Esatların gittiği günün üstünden çok zaman geçmişti. Bugün o kadının bebeğini görmek için İstanbul'a gidecektim. Onun bir suçu yoktu. Esatla o günlerden sonra hiç konuşmamıştım. Handeyle Esat hala konuşuyor mu haberim yok. Çağanla çok güzel giden bir ilişkim var ama dün gece Kartal'ın hali beni çok endişelendirdi. İçmişti ve odama gelip hesap sordu.
Annem gelmeyeceği için bende tek gelmiştim. Taksiden inip Çağanların evin kapısını çaldım. Çağan kapıyı açıp beni görünce şaşırdı.
" ben geldiiim." Diye neşeyle bağırdığımda hızla bana sarıldı.
" niye haber vermedin?" Dedi. Ayrılıp yüzüme baktı.
" ben bebeği görmeye geldim. Haber vermiyim dedim ya ." Dedim. İçeri geçtiğimizde Çağanın annesi koltukta uzanıyordu. Yeni Doğum yapmıştı.Yanına yaklaştım. Beni görünce şaşırdı.
" merhaba. Hayırlı olsun." Dediğimde gülümsedi.
" teşekkür ederim canım. Konuşabildiğini duymuştum çok sevindim." Dedi. Merdivenlerden inen esatı gördüm ama umursamadım.
Çağana döndüm. " ben bebeği görmek istiyorum nerde?" Dedim. Esat şaşkınlıkla " tuana." Dedi ama umursamadım.
" yukarıda hadi gel biz bakalım." Diyen çağanı takip ettim yukarı çıktık. Bebeğin odasına girdiğimizde beşikte yatıyordu çok tatlıydı. Kucağım aldım küçücüktü. Gözlerim doldu.
" çok tatlı. Minnacık." Dediğimde çağan da arkama geçti.Sırtımı ona yasladım.
" çok güzel bi bebek. Çok güzel bi kız olucak." Dediğinde gülümsedim. Çağana baktım.
" adımı koydunuz mu?"
Gülümsedi.
" hayır koymadık. Güzel bişey bulamadık." Dediğinde gülümsedim. Bebeği alıp aşağı indik bi koltuğa oturdum. Çağanın annesine baktım.
" çok güzel bi bebek, çok küçük, umarım Bahtı çok güzel olur." Dediğimde Gülümsedi.
" adını Ne koyacaksınız?" Dedim." adına daha karar veremedik senin aklında bişey varmı?" Dediğinde şaşırdım sonra gülümseyerek kucağımdaki bebeğe baktım
"Aklımda bişey varmı?" Dedim fısıldayarak. Sonra Çağanın annesine döndüm.
" Aden olabilir. Cennet bahçesi demek. Bana tam olarak bunu çağrıştırdı. Çok güzel bi bebek. Adı yakışır." Dedim memnuniyetle Gülümsedi.
" sevdim bunu aden olsun." Dedi. Bebeğin kulağına yaklaştım.
" senin adın aden, çok güzel bir ismin var artık aden." Dedim.
Aden hafif gözlerini araladığında Güldüm. Çağana baktım
" adını çok sevdi galiba." Dedim çağan bana yaklaştı.
" bence o direk seni sevdi aynı benim gibi ." Dediğinde yalandan öksürdüm.
Esat ve Çağanın annesi güldü.
" benim yarın dönmem gerekiyor. Okulum var malum. Zaten ben bebişi görmeye gelmiştim." Dediğimde Esat araya girdi.
" bizde bizi özlemişsindir sandık." Dedi.Bebeğe bakarken umursamazsa konuştum.
" özlememek için vedalaşmak istemiştim ama umrunda olmamıştı o yüzden konuşma bence. Yanına oturdum. Kalkıp en uzak yere oturdun. Eve arkadaşın geldi. Size içecek getirdim. O kızı sevmediğim halde sen mutlusun diye sustum ama sen içecekleri getirdin bence sen odana çık demiştin hatırlatırım." Diyip kucağımda adenle ayağa kalktım." ben adeni yatırayım." Dedim ve yukarı çıktım. Adeni beşiğe koydum. Ve yere çöktüm. Beşik düşük bi beşikti. Beşiği sallarken konuşmaya başladım.
" ablacım diğerleriyle tanıştın mı bilmiyorum ama tanısan çok seversin. Esat abin biraz düşünmeden hareket eden biri ama çok iyi kalplidir. Leya ablan, tam bir doğa aşığı, sakin biri, hatta sinir bozucu bi uzlaşma tavrı var ama sinirlenirse korkun." Diyip güldüm.
" sonra Ülkü abla var, o da böyle süslü ama baya sert kız, tersi pistir. Abilerin var , Mete ve yağız, onlarda kendi hallerinde takılıyorlar ama çok korumalılar. Seni de çok korurlar. Bende çok korumacıyım ama sanırım birazda sinirliyim." Dedim. Birinin yanıma çöküp bana sarıldığını hissedince irkildim." benim sevgilim sakin." Diye kulağıma fısıldayan çağanı duyunca rahatladım. Adenin parmaklarını tuttum.
