Anlat ya Kemal. (Boy X Boy)

Hiçbir ihanet, cezasız kalmaz.

Theonun vücuduna duyduklarıyla beraber bir kasılma geldi. Kemal, Al Sancak olabilir miydi? Al Sancak'ın ilk ihbar edildiği yerin kütüphane olması, Bay Nicos'un ölmüş oğlunun ismini kullanması, dedektifler... Kemal sahiden Al Sancak olabilir miydi?

"Ne diyorsun sen?" Dedi Theon Devrime bakarak. Devrim ise başını salladı. "Yanlış duymadın."

"Peki ya sen bunu nereden biliyorsun?" Dedi Theon. Devrim ise bir an ne diyeceğini bilemedi, sahi ne diyebilirdi? Devrim hafiften panikleyince Theon birkaç adım Devrime doğru yaklaştı. "Sen Kemalin Al Sancak olduğunu nereden biliyorsun?"

"Konuşurlarken duydum!" Dedi Devrim bir anda. "Tahirle konuşurken duydum. Al Sancak olduğunu itiraf etti."

"Ve sen de gelip bana söyleme kararı aldın. Arkadaşsınız sanıyordum. Biz yunan askerlerinin Al Sancak'ı bulduğumuz gibi öldüreceğini biliyorsundur sanıyorum?"

"Hayır Kemali severim, öldürmenizi hiç istemem."

"O hâlde sen de Yunan - Türk kardeşliğini savunanlardan olmalısın? Al Sancak'ın yakalanmasını istediğine göre."

Devrim cevap vermedi. Theon ise Devrimin belinde gördüğü silahı alıp Devrimin böbreğine doğru dayadı. O kadar çok yaklaşmıştı ki Devrimin kalp atışları duyuluyordu. Yavaşça Devrimin kulağına fısıldadı. "Peki senin çıkarın ne?" böbreğine doğru silahı daha da bastırdı. "Al Sancak'ı ihbar ettiğine göre senin için bir tehdit olmalı. O hâlde, senin amacın ne?"

"Theon?" Dedi Kemal kapıyı açıp. Theon ise silahı direkt beline koydu, Devrimden ayrıldı. Kemal şüpheyle Devrime baktı, Theonla ne işi vardı? Yanlarına gelip önlüğünü çıkardı. "Sizi beraber görmek ilginç."

"Kapının önünde karşılaştık. Belli ki ikimiz de seni görmeye gelmişiz." Dedi Theon Devrime bakarak. Kemal ise gülümsedi "Beni görmeye mi geldin?" Devrimi görmemişti bile. Theonun anlık siniri ve de şüphesi yavaşça vücudunu terk ederken dikkatini Kemalin, Theonun kendisini görmeye geldiği için sevinmesi çekti.

Devrim ise yüzü asık bir şekilde Kemal'e baktı. "Bugün bana gelip gelmeyeceğini sormak istedim, öğleden sonra demiştin."

Kemal ise başını salladı. "İstersen beni yirmi dakika bekle, eşyalarımı toplayıp çıkayım."

Theon şüpheyle Devrime baktı, bir de Kemal ile mi görüşecekti?

Devrim başını salladı. "O hâlde ben bekliyorum ilerde." Devrim son bir kez Theona bakıp kütüphanenin arkasına doğru gitti. Theon ise Kemal'e döndü. Devrim haklı olabilir miydi?

"Benimle ne konuşacaksın?" Dedi Kemal. Theon ise Kemali davet edip etmemek arasında kararsız kalmıştı. Bakışlarını kaldırıp Kemal'e baktı. Hayır hayır, o Al Sancak olamazdı... Theon bunu kaldıramazdı. Kemal Theonun bakışları karşısında gerilmeye başladı, garip bakıyordu. Eskisinden çok farklı, daha önce hiç bakmadığı bir bakıştı bu. İçine kurt düştü, Devrim yoksa Theona her şeyi anlatmış mıydı?"

"Ali Kemal." Dedi Theon son derece ciddi bir bakışla. "Sana bir şey soracağım, sen de düşünmeden cevap vereceksin."

"Bir şey mi oldu Theon?" Dedi Kemal ciddi bir şekilde.

"Yunan ordusunun Bursa, Eskişehir, Kütahya gibi yerlere hareket edeceğini nereden biliyordun?"

Kemal kaşlarını çatıp Theona baktı. Theon ise sesini sinirle yükseltti. "Düşünmeden cevap ver Kemal!"

"Devrimden." Dedi Kemal bir anda. "Devrim söyledi. Az önce konuştuğun kişi."

Theon şaşkınlıkla Kemal'e baktı. "Devrim mi söyledi? O nereden biliyormuş?"