Dolu gözlerinden yanağına doğru akan gözyaşları eşliğinde gözlerini kapatarak, gözyaşının yere düşmesi ile Talos'a teslim oldu.
"Bugün nişanlandığın için canını daha çok yakacağım." Dedi Talos Theon'un önüne düşen saçlarını geriye atarken. "Acı dolu gözlerini de görmek istiyorum."
Theon başını eğdi, yüzünü görmek istemiyordu. Düzensiz nefes alış verişleri hızlanırken Talos pantolonunun düğmelerini çözmeye başladı.
"Dön arkanı."
İstemiyordu. Korkudan hareket bile edemezken Talos'un yapmak istediği şey Theon'un daha çok donakalmasına sebep oluyordu. Bu düşünce başına ağrılar sokarken Talos elini bacaklarının arasına götürdü. Her bir dokunuşunda Theon çığlık atmak istiyordu lâkin üstüne öyle bir korku çökmüştü ki sesi dahi çıkmıyordu.
"Duymadın mı? Arkanı dön dedim."
Theon kaderine boğun eğmiş bir şekilde arkasını dönecekken Talos'un üstüne düşmesiyle hemen arkadaki Kemal'e baktı. Talos'un kafasında bira şişesi patlatan Kemal Theon'un üstüne düştüğü gibi ensesinden tutup kendine çekti.
"Ne yapıyorsun lan sen?"
Talos'un başı kanıyordu. Kemal buna aldırış etmeden kafa atıp yere devirdi. Üstüne çıkmış yüzünü yumruklarken Theon'un dizlerinin bağı çözüldü ve yere çöktü. Hızlı hızlı nefes alıp veriyordu, Kemal'i görmesiyle içi rahatlamıştı. Kemal parmağındaki yüzükle Talos'un yüzüne sertçe yumruk atıyordu. Yumruklarının hiddetiyle ve yüzüğün sivriliği sayesinde Talos'un yüzü kanlar içindeydi. Theon şaşkın gözlerle Kemal'e bakıyordu çünkü daha önce de kavga ettiğine şahit olmuştu, böylesini ilk defa görüyordu. Aslına bakarsanız geçmişteki Yunan askerleri ile olan kavgalarına karşılık vermemişti. Her zaman ilk adımı atar, sonrasında ise dayak yemeye razı gelirdi. Talos sarhoş hâliyle etrafı bulanık görürken Kemal'den yediği darbeler bilincini iyice kaybetmesine sebep olmuştu. Kemal ayağa kalkıp fermuarı açık penisinin üzerine bastı. Bu darbe Talos'u kendine getirmiş olmalıydı ki acı dolu çığlıkları tüm sokakta yankılanıyordu. Talos'un her bağırışında Kemal penisinin üzerine çok daha bastırıyordu. Theon acı dolu gözlerle Kemal'i izlerken Talos'a verdiği acıyı kendi de hissetmişti. Korkuyla inleyen Talos'un çığlıkları mahalleliyi buraya doğru toplamıştı. Ayak sesleri yaklaşırken Kemal Theon'un elini tutup kaldırdı. Theon'u kaldırdığı gibi koşmaya başladı. Kemal'in hızlı adımlarına eşlik eden Theon Kemal'in elini bırakmamak üzere sıkıca tuttu. Kemal'in Talosla işi henüz bitmemişti ancak vakit yoktu. Theon'u acilen oradan uzaklaştırmak isteyen Kemal yol boyunca hiç konuşmadı. İkisi de sessiz sokakta koşarken hızlı adımlarının seslerini dinliyorlardı. Kemal'in evine geldiklerinde Kemal'in Theonu içeri sokmasıyla kapıyı kilitlemesi bir oldu. Nefes nefese kalmış, ağlamaktan gözleri kızaran Theon Kemal'e bakamadı. Onu bu hâlde görmesini istediği son kişi bile değildi. Aciz ve acınası hissediyordu Kemal'in böyle düşünmeyeceğinden bir haberken. Kemal yere bakan Theon'u çenesinden tutup kendine baktırdı. Gözlerini gözlerine sabitlemiş, ciddi bir şekilde Theon'u izliyordu.
"Anlat bana."
Kemal'in iki kelimesiyle Theon'un gözlerinin tekrar dolması bir oldu. O ukala, çok bilmiş yunan askerinden ziyade karşısında acıyla oturan biri vardı. Işıl ışıl parlayan gözlerinin yerine ağlamaktan şişmiş bir çift kırmızı göz duruyordu. Kemal'in hayran olduğu o güneş gibi parlayan yeşil gözler yoktu. Theon'un gözlerinin dolduğunu gören Kemal konuştu.
"Sana su getireyim, biraz rahatla sonra da bana her şeyi anlat."
Theon sadece başını sallayabildi. Dışarı olsun, evin içi olsun ortalık sessizdi. Kemal'in doldurduğu bardağa çarpan su sesi dahi duyuluyorken Theon Kemal'i izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anlat ya Kemal. (Boy X Boy)
RomanceAl Sancak nihayetinde ölmüştü. Hayır, Al Sancak halkın arasında neden olduğu ölümü acımasızca izliyordu. Yüzünde hiçbir tepki yoktu, ne acı ne de merhamet. Tetiği Kemal çekmese de Petros'u öldüren oydu. Bu ilk cinayetiydi, belki de son olmayacaktı...