" çok küçük, çok masum, sence bu değişiklikleri kaldırabilecek mi? Yani seninle benim anne ve babalarımızın durumunu?" Dediğimde çağan yanağımı öptü.
" bence o sana benzeyecek. Her şeyi halleder yani." Dedi.
" hem baban küçüklüğünün sana benzediğini söyledi." Dediğinde şaşkınlıkla arkamdaki Çağana baktım." ciddi misin?" Dedim gülerek kafa salladı.
" seninle çok iyi anlaşır bence. Tabii sen kıskanç bir abi olmazsan." Dedim. Çağan hafif yanıma doğru oturup Adene baktı.
" hele bir büyüsün. Kıskançlık falan onların zamanı gelir. Ben kimseyle paylaşamam gibime geliyor." Dediğinde güldüm. Çağanın taklidini yaparcasına konuştum
" adencim bu çocuk kim? Senin şuan evde ders çalışıyor olman gerekiyordu. Kim bu dallama?" Diyip kahkaha attım. Çağan sinirle bana baktı.
" tabii kızım, valla bacaklarını kırarım." Dedi.Yalan bi üzüntüyle ona baktım.
" bizde kardeş sayılırız. Benimde bacaklarımı kıracak mısın abi?" Dediğimde sinirle konuştu.
" ne abisi kızım? Biz sevgiliyiz." Dedi. Omuz silktim.
" bizde kardeş sayılırız." Dedim. Çağan aniden yüzüme yaklaşınca yutkundum.
" sen abini mi öpüyorsun yani?" Dediğinde inadına biraz daha yaklaştım.
" ama sende her kız kardeşini öpecek misin böyle?" Dediğimde bu sefer çağan yutkundu. Tam öpecekken geri çekildim.
" çok ayıp abi, aden burda." Dediğimde çağan belimden tutup yanağımı öptü ve kafasını boynuma koydu.
"Bi daha bana abi dersen, seni tam meydanda öperim." Dedi sinirle tıslayarak.Kafasını kaldırıp yanağından öptüm.
" ne abisi ya ? Sen sevgilimsin benim." Dedim ve yanağından öptüm. Çağan memnuniyetle gülümseyip kafasını boynuma koydu iyice bana sarıldı. Gülümsedim.(Kartal'ın anlatımıyla)
Küçük bir kız çocuğu, daha 8 Yaşından beri kalbimde yerini almıştı şimdi ise 17 yaşındayız. Eğer ona duygularımı söylemeseydim aramız bozulmayacaktı ama arkasından iş çevirir gibi olsun istemedim. Beni sadece kuzeni olarak görüyordu. Kimseyi sevmem diyodu ama sevdi.
Çağan ona iyi geliyor ama benim kalbim kuruyor. Çok dik başlı, çok sağlam ama korktuğunda yada üzüldüğünde küçük bi kız çocuğu gibi oluyor. Savunmasız oluyor. O Selçuk denen it onu en savunmasız yapan kişi, ona bu acıları çektiren kişi....
Farketmedim sanıyorlar ama tuana uyuyamıyor. Ondan uykularını alanları gebertmek istiyorum. Çok masum oluyor korktuğunda ama korkmasını istemiyorum. Küçükken Selçuk olayından sonra çok kabuslar görürdü. Ne zaman kabus görse onu sakinleştirmek için bişeyler anlatırdım. Beni dinlerken uyurdu. Esatla her zaman onu koruyup kollardık.
Taa ki yaz aylarında bize geldiklerinde ona sevdiğimi söyleyene kadar... esatta çok sinirlenmişti. Sonra üçümüzün arası bozuldu. Tuana bizim buraya gelse bile benimle muhattap olmazdı. Ben işaret dilini aramız bozulmadan önce onun için öğrenmiştim. Çok sevinmişti ama aramız bozulduktan sonra Ne zaman konuşmaya çalışsam yokmuşum gibi davranırdı.
Bi süre sonra bende uzak durdum. Bi anda anlamadığım bi şekilde öfkeli biri oldum. Okulda korkulan birileri olduk ama tuana için kimin kim olduğu hiç farketmez. Bunu bizim okula ilk geldiği gün de biliyordum. Bizimkilerden biri ona bulaşırsa asla geri durmaz. Aklımda hala o varken birini sevmem çok zor. Onun nasıl aklımdan çıkartırım hiç bilmiyorum ve sanırım çıkarmakta istemiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lal
CasualeHerkes okul dizisi olsun demiş, yine okulla alakalı yapıyorum. Babasının tayin sonucu ailesiyle temrenliye kasabasına gelen ve geçmişte yaşadığı şeyler yüzünden konuşamayan bir kız.... Tek arkadaşı tek sırdaşı ikiz kardeşi olan esatla beraber ye...