Sünnet Düğünü (10. Bölüm)

336 17 11
                                    

Melek, babası ve Yıldız arasında bir şey olmamasına sevinmişti.

-O zaman babamla siz ne konuşuyorsunuz?

-Önemli değil.

-Önemli değilse söyle.

-Bunu babana sormalısın. Ama bana kalırsa çok fazla ileri gitme baban senin üzülmeni istemiyor birçok psikolojik sorun atlatmışsın bunları yeniden yaşamanı istemiyor.

Melek, babasının bu durumları bir yabancıya anlatmış olması onu üzmüştü.

Melek parayı ödeyip hızla çıkmıştı. Salona vardığında babası tam da çıkıyordu.

-Baba nereye?

-Seni almaya geliyordum 15dk düğün başlıyor düğünün prensesi yok. Çok mu sıra vardı?

-Yani.

-İyi hadi gel. 

  Yamaç Koçovalı düğüne gelmişti. Düğünde şarkılar çalmış, takı töreni yapılmıştı. O sırada Vartolu ve kızının oturduğu masaya Celasun gelmişti.

-Bir şey ister misin abi?

Flashback:

Vartolu Melek ile oyun oynuyordu. 

Medet: Abi misafir gelmiş.

-Tamam geliyorum. Melek ben birazdan gelecem devam ederiz tamam mı?

-Tamam baba da bir eğil saçında toka kalmış. (Gülerler)

Vartolu:Kimsin sen?

-Celasun: Celasun ben. Babam öldü. Çukurdanım ama intikamını almayacaksın dediler ben de Koçovalıların silah deposundaki bütün silahları çaldım. Ama öldürmediler Yamaç bey kıyamadı. Bundan sonra biri ceza verecekse hak eden versin abi. Ben senin adamın olmak istiyorum.

-Başımız sağ olsun.

-Dostlar sağ olsun abi.

Yamaç, Celasun un yaptığı şeyin öfkesine yenilmek olduğunu biliyordu. Düğünün sonuna  gelmiştiler. Yamaç hiç bir şey söylemeden masadan kalkıp gitmişti.

-Sevgili Çukur halkı; 

Ne kadar güzel bir düğün yaptık değil mi? Allah hepsinin nikahlarını görmeyi de bize nasip etsin.

Ne kadar güzel bir düğün yaptık değil mi? Allah hepsinin nikahlarını görmeyi de bize nasip etsin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


(Alkışlar)

Şimdi sevgili mahallelim benim de sizlerden küçük bir istirhamım var. Ben lafı dolandırmayı sevmem. Siz benim ne iş yaptığımı biliyorsunuz bizim işte çok önemli bir ihtiyaç vardır, mekan, mekan, mekan. Ne demişler 'ahirette iman, dünyada mekan' o yüzden sizler de beni kırmayacaksınız, yer altı, yer üstü , bodrum katı, ahır bile olur. Bana mekanlarınızı, dükkanlarınızı vereceksiniz. Yanlış anlaşılma olmasın, ben sizden parasız bir şey istemiyorum. Hepsinin parası neyse, kirası neyse hepsini ödeyecem. 

ÇUKUR (Babasının Meleği)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin