çektim. Çağanla aynı yaştayız eğer kardeşsek Benim ikizim olan kişi Esat değil çağandı. O gizli kişiye lanet ediyorum. Gözüm boşluğa takılmıştı Esat ayaklarımın dibine oturunca gözlerimi ordan çekip Esata baktım.
Doğru değilmiş demesini istiyordum.
" tuana, senin başka bir ikizin varmış, yani doğru olabilir." Dediğinde tepkisizce kaldım ama içim yandı. Bağırmak istedim ama bağıramam ki, beni anlasınlar istedim sesim çıkmadı. Nefret ettim kendimden, nefret ettim herşeyimden. Annem ağlıyordu babam onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Annem Esat ve babamda biliyorlar ki asıl problem ben ağlamıyorsam var. Şuanda da tepkisizce durmam esatı korkutuyor.
" yarın sizin yetimhaneye gidicez." Dediğinde kafa salladım yavaşça kanepeden kalkıp merdivenlere doğru yürümeye başladım.Ellerim titremeye başlayınca anladım ki kriz geliyor. Odama çıkıp doktordan el titremelerim ve krizlerim için aldığım sakinleştiriciyi içtim sonra yatağıma girip uyumaya çalıştım. Sakinleştirici aynı zamanda uykumu getirince gözlerim kapandı.
Sabah uyandım kimseyi beklemeden direk evden çıkıp ormanda koşmaya başladım.
Telefonumdan mor ve ötesinin şarkısını açıp dinliyordum. Ölmek ister gibi koşuyordum. Çağanla kardeş olamazdık, arkadaş.... hiç olamayız. Biz artık hiç bişey olamayız. Yükler omuzlarıma ağır geliyor dayanamıyorum. Koşarken ağlamaya başlamıştım bile . Dermanım kalmamıştı ama durmadım. Bitsin istiyorum ama her seferinde başka bişey çıkıyor dayanamıyorum. Telefonum çalmaya başladığında olduğum yerde durdum. Ormanın ortasındaydım. Yine gizli numaraydı. Soluk soluğa kalmıştım. Çok terlemiştim ama hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lal
RastgeleHerkes okul dizisi olsun demiş, yine okulla alakalı yapıyorum. Babasının tayin sonucu ailesiyle temrenliye kasabasına gelen ve geçmişte yaşadığı şeyler yüzünden konuşamayan bir kız.... Tek arkadaşı tek sırdaşı ikiz kardeşi olan esatla beraber ye...