Kemal ve Theon ilerleyen saatlerde kimsesiz boş sokaklarda yürüyorlardı. Beraber son güzel vakitlerini geçirmiş, hoş bir akşam yaşamışlardı. Sokakta kimse olmasa da birbirlerinin ellerini tutamamaları, Theon'un Kemal'e sarılarak yürüyememesi can sıkıyordu. Elleri yürürken çarpışıyordu. Kemal Theon'un ellerini tutup parmaklarını parmaklarının arasından geçirdi. Theon gülümsedi, Kemalse Theon'un yanağına küçük bir öpücük kondurdu. Ellerinin birbiriyle olan teması küçük bir çocuğun ağlama sesi ile ayrıldı. Theon ve Kemal sesin geldiği yere doğru giderken dükkanın önünde oturmuş ağlayan neredeyse sekiz yaşlarında duran oğlana baktılar. Kemal, oğlanın yanına çökerek konuştu.
"Kayıp mı oldun?"
Çocuk başını hayır şeklinde salladı. Kaybolmamıştı, nerede olduğunu çok iyi biliyordu. Theon ise çocuğun gözyaşlarını sildi.
"Ya ne oldu néos ándras?"
Çocuk ağlamaktan kızarmış olan gözleriyle başını kaldırıp Theon ve Kemal'e baktı. Yutkundu, ardından dudaklarını istemeden büzerek konuştu.
"Annem ve babam sürekli kavga ediyor." Yanaklarından yaşlar akarken konuşmaya devam etti. "Sonra da babam bana kızıyor."
"Baba ve oğullar arasında öyle şeyler olabiliyor bazen." Dedi Theon buruk bir gülümseme ile. "Bu saatte dışarıda olmamalısın."
Kemal, çocuğu kucağına alıp elini başının arkasına koydu. Saçlarını okşarken çocuk başını çoktan Kemal'in omzuna yaslamıştı.
"Evin nerede?"
"Yunan karargahının orada."
Oraya doğru ilerlerken çocuk Theon ve Kemal'in üzerinde göz gezdirdi. Kemal'in omzundaki başını Kemal'in boynuna doğru çevirip konuştu.
"Biriniz Yunan diğeriniz de Türk mü?"
"Evet." Dedi Theon soğuktan üşümüş ellerini cebine sokarken.
"Ama Yunanlar kötü."
"Bunu sana kim söyledi?"
"Siz kötüsünüz abi çünkü burası bizim ülkemiz. Annem ve babam da bu yüzden kavga ediyor."
"Biz kötü değiliz ki, aksine Türk ve Yunanlar kard-"
"Hayır." Dedi Kemal bakışlarını Theon'a çevirirken. "Türkler ve Yunanlar kardeş değil. Bu sizin tarafınızdan uydurulmuş halkı yumuşatma çabasından ibaret. İzmir'e gelerek toprağımıza el koydunuz. Kardeşimiz değil düşmanımızsınız."
"O sadece bir çocuk."
"Ve senin anlattıkların da çocuk masalı."
Kemal, kucağındaki oğlana dönerek konuşmaya devam etti.
"Yunanlar düşmanımız ama her Yunan da kötü değildir. Bazı konularda konu Irk değil insanlıktır. Mesela şu an gibi, abin seni eve götürmek istiyor."
"Teşekkür ederim." Dedi çocuk Theon'a bakarken. Theon ise başını sallayarak cevap verdi. Elbet ki Kemal'in dediklerine karşı bozulmuştu fakat yalan söylemiyordu. Türklerle kardeş değillerdi, aksine topraklarına zorla el koyuyorlardı. Tarif edilen yere geldiklerinde Kemal çocuğu kucağından indirip evin önüne koydu. Saçlarını karıştırıp gülümsedi.
"Büyüyüp asker olacağım ve burayı yunanlardan koruyacağım."
"Büyüdüğünde beni bul o hâlde ufaklık." Dedi Kemal. Çocuk, gülümseyip Theon ve Kemal'e el salladı.
"Teşekkür ederim!"
Çocuk eve gittiğinde Kemal ve Theon yürümeye devam etti. Theon, Kemal'e bakıp konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anlat ya Kemal. (Boy X Boy)
RomanceAl Sancak nihayetinde ölmüştü. Hayır, Al Sancak halkın arasında neden olduğu ölümü acımasızca izliyordu. Yüzünde hiçbir tepki yoktu, ne acı ne de merhamet. Tetiği Kemal çekmese de Petros'u öldüren oydu. Bu ilk cinayetiydi, belki de son olmayacaktı...