Gerçekler Acıdır (41. Bölüm)

155 3 9
                                    

Melek zar zor tutunarak yürümüştü. çalan telefonunu açınca arkadaşlarına buluşmayı iptal ettiğini söyleyip kapatmıştı. İçindeki burukluk yerini koca bir boşluğa bırakmıştı. Babasının söylediği şeyler yalandan ibaret gözüküyordu. Yalan üzerine kurulmuş bir hayat, ne kadar iyi olabilirdi ki?

Sadece yürüyordu, nereye gittiğini, kime gittiğini bilmeden sadece yürüyordu. Hiç bir yere gitmek istemiyordu, boşluğa gitmek ve kaybolmak istiyordu. Başka bir seçeneği de yoktu zaten bir süre sadece ve sadece yürüdü başını kaldırdığında kendini tanıdık bir yerde buldu. Mert’in evinin önü... Anlamsız bir ifade ile gülümsemişti.
Kapıyı çalıp beklemeye başladı. Kapıdan gelen sesle Melek kendini biraz olsun rahatlamış hissetmişti.

“Geldim!”
Mert kapıyı açtığın da karşısında Melek’i görmeyi hiç beklemiyordu.

“Melek... senin ne işin var burada?”

“Uzun süreli misafir kabul eder misin?”

Melek ağlamamak için dimdik bir şekilde Mert’e bakıyordu. Mert duydukları karşısında ufak çaplı bir şok geçiriyor ve Melek’in dolu gözlerinden gözlerini alamıyordu. “Hadi, içeri gir.”
Melek tereddüt bile etmeden içeri girmişti. Melek içeri girip oturmuştu. 

“Anlatmak ister misin?” Mert’in sorusuyla Melek’in gözleri Mert’e çevrilmişti. “Ne? Ne anlatacağım ki?”
“Neden üzüldüğünü anlatmakla başlayabilirsin mesela.” Melek kaybetmiş bir ifadeyle Mert'e bakmıştı. “Haklıymışsın.”

Mert, Melek’in yorgun gözlerine bakarken içten bir gülümsemeyle konuşmaya devam etmişti.  “Ne öğrendin? O gün sana yazdım onu mu diyorsun? Sonra bana geri dönmedin ben de baban görmesin diye yazamadım.”
Melek şaşırmış bir ifadeyle Mert’e bakmıştı. “Sen... bana ne yazdın ki?”
“Sen bilmiyor musun?”

“Neyi bilmiyor muyum?”

“Ya hani sana fotoğraf filan attım, sonra sen de konuşmak istemedin. Yalnız kalmak istedin.”

“Mert ne fotoğrafı? Ben o günden beri ilk kez aldım telefonu elime.”

“Baban mı okudu mesajları!?”

“B-bilmiyorum, sana yazılan mesajlara bakabilir miyim?”

“Tabii ki.” Mert telefonunu çıkararak mesajları Melek’e gösteriyordu. Melek’in gözüne Mert’in attığı fotoğraflar ilişmişti. Telefonu eline alarak ilk fotoğrafı açmıştı. Babası ve yanında tam net çıkmayan bir kadın vardı. Diğer fotoğrafı açtığında ise çıkan adam, bugün yanına gelen Cengiz’di. “Mert, Sen bu fotoğrafları ne zaman çektin?”

“Babanı takip ettiğim gün. Neden sordun?”

Melek derin ve titrek bir nefes alarak Mert’e dönmüştü. Tüm masumluğuyla sorusunu hiç beklemediği bir cevapla karşılamıştı. “Annem yaşıyor.”

Uzun süredir bölüm atamadım, gerçekten özür dilerim. Melek ve Mert birbirlerine çok destek vereceğe benziyor. Okuduğunuz için çok teşekkür ederim...

ÇUKUR (Babasının Meleği)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin