Sonuna Kadar!

314 15 38
                                    

Theon az önce duyduğu bir cümle ile gözlerini hızla kırpmaya başladı. Kalp atışlarını kontrol edemiyor, tuttuğu kase elinin terlemesiyle avuçlarının arasından kayıp gidiyordu. Kaseyi kenara koyup bakışlarını yere çevirdi. İçinde kopan heyecanı bir kenara bırakıp kaşlarını yukarı doğru kaldırdı. "Neden?" Diyebildi yalnızca. "Neden kalbimi kırıyorsun?"

Kemal şaşkınlıkla Theon'a baktı. Garipser bakışları genç adamın üzerinde geziyor, neden böyle söylediğine anlam veremiyordu. "Kalbini mi kırdım?"

Theon yerden gözlerini ayırmazken kaşlarını üzüntüyle çattı. "Eğer beni sevmiyorsan seviyormuş gibi yapma. Gelmeyeceksen gelecekmiş gibi davranma Ali Kemal... adım atacağını umarak kapıyı açık bırakırım." Uğruna tüm gece şiir yazılan yeşil gözlerini yerden ayırıp Kemal'e baktı. "Kapıyı kapatan olmazsa üşürüm Kemal. Kız, vur, bağır ama ne olursun beni bu ayaza mahkum bırakma."

Kemal Theonu dinlerken istemsizce kaşlarını kaldırmış şaşkınlıkla dudaklarını aralatmıştı. Bir anlığına karşısındaki konuşan adamın aşkından kalbini titreten Theon Konstantaras değil, ülkesini işgal etmeye gelen bir yunan askeri olduğunu hatırladı. Theon haklıydı, Kemal ona gelmeyecekti. Gözlerini üzüntüyle kaçırdı.

"Özür dilerim." Dedi Kemal kırgınlıkla. "Gelmeyeceğim."

Theon bunu duymak istemiyormuşcasına Kemal'e yalvarır bakışlarını attı. Kemal konuşmaya devam etti.

"Sen gittikten sonra çok üzüldüm. Özellikle veda etmeyi dahi bana değer görmeyişin senin için atan bu kalbi paramparça etmişti. Ama bunlar sana gelmem için engel değil elbette, kırılmış kalbimin bir önemi yok benim için." Kendinden emin gözlerle Theona baktı. "Bilhasıl bu kalbi ayaklarının altında ezip durmasına neden olacak kadar kırsaydın yüzbaşı, yine senin için atardı." Kemal yutkundu. "Sen benim düşmanımsın, Theon."

Theonun gözleri şaşkınlıkla büyüdü, düşmanımsın mı? Theonu sahiden düşmanı olarak gördüğüne inanmasına imkan yoktu. Theon parmak uçlarıyla kemalin bacağını bastırarak itti. "Düşmanın mıyım?"

Kemal başını salladı. Theon yokken Marianın anlattıklarını hazırlamıştı. "Niyetini bilmiyor muyum senin? Sen sıradan bir Yunan değilsin, yunan askerisin. Yunanistandan Neden geldin Theon? Sadece İzmir değil daha fazlasını istiyorsun" Kemal sinirle sesini yükseltti. "Ben doğup büyüdüğüm bu memleketin ayaklarımın altından kaymasını acıyla izlerken siz aç köpek gibi parçalanan vatanımın topraklarının üstüne çöküyorsunuz!" Kemalin gözleri dolmuştu, elini duvardan kurtarmaya çalıştı. "Benim babam bu topraklara yabancı ayak basmasın diye mücadele ederken öldü! Ben seni severken düşmanım olduğunu unuttum, hatta görmezden geldim. Ama sen hiçbir zaman unutmadın değil mi Komutan Theon Konstantaras? Unutmadın! Bana ihanet ettin, beni kandırdın!"

Theon Kemalin hiddetiyle birkaç adım ondan uzaklaştı. Şaşkınlık ve üzüntüyle gözleri titriyor, Kemalin ağzından çıkan her bir kelime ile kalbine sert bir hançer saplanıyordu. "Hayır... Kemal! Ben hiçbir zaman seni düşmanım olarak görmedim. Seni en saf hâlimle sevdim. Yunanistandan beni babam çağırdı, inan ki topraklarında gözüm yok!"

"O zaman neden siktir olup gitmiyorsunuz? Al Sancak size az bile yaptı!"

Al Sancak'ı duyan Theon sinirle Kemalin yakasına yapıştı. "Sakın..." Dedi gözlerini Kemale sabitlemişken. "Sakın o orospu çocuğu ile vurmaya kalkma beni. Eğer onun tarafındaysan şimdi siktir olup git ve bir daha karşıma çıkma!"

"Ne o? O iğrenç himayeniz altına alamadığınız tek Türk o mu?" Kemal kahkaha attı. "Egona yediremiyorsun değil mi?"

Theon Kemali çözüp kapıya doğru itti fakat Kemalin kapıya çarpması ile demir parmaklıklar kapandı. Kemal hiddetle ayağa kalkarken çoktan Theon yakasına yapışmıştı. "Beni sinirlendirmek için Al Sancak güzellemesi yapıyorsun lâkin Ali Kemal, tehlikeli sularda yüzüyorsun. O piç yüzünden masum insanlar öldü, Petros onun planına kurban gitti!"

Anlat ya Kemal. (Boy X Boy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin