Sabah esatla beraber bizimkilerle buluşmak için evden çıktık. Şimdide göl kenarında oturuyorduk. Herkes benle Çağan adına sevindiğini söylemişti. Sevgili olmamıza çok sevinmişlerdi ama içim bugün çok buruktu. Esat çağan bana yaklaştıkça kıskanıyordu. Komik oluyordu. Saat geldiğinde hep beraber mahkeme için adliyeye geçtik. Mahkeme için beklerken Çağanın annesi babası ve bizim annemiz babamız geldiğinde onlara göz devirdim hiç birini görmeye tahammülüm yoktu
Çağanla el ele sandalyede oturuyorduk. Sesini duyunca ona baktım.
" merak etme."dedi. " bu mahkemeden sonra Ne olursa olsun biz hep beraber olucaz. Burdan çıkan hiç bir sonuç seni benden ayıramaz."Gülümsedim. O da gülümsedi. Babamın sesini duyunca o tarafa baktık. Sinirle bize bakıyordu.
" siz kardeşsiniz artık. Ne bu saçmalık ayrılın." Dediğinde çağana baktım. Elimi iki avcunun arasına aldı.
" Kusura bakmayın. Sizin işleriniz bizi ilgilendirmez. Biz kardeş değiliz gördüğünüz gibi sevgiliyiz." Dedi. Öyle bir söyledi ki ben bile ayrılmayacağımıza ikna olmuştum. Bi gülümseme yayıldı suratıma , esata baktım o da gülümsüyordu.Sıra bize geldiğinde mahkeme salonuna girdik. Annem babam onları anlattıklarında yani annem babamı benim yakaladığımı söylediğinde hakim direk bana baktı. Gözlerim dolmuştu yine olayları dinlemek iyi gelmemişti.
" seni dinleyelim tuana."diyen hakimin sesini duyunca ayağa kalktım. Annemin avukatı hakime konuşma engelli olduğumu söyleyince hakim gülümseyerek kafasını salladı .
" merak etme söylediklerin kayıt altına alınıcak. Biri seni çevirebilir mi?" Dediğinde esat ayağa kalktı.Gözyaşlarımı silip işaret diliyle konuşmaya başladım
" Doğruydu onları ben yakaladım. Eve girdim ama konuşamadığım içinde sessizdim. Şarj aleti almak için annemlerin odasına çıkmıştım. Banyodalardı çıkacaklarını anlayınca saklandım. Çıktıklarında gördüm. Uygunsuz bi şekildelerdi. Sonra bunu çağana yani erkek arkadaşıma anlattım. O zaman arkadaştık. Kadını tanımıyorduk ben Çağanın evinde görünce annesi olduğunu anladım. Saklayamadım söyledim. Sonra esata ve anneme söyledim babamda inkar etmedi. Dün de annemden boşanıp o kadınla evleneceğini bi çocukları olacağını söyledi." Dedim.Esat söylediklerimi çevirdi ama aynı zamanda kanmerayla kayıt altına almışlardı. Bi kaç kişi daha dinlendikten sonra karar açıklanacağı için ayağa kalktık. Annem velayetimizi istemişti. Aynı şekilde babamda.... Hakim konuşmaya Başladı.
" karar... tarafların anlaşmalı bir şekilde boşanmak istediklerinden dolayı boşanmalarına ve iki tarafında çocukları istemesi sonucu , kızları tuana naz tiryakinin, sağlık durumu gerekçesiyle annesinde daha iyi olacağından velayetinin anneye , esat tiryakinin , ise velayetinin babasına verilmesine karar verilmiştir." Dedi ama sanki beni boş mezara koyup diri diri gömdü.Annem beni alıp gidecekti. Şimdi esat yoktu. Çok uzağa gidemezdi ama giderdi... hakim salondan çıkarken ben öyle kalmıştım. Koluma biri dokununca yavaşça o tarafa döndüm. Annemdi.
" hadi kızım gel." Dediğinde iğrendirmesene suratına baktım. Hayatımı mahvetmişlerdi. Kolumu hemen çektim. Esat yanıma doğru geldiğinde ona sarıldım. Ağlamaya başladım. Uzaklaşmak istemiyordum bunu biliyordu.Esat geri çekilip yüzüme baktı. Ağlıyordum o da ağlıyordu ama umursamadık.
" ağlama, en fazla Nereye kadar gidebilirsiniz. Seni bırakmayız biz lütfen ağlama." Dediğinde zorla ellerimi kaldırdım.
" gitmek istemiyorum lütfen. Ayrılmak istemiyorum. Seni o adamla o kadınla aynı evde bırakmakta istemiyorum." Dedim. Esat bana sarılıp saçımı öptü." ben burdayım annem çok uzağa gidemez. Saçmalıyorsun biz kardeşiz bizene ikisinin arasındaki mevzudan yine görüşücez." Dediğinde gözyaşlarımı sildim haklıydı. Biz yine yan yana gelirdik. Bakışlarım çağana döndü. Ona bakıyordum o da bana bakıyordu. Annem konuşmaya başladı.
"Kocaeli'ye gidiyoruz. Teyzende kalıcaz bi süre sonra ev tutucaz orda." Dediğinde anneme baktım. Kocaeli İstanbul'a 4-5 saat uzaklıktaydı. Esat sinirle anneme baktı." İstanbul'da da gidecek yerimiz var. Kocaeli nerden çıktı? Sen gidebilirsin ama tuanayı göndermem oraya bilmiyor musun zaten bu kız orda bu hale geldi. Az vicdanınız olsun 3 günde siktiniz hayatımızı." Dedi sinirle. Haklıydı da ben orda bu hale gelmiştim. Çağana baktım o da orasının bana iyi gelmediğini anlamış olacak ki sinirlendi. Beni kolumdan tutup anneme döndü.
"Ne zaman gidersiniz bilmem ama gideceğiniz son dakikaya kadar tuana benimle. İstesenizde istemesenizde."dedi ve beni kolumdan tutarken salondan çıkarıp asansöre doğru götürdü.Asansör geldiğinde hızla içeri girdik. Kapıların kapanmasıyla Çağanın bana sarılması bir oldu.
Bende sarıldım. Kafamı boynuna koydum.
" sadece 4-5 saat ."dedi. " bu bizim için engel değil. Seni kilometreler bile Benden ayıramaz."Benden ayrılıp yüzüme baktı. Ellerini yanaklarıma koydu.
" orda ne oldu bilmiyorum. Umrumda da değil sormayacağım. İstersen anlatırsın ama eğer ters bişey olursa sadece beni ara lütfen. Telefonun açık olsun beni merakta birakma."Dediğinde gözümden bi damla yaş düştü. Cebimden not defterimi çıkardım.
" ayrılmak istemiyorum uzaklaşmak istemiyorum." Yazıp ona gösterdim. Çağan kağıdı okuyup bana döndü. Biraz bana yaklaştı.
" böyle işte."dedi. " ne kadar uzak olursak olalım biz hep böyleyiz aslında."Gülümsedim. Ben konuşamıyordum ama o benim yerime bile konuşuyordu. Çağanın yanağından öptüğümde heyecanla bana baktı.
"Acaba birazda şuralardan mı öpseydin?" Dedi ve dudaklarını gösterdi. Gülerken göz devirdim. Tekrar yanağını öptüm. Gülümsedi. Asansör durduğunda adliyeden çıktık. Telefonum öttüğünde açıp baktım.
" bu akşam gidiyormuşsunuz." Yazmıştı esat. Çağana mesajı gösterdim.
" madem öyle bizimkileri arayalım. Gelsinler hep beraber vakit geçirelim." Dediğinde heyecanla kafa salladım. Çağan bizimkileri arayıp lunaparka gideceğimiz söylediğinde çok mutlu olmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lal
De TodoHerkes okul dizisi olsun demiş, yine okulla alakalı yapıyorum. Babasının tayin sonucu ailesiyle temrenliye kasabasına gelen ve geçmişte yaşadığı şeyler yüzünden konuşamayan bir kız.... Tek arkadaşı tek sırdaşı ikiz kardeşi olan esatla beraber ye...