Hedef olacağım, Av değil.

297 33 54
                                    

Kemal askerleri yakıp gittikten yaklaşık bir buçuk saat sonra etrafa yayılan koku ve geceyi aydınlatan sarı kırmızı ateşler askerlerin bulunmasını sağlamıştı. Yangın ormana dağılmamış, Tahir'in çizdiği daireden dışarı çıkmamıştı. Mezarlığı kontrol eden adam bulmuştu onları lâkin her şey için çok geçti. Askerler diri diri, canlı bir şekilde yakılmıştı. Ölene kadar acıyı, korkuyu, sıcağın en dibini yaşadılar. Bu Al Sancak'ın stiliydi, acı. Cesetlerden birinin koluna kazınmış ay sayesinde bunu yapan kişinin de Al Sancak olduğu onaylanmıştı, bu yüzden de Theon ilgileniyordu. Theon, cesetlerin kaldığı odadan çıkıp yavaşça kapıyı kapattı. Komutan Alekos Theon'a dönüp konuştu.

"Al Sancak mı?"

"Al Sancak." Dedi Theon eldivenlerini çıkartıp yanında duran çöpe atarken. "Yunanları katlediyor."

"Bu nasıl olabilir Theon? Kim bu herif?"

Theon, çıkışa doğru ilerlerken Alekos da peşinden geliyordu. Cebinden çıkardığı kağıtlarda göz gezdirerek konuştu.

"Kim olduğunu bilmiyorum ama öğrenmesi uzun sürmeyecek. Önce en yakın arkadaşım Petros, sonra kuzenim ve ekibi, şimdi ise sizin birliğiniz Komutan Alekos."

"Bir sıraya göre mi gidiyor dersin?"

"Hayır. Diğerleri hakkında bir fikrim yok fakat bu askerler o gün Türk halkını vurduğu için öldürüldü. Lâkin en yakın arkadaşım ve kuzenimden bahsedecek olursak, sırada ben varım."

"Sırada sen mi varsın? Ne diyorsun Yüzbaşı?"

"Al Sancak'ın planında olmasa da, bunu ben planına sokacağım. Al Sancak'ı uzaktan izleyerek yakalayamam komutan, hedef olacağım."

Komutan Alekos, elini omzuna koyarak Theon'u durdurdu. Theon omzundaki el ile durup komutan Alekos'a döndü. Alekos ise konuşmaya devam etti.

"Bu düpedüz saçmalık, çok tehlikeli. Adam zaten yunanları katlediyor, seni de kaybedemeyiz. Aramızda çok önemli birisin Theon Konstantaras."

Theon komutan Alekos'a bakarken hafifçe sırıttı.

"Beni kaybedeceğinizi kim söyledi? hedef olacağımı söyledim, av değil."

Theon arkasını dönüp giderken konuşmaya devam etti.

"Ayrıca görüyorum ki Al Sancak hiddetini tüm Yunan askerlerine salmış. Yapmayın Komutan, kim olduğunuzun farkına varın."

Sabahın bu saatlerinde Theon Al Sancak konusuyla ilgilenirken Kemaller ise Kemal'in evinde kahvaltı yapmak için bekliyorlardı. Cemil, hazırladığı kahvaltıyı masaya getirirken Feride de ona yardım ediyordu. Tahir Cemil'in hazırladıklarına bakıp dudaklarını yaladı.

"Sende iş varmış Cemil, evlensene benle."

"Hadi lan ordan."

"Sıraya gir Tahir abi, ablam ne güne?"

Feride, Ali'ye doğru dönerken diğerleri de Feride'ye doğru dönmüştü. Feride Ali'ye terlik fırlatırken ona bakan arkadaşlarına baktı.

"Saçmalıyor işte."

Cemil, kahvaltı hazırlarken katladığı gömleğinin kollarını geri indirirken Feride'nin sandalyesini çekti.

"Takma bayan otur."

Feride teşekkür edip gülümserken oturdu. O sırada Kemal olaydan uzak, gözlüğünü takmış masa başında gazete okuyordu. Cemil gazeteyi elinden alıp kenara koydu.

"Yeter lan hep siyaset siyaset, az nefes al."

"Yunan askerleri panik hâlinde." Dedi Kemal önündeki ince belli bardaklara çay doldururken. "Bizim kütüphanenin orda ayaklanmalar devam ediyor."

Anlat ya Kemal. (Boy X Boy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin