★ Selaam MLHFamily! Keyifleriniz umuyorum ki iyidir. Güzel bir bölümle geldiğimi düşünüyoum, İnşallah siz de beğenirsiniz. Biraz daha uzun yazdığım bir bölüm olduğu için sizlerden de bol bol yorum istiyorum. Artık farklı kişilerde yorum olayına katılırsa çok ama çok sevinirim! :3
Bu arada bölüm sonunda sorduğum soruya doğru cevap veren ilk kişi olduğundan dolayı, bölüm ithafını @broke_hearts'a veriyorum! Tebrikler güzelim, hafızan iyiymiş fjgjjd Yeni ithaf sorusunu cevaplamayı unutmayın, çok kolay bir soru sordum! :3
Bu arada Kerry Raymond için seçtiğim karakter multmediada bulunuyor.
Oy ve bol yorumlarınızı eksik etmeyin. Keyifli okumalar! ★
"Yağmurdan sonra."
Zayn Malik;
Şuan yaşadıklarımı bir rüya olarak görmeyi tercih edebilirdim. Diana'nın annesi karşımdaydı ve bu inanılmazdı. Uzun sayılabilecek koyu kahverengi saçları vardı. Göz rengi, Diana'nın gözlerinin renksizliğine karşın yemyeşildi ve bu inanmamı zorlaştırıyordu. Şaşkın bakışlarımdan sıkılmış olacak ki, konuştu.
"Şu kötü çocukların deri ceket takıntısı nedir?"
"Bana laf mı vurduruyorsun," dedim alay dolu sesimle.
"Hayır, doğrudan söylüyorum," dedi neşesinden ödün vermeden.
"Diana'nın annesi olma ihtimalin oldukça düşük." Diana'nın annesi olsa Orlando'dan intikam almak isteyenler ilk olarak O'nu seçerdi ki böyle bir şey daha önce olmamıştı.
"Bilmediğin çok şey var. Sana anlatacağım ama önce beni Orlando'nun yanına götürmelisin." Ne yani Orlando'nun yanına gelmeden buraya mı gelmişti?
"Orlando Bradford'ta güzelim, yanlış yerdesin." Ne olup bittiğini şuanlık öğrenmek istemiyordum. Diana beni bırakmıştı. Şu insanlarda beni rahat bıraksa da biraz kafa dinlesem, ne güzel olurdu değil mi? Arkamı dönmüş, yoluma, ıssız sokağa ses katan adım seslerim ve ıslığımla devam ediyordum.
"Bir bayan ortada bırakılmamalı. Ah, pardon. Sevdiği kıza tetik çeken biri var karşımda," dedi yumuşak ama bir o kadar iğneleyici sesi.
"Tüm bunları nereden biliyorsun?" Ellerim cebimde arkamı dönmüş, sorgucu bakışlarımı yolluyordum.
"Lucas," dedi umursamaz bir biçimde. Her yerden çıkmak zorunda mıydı bu çocuk? En son Bradford'da bizim evde bırakmıştık. Ne ara buraya gelip Diana'nın annesinden ilk haberi alan kişi olabiliyordu? Evet, ayakta uyuyorduk.
"Yarına Bradford'a döneceğiz bizimle gelirsin," çok uzakta olmayan evimizi göstererek, "O eve git. Kim olduğundan şimdilik bahsetme. Ben gelince halledeceğim," dedim.
"Hayır," dedi bordo renkli montunun cebine ellerini koyarken. "Seninle geleceğim ve ne kadar boktan biri olduğunu sen sarhoşken söyleyeceğim." Birkaç adımda önüme geçti. "Bu eğlenceli olur."
Bara geldiğimde çok kalabalık olmadığını gördüm. Bu iyiydi. Bir masaya geçtim ve ne içeceğime karar vermediğim için garsondan en sert olanından istedim. Bu sırada, Kerry -O'ndan her ne kadar böyle bahsetmek istemesem de, adı buydu- oturmuş etrafı süzüyordu.
"Kısa bir şekilde özet geçiyorum," dedi bordo montunu çıkarırken. Üzerinde siyah, kalın askılı bir bluz vardı. Kollarındaki kaslar kendini belli ediyordu. Çok fazla değillerdi, itici durmuyorlardı. "Orlando bir şey için beni kimsenin geçmediği bir adadaki mahzene bıraktı. Kaçmayı başardım, zor olsa bile. Kızımdan yıllarca uzakta kaldım. O'nu görmek istiyordum. Buraya gelirken birçok gemide kaçak olarak seyahat ettim. Kara yolunda da bagaj kulladım." Derin bir nefes aldı. Buraya gelmek için kullandığı yollar bir bayan için oldukça zordu. "Bu çok sürmedi. Yakalandım. Ama bir şekilde kaçmayı başardım. Lucas'la Bradford yolunda karşılaştım. Geldiğim araba bozulmuştu, yardım teklifinde bulununca bunu geri çevirmedim. Adımı söylediğim de soyadımı sordu. Bir şeyler bildiğini anladığım için soyadımı Barrymore olarak söyledim. Tüm bu olanları bana baştan sona anlattı. Sonra senin yaptığın hıyarlıkları ayrı bir keyifle anlattı." Keyifle gülümserken, ellerini masaya koyup bana yaklaştı. Müzik sesi oturduğumuz masaya fısıltı gibi ulaşıyordu. "O çocuk senden korkuyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Liar Hero || z.m
Fanfiction''Söz ver, gitmeyeceksin,'' dedim gözlerimi kırpıştırarak. Yağmur damlaları yüzümden akıp giderken, göz yaşım tutamadı kendini katıldı onlara. ''Söz veriyorum, seni asla bırakmayacağım.'' ''Bir şarkı ol, hep benim için çal, tamam mı?'' Hıçkıra hıç...