Mert odadan çıkacağı an kapı yüzüne çarpmıştı. Vartolu önemsemeden:
-Aaa özür dilerim, yanlışlıkla oldu.
-Önemli değil, geçmiş olsun tekrar.
-Hı hı sağ ol.
Mert çıkar, Vartolu koltuğa oturup Melek'i görmezden gelir. Medet odaya şaşkın bir ifadeyle girer.
-Abi, sen iyi misin?
-İyiyim Medet.
-İyi değilsin bence baba. Çocuğun suratına kapıyı çarptın.
-Medet, şu yanımda ki hanımefendiye söyle misin? Ben onun bu çemkirmelerine daha fazla sabredemiyorum kendine çeki düzen versin. Bizim burada ciğerimiz yandı o gelip bizi azarlıyor.
Medet: Melek, çemkirmeni istemiyormuş ba...
-Medet amca söyle şu kaba beyefendiye ben çemkirmiyorum sadece Mert' e karşı daha nazik olmasını istedim. Ayrıca benden özür dilemek istiyordu o yüzden onun dışarı çıkmasını istedim.
-O zaman insan gibi rica etseydin Melek.
-Ben hayvan gibi mi söyledim yani?
-Bilemiyorum artık.
-Abi, uzatmasanız mı artık.
Melek ve Vartolu birbirlerine bakarlar. Melek umursamazca başını geri çevirir. Vartolu kızının bu hallerine dayanamayıp hafif tebessüm eder ve ona sarılıp saçlarını koklayıp öpmeye başlar.
-Ben seni yerim.
-Az önce öyle demiyordun.
-E şimdi de böyle diyorum.
Üçü de gülmeye başlar. Vartolu'nun telefonu çalar.
-Kim arıyor yav?
-Abi Baykal Bey arıyor.
-Bir o eksikti. Siz bekleyin geleceğim ben.
-Tamamdır reis.
Vartolu kızına bakıp gülümser.
-Buyurun Baykal Bey.
-Anlaşmayı kabul ettiler.
-Nasıl, hemen mi?
-Önce reddettiler ama sonra senin kızı vurdular ya daha fazla kan akmaması için kabul ettiler yarın sabah söylediğim yere gel, mesaj atacağım şimdi.
-Tamamdır, sağ olun.
-Sadece senin için değil Sadettin kendim içinde yaptım.
-Peki, Baykal Bey.
Mesajı okuduktan sonra Yıldız'ın attığı mesajı görür ve Melek'in okuduğundan şüphelenir. Mesajı okuduktan sonra cevap yazar:
-En kısa zamanda ben kendim ziyaret edeceğim, çok sağ olun.
Yazdıktan sonra bütün mesajları siler ve odaya girip Melek'in ağızını yoklamaya başlar:
-Melek benim telefonuma mesaj gelmiş, okumuş muydun kızım ben okumadım da banka filansa sileyim.
-Sen kantine gittiğinde gelmişti ben de işle alakalıdır diye okuyup boğulmayayım dedim. Bildirimini sildim sadece. Kimdenmiş?
-İşle alakalıymış zaten.
-Hani daha mesajı okumamıştın sen?
-Yani öyledir herhalde.
-Hmm peki.
-Medet amca valizin içinden kitabımı verebilir misin?
-Hangisi?
-Şu mavi kapaklı olan.
-Al amcam.
-Teşekkür ederim.
-Medet ben şu refakat işlemlerini halledeyim sen dur burada.
-Tamam abi.
Vartolu gider.
-Amca, sana bir şey soracağım.
-Sor amcam.
-Annemin soy ismi neydi?
-Helvacı da niye sordun?
-Annem hep bu mahallede mi yaşıyordu?
-İşte, babanla tanışınca başka tere gitmiştik. Sonra da sen doğdun.
-Merak ettim sadece.
-Babanın sana anlattığı gibi işte Melek.
-Babam bana yalan söylemez zaten değil mi?
-Tabii ki yalan söylemez. Hadi yat uyu sen.
-Telefonumu verebilir misin?
-Al bakalım.
Melek telefonu alıp Mert'e mesaj atar.
-Annem burada yaşıyormuş, yani umarım öyledir. Sonra babamla tanışınca da taşınmışlar ama burada tanışmamışlar. Babam anlatmıştı, annemin birkaç arkadaşı varmış babamla ortak arkadaşlar sayesinde tanışmışlar.
3 dakika sonra cevap gelmişti:
-Elimden geldiği kadar araştıracağım ama sorarken sadece ismi ile soracağım soy isim de söylersem babanın da kulağına gider.
-Sana ne kadar teşekkür etsem az.
-Sen benim için çok değerlisin unutma.
-Ben mesajları sileceğim babam görmesin. Sen de bir şey söyleyeceğinde beni ararsın, daha güvenli olur.
-Tamamdır. Canın sıkıldıkça yazabilirsin.
-Sen de.
-Sen kimle yazışıyorsun?
-Hiç kimseyle.
-Güveneyim mi sana?
-Ya arkadaşımla, güvenilir biri merak etme amca.
-Tamam amcacım, haberimiz olsun da.
Vartolu gelir.
-Tamamdır artık beraberiz Melek Hanım, kayıtlar tamam.
-7/24 yanımdasınız yani beyefendi.
-Aynen öyle prenses.
Okuduğunuz için teşekkür ederim:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇUKUR (Babasının Meleği)
Fiksi PenggemarMelek. Sadece kanatsız bir melekti o. Annesine yılların özlemini duyardı. Babasını herkesten çok sever, onu korumak isterdi. Babasının gözbebeğiydi o. Vartolu Sadettin'in biricik kızıydı. Vartolu'nun Çukur ile olan savaşında en çok zarar görecek ola...