ilk Kan.

501 45 99
                                    

Horoz sesleri eşliğinde gün doğmuştu. Kemal, Theon henüz uyurken kalkmış kahvaltıyı hazırlamıştı. Theon yanında Kemal'i hissedemeyince yarı uyanık bir şekilde doğruldu. Saçları birbirine girmiş, gözleri kısık bir şekilde Kemal'e baktı.

"Günaydın."

"Günaydın." Dedi Kemal kahvaltı masasını göstererek. "Elini yüzünü yıka da gel, soğumasın şimdi."

Theon Kemal'in dediği gibi yapıp masaya geldi, gözlerini masada gezdirip başını onay verirmişcesine salladı.

"Hiç fena değil."

"Sana çok bile."

Kemal'in hiçbir şey yaşanmamış gibi davranması Theon'u rahatlatıyordu. Ancak yaşanmamış değildi, dün gece hâlâ hafızasında duruyordu.

"Dün gece." Dedi çatalını peynire batırırken. "Aslında öyle biri değilimdir."

"Nasıl biri değilsin?"

"Kendimi savunabilirim. Lâkin dün gece ezik ve acınasıydım."

"Hayır." Dedi Kemal. "Acınası olan sen değildin, acınası olan sana bunları yaşatanlardı. Sana asla o gözle bakmadım."

Kemal, Theon'un ince belli bardağına çay doldururken konuşmaya devam etti.

"Öyle biri olmadığını biliyorum."

"Dün gece gördüğün kişi ben değil, 11 yaşındaki Theon'du. Yaşanmamış gibi davranabilir miyiz?"

"Şu ana kadar yaşanmamış gibi davranarak geldin değil mi?"

Yavaşça başını salladı. Kısa süre içinde kahvaltılarını yapıp masayı beraber topladılar. Theon Kemal'in kitaplığını tekrar karıştırmaya başlamışken dikkatini çeken bir defteri eline aldı. Bu el yazısı Kemal'e aitti, Kemal'in şiir defteri.

"Çünkü çarpardı güneş yeşil gözlerine,
Baktıkça bakardım, akşam serinliği çökerdi gözkapaklarıma.
Ay'ın ışığını güneşten alması gibi tıpkı,
Kıskanırdım ışıldayan öpülesi dudaklarını."

Theon'un Kemal'in yazdığı şiiri okumasıyla Kemal başını Theon'a çevirdi.

"Beğendin mi?"

"Oldukça hoş, ilham kaynağın nedir?"

"Güneş, özellikle düşündüğüm biri yok. Lâkin bir gün birine aşık olursam ona vereceğim bu defteri."

"Şanlıymış."

Theon aldığı defteri yerine koydu, astığı askeri uniforma'nın ceketini giyerken konuştu.

"Kitaplığını karıştırmak oldukça hoş ama Yunan karargahına gitmem gerekiyor.

"Beraber çıkalım, Tahir'in yanına gideceğim."

"Çabuk ol, onu bekletmek istemezsin şimdi."

"Haberi yok."

"Bir çeşit sürpriz mi bu?"

"Hayır, sizin arkadaşınız yok mu Yüzbaşı ne tür soru bunlar?"

Theon saçmaladığını fark edince başka tarafa baktı.

"Doğru. kahvaltı yüzünden olmalı, oldukça kötüydü. Evleneceğiniz kişiye acıyorum."

"Kardeşinize acımanız ne acı."

Kemal'in bu sözlerinden sonra Theon ani bir şekilde bakışlarını Kemal'e çevirdi. Pardon dermişcesine bakan gözleri Kemal'in üzerinden ayrılmıyordu. Kemal paltosunu giyerken sırıttı.

Anlat ya Kemal. (Boy X Boy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin