Çok Yoruldum (11.Bölüm)

294 13 4
                                    

Sabah Vartolu kızını uyandırmıştı.

-Melek hadi kalk, bak matematik kitabın dışarlarda sonra okulda ararsın.

-Matematiği seviyorum ama sıkıcı ders. O kalsın evde olmaz mı?

-Hı hı olur canım sonra karnende matematik evde kalmak istemiş yazarlar, sıfırı basarlar.

-Ya baba kim kızını sabahın 6 sın da matematik dersi ile uyandırır?

-Melek saat 08.00

-Heee.. Ne yarım saatim var. Hazırlanmam lazım benim.(Melek hızlıca yataktan kalkar ve hemen banyoya koşar)

-Okula yetişebil de hazırlanmayı boş ver sen.

Hep beraber kahvaltı yaptılar.

-Baba ben doydum afiyet olsun sen hiç rahatsız olma ben kendim gideceğim bugün.

-O niyeymiş?

-Ya baba koskoca mahalle de sadece bir tane arkadaşım var. En azından yolda filan tanışırım.

-İyi tamam ama kötü bir şey derlerse bütün iletişim kesiliyor, tamam mı?

-Tamam canım.

Melek ayakkabılarını giyiyor.

-Harçlığın var mı senin?

-Var, var.

-Kızım 15 dakika da yetişirsin merak etme tazı gibi koşuyorsun zaten. Al sen şu parayı kantinden bir şeyler alırsın.

-Tamam görüşürüz. Görüşürüz Medet amca.

-Görüşürüz Melek.

-Baba, gelmeyin beni almaya ben kendim gelirim. Lütfen bir şey deme.

-İyi tamam, mahallenin içinden gel. Eğer sana kestirme yol filan derlerse dinleme.

-Babacım, canım ben salak mıyım sence?

-Yok, kişiliğinde çok güvenme problemi var.

-Bay bay baba, esprilerini akşama sakla.

Melek apartmandan çıkar ve okula doğru yürümeye başlar.

Yolda Mert ile karşılaşır.

-Mert.

-Melek, sen kendin mi gidiyorsun okula?

-Evet, babamdan izin aldım merak etme. Beraber gideriz değil mi?

Beraber okula doğru yürürler.

-Tabii ki. Dün babanı biraz kızdırdım.

-Neden öyle dedin. Ayrıca benim babam sinirli biri değil. Aslında bana karşı sinirli biri değil benim gördüğüme göre sen de bu aftan yararlanabilirsin.(Gülüşürler)

-Sana yakın olmamı istemiyor.

-Neden istemesin ki? (Melek Güler)

-Aramızda bir şeyden olduğundan korkuyor. Benim de seni üzeceğime inanıyor. Çünkü hangi yolun yolcusu olduğumu biliyor.

-Sen neden beni üzecekmişsin ki? Ayrıca ben senden hoşlanmıyorum kafanda kurma.

-Kafamda kurmadım, sadece tahmin ettim, baban da benim düşündüğüm gibi düşünüyor. Diğer soruna gelince, burası Çukur. Ben burada doğdum, buranın laneti benim de üzerimde baban bu yüzden benimle arkadaş olmanı istemiyor. Belli ki bana karşı bir şey hissetmişsin.

-Ya ben seni daha doğru düzgün tanımıyorum bile ne hoşlanması?

-Tamam, özür dilerim ama sen bana o kadar yakın davranınca ben de...

-Sana âşık olduğumu sandın. Ben sadece babama anlatamadıklarımı anlatabileceğim bir arkadaş istemiştim. O zaman, madem kötü birisin artık benden uzak durursan sevinirim. (Melek okul kapısından girer ve sınıfa yönelir.)

Sınıfa geldiğinde Karaca'nın yanının boş olduğunu görmüştü ve hiç bir şey söylemeden gidip oturmuştu.

-Ya kalksana burada Akşın var.

-Başka yere otursun.

-Senin yerin burası değil yalnız. Kendi yerine otur.

-Ben artık burada oturacağım.

-O nedenmiş?

-Çünkü ben öyle istiyorum.

-Senle mi uğraşacağım ya. Akşın hadi gel başka yere oturalım.

Ders başlamıştı. Mert kafasını çevirip ara ara Melek'e bakıyordu. Ama Melek duruşunu bozmuyordu çünkü onu babası yetiştirmişti, asil ve yıkılmaz olmak zorundaydı.

Teneffüste kantine inip poğaça ve meyve suyu almıştı. Aklı çok karışıktı, annesinin kim olduğu, Çiyan'ı babasına söyleyememesi, Yıldız ve babasının onun hakkında ne konuştukları. Bunların üzerine bir de arkadaş darbesi gelmişti.

En büyük endişesi, çocukluğundan beri annesinin onu hiç sevmemesi düşüncesi idi. Okul çıkışında Melek eve gitmek istemiyordu. Babasını aramıştı.

-Alo, baba.

-Efendim Melek.

-Baba ben okuldan çıktım.

-Evde misin sen?

-Hayır, ben biraz dolaşsam diyecektim. Çok sıkıldım, yanımda para da var.

-Nereye gideceksin?

-Bilmem biraz dolaşırım sonrada bir kafede oturur gelirim. Akşamdan önce evde olurum söz.

-Tamam ama dikkat et.

-Tamam baba. Sen evde değil misin?

-Evde değilim. İşim var şimdi kapatmam lazım, görüşürüz.

-Görüşürüz baba.

Melek:

Artık çok yorulmuştum. Çok zor zamanlar geçiriyordum. Babam neden benim yaşadıklarımı bir yabancıya anlattı ki? Babama bir şey olursa korkusu beni benden alıyordu. Ben bir tek babama güvenirim. O benim sığınağım, benim duymak istemediğim acılarımı saklayan kişi. O beni koruyor ise ben de onu korumalıyım.

Arkadaşlar hikâye ile ilgili konular hakkında fikirlerinizi yaza bilirsiniz. Melek ve Vartolu hakkında yorum atarsanız çok mutlu olurum.

Okuduğunuz için teşekkürler :)

(Yazım yanlışları çok fazlaydı onları düzeltip yeniden yayınladım.)Konu değişikliği yapılmamıştır.)

ÇUKUR (Babasının Meleği)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin