Melek Yüzlüm (36. Bölüm)

162 11 1
                                    

Vartolu, kızı gelmek istemeyince ve o anki öfkesiyle Melek’in kolundan tutarak eve kadar götürmüştü.
Gözü hiçbir şeyi görmez haldeydi çünkü içinde kızını kaybetme korkusu vardı. Onun kurallarından biri de ‘Beni kötü bilsin ama kızım iyi olsun.’ onun kızını koruma şekli buydu.

‘’Baba bırakır mısın?’’

‘’Sus! Kalbini kırmayayım.’’

‘’Kırdın zaten. Daha ne kadar kıracaksın?’’

‘’Melek, kapa o çeneni.’’

‘’Ne oldu gerçeklerin ortaya çıkmasından mı korktun?’’

‘’Melek, sesini çıkarmadan eve gidiyorsun’’ Melek babasını daha fazla kızdırmamak için sessizce eve yürümüştü. Eve geldiklerinde Vartolu sert bir sesle ‘’Odana git geleceğim ben.’’ demişti. Melek ne kadar kızsa da alttan almıştı.

Odasına gidip Mert’e mesaj yazıyordu. Babasının soğuk ve sert yüzü odasında belirince telefonu yavaşça saklamıştı. ‘’Telefonunu ver.’’

‘’Ya tamam. Yazmayacağım.’’

‘’Melek, ver şu telefonu.’’ Vartolu’nun sert isteği üzerine Melek telefonunu babasına vermişti.

‘’Odandan çıkmayacaksın bundan sonra.’’

‘’Odamdan? Baba saçmalama istersen.’’

‘’Ben mi saçmalıyorum? Sen önce ne yaptığına bak. Peşime o şerefsizi taktın.’’

‘’Şerefsiz değil o.’’

‘’He kesin öyledir. Sen neyi merak ettin de peşime taktın onu?’’ Vartolu cevabı bilse de kızının cevabını merak ediyordu.

‘’Bir şey merak etmedim.’’ Melek’in yüzü bir anda yumuşamıştı.
‘’İyi bakalım, öyle olsun.’’ Vartolu odadan çıkarak salona inmişti.

‘’Ya abi ne oluyor?’’

‘’Peşime adam takmış. Gerçi ona adam denirse.’’

‘’Kim takmış?’’

‘’Melek.’’

Vartolu olanları anlatınca Medet şok olmuştu.

‘’Abi, şeyi bilmiyor değil mi?’’
‘’Neyi?’’

‘’Annesinin yaşadığını.’’

‘’Mert görmüş. Ama gidip yetiştim yoksa Melek’e anlatacaktı. Medet bak senden yüz bulmasın. Biraz tavrını koy sende.’’

‘’Abi ya. Üzülüyor o zaman da.’’

‘’Medet, biraz üzülür geçer. Yoksa daha çok üzülecek.’’ Medet istemese de kabul etmişti. ‘’Tamam abi.’’

Yatmaya gittiklerinde Vartolu’yu uyku tutmuyordu. Aslında o kızına kızmıyordu. Ona bağırıyordu çünkü kendi içindeki vicdan azabı susmuyordu. Kendi kafasında düşüncelere dalmıştı. ‘’Acaba çok mu bağırdım? Ağlıyor mudur ki?’’ Vartolu kızının odasına gitmişti. Kapıyı yavaşça açtığında üstünü açmış şekilde uyuduğunu görmüştü.
‘’Ah be kızım! Böyle uyunur mu? Hastalanacaksın sonra.’’ Kızının üzerini yavaşça örtmüştü. Sonra yüzüne baktığında, hayatında Melek kadar masum bir yüz oluğunu düşünmemişti. ‘’Melek yüzlüm benim.’’ Odadan çıkınca cebinde duran Melek’in telefonuna mesaj geldiğini duymuştu. Mesajı Mert göndermişti. Odasına geçip mesajı okumaya başlamıştı?

Mert:
‘’Melek, nasılsın? Baban bir şey yapmadı değil mi sana? Ben bu saatte yazdım kusura bakma ama Sadettin Amca uyumamıştır diye ondan yazmadım. Eğer uyuduysa cevap yazar mısın?’’

‘’Babası ne yapacakmış biricik kızına? O benim karagülüm. Kıyabilir miyim ona hiç?’’

Vartolu kızı adına mesaj yazmıştı.

‘’İyiyim merak etme. Ayrıca babam bana bir şey yapmaz. Uyudu çoktan, ne diyecektin?’’

‘’Orada anlatacaklarımı söyleyemedim, eğer istersen şimdi anlatabilirim.’’

‘’Çakala bak sen. Bakalım ne kadarını biliyorsun.’’

“Anlatabilirsin Mert.”

‘’Melek, ben babanı takip ettim ve bir eve geldi şimdi sana fotoğrafları attım. O kadının evine girdi. Sonra arkalarından bir adam eve girdi. Onun fotoğrafını net çekebildim ama o kadını pek de iyi çekemedim. Büyük ihtimalle o kadın senin annen. Baban sana yalan söylemiş. İstersen sabah ve ya daha sonra seni oraya götürebilirim. Lütfen üzülme. Sen üzüldün mü ben dayanamıyorum. Beni arayabilirsin, hem seninle beraber ağlarım😊’’

‘’Öldürürüm lan ben bunu. Dediğine bak ‘Baban sana yalan söylemiş.’ Biliyor sanki niye yalan söylediğimi. Hele o sen üzülme üzülürüm, beni ara beraber ağlayalım filan ne oluyor yav? Birde sonuna gülücük atmış, o ne oluyor öyle? Herif bildiğin gıcık ya. Babasını da hiç sevmezdim zaten, artık babası kimse.’’

‘’Mert, sonra konuşalım mı?’’

‘’Peki. Üzülme.’’

Okuduğunuz için teşekkür ederim:)


ÇUKUR (Babasının Meleği)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin