★Merhaba MLHFamily! Karne durumlarınız nasıl? İyi olduğunu umuyorum. Size karne hediyem olsun fjfjjd Yorumlarınızı okumayı çok seviyorum ve bu harika yorumlar için size çok teşekkür ediyorum. Lütfen herkes bir kelime de olsun fikrini belirtsin buna ihtiyacım var ^^
Multimediada Jacob ve Cara var. Bakmayı unutmayın! Keyifli okumalar!★
•Bölüm şarkısı, Taylor Swift-Blank Space.
"Kıskançlık."
Orlando Barrymore;
Birkaç gündür kendimi hayli yorgun hissediyordum. Daha yakacak çok can vardı, burada benim canım yanmamalıydı. Yatağımdan usulca kalkarak, banyodaki rutin işlerimi halledip evin durumunu kontrol etmek için aşağı indim. Önce mutfağa gitmeye karar verdim. Bu kadınların çenesi oldukça düşüktü.
"Sonunda cezasını çekiyor. Sanırım ölüm döşeğinde." Mutfağın kapısına yaklaştığımda, sinir bozucu sesin söylediği cümle beni öfkelendirmişti.
"Tatlım diğer taraftaki yaşantında mutlu olman dileğiyle," dedim ve belimde her zaman taşıdığım silahımı çıkarıp bir saniye bile düşünmeden ateşledim. Dünyadan bir gereksizin daha kaybolduğu düşüncesi beni hayli memnun etmişti.
"Etrafı güzelce temizleyin. Bilirsiniz kan kokusundan pek hoşlanmam. Birinizin bile polise haber verdiğini duyarsam, toplu katliam yaparım güzellerim. Şimdi, biraz işe yarayın ve şu cesedi halledin." Onların korktuğunu görmek bana ayrı bir sevinç kaynağı olmuştu. Kendimi iyi hissediyordum. Hoş bir şekilde dizayn edilen salonuma girdim. Her şey yolunda gözüküyordu. Ama atladığım bir şey vardı. Temizlikçi kadın doğru söylüyordu. Belkide sonum gelmişti. Bu lanet yerden hiçbir etki bırakmadan yok olmayacaktım. Eğer öleceksem de, geriye kalanlar rahat bir nefes almamalıydı. Cebimdeki telefonu çıkardım. Kararlı ses tonumla birlikte karşıdaki kişinin açmasını bekledim.
"Alo, Steve. Derhal Yaser Malik'le bir görüşme hazırlamanı istiyorum. Konuşacaklarımın çok önemli olduğundan bahset." Steve'in bir şey demesini beklemeden telefonu, yüzüme yayılan geniş gülümsemeyle kapattım.
Diana Kerry Barrymore;
"Ah, Zayn! Her konuda itiraz eden taraf olmak zorunda mısın?"
"İtiraz ettiğim konu sensin Diana!" Zayn uzun parmaklarını, kapkara saçlarının arasından hışımla geçirdi.
"Tanrı aşkına her seferinde beni sinir etmeyi nasıl beceriyorsun?" Bıkmış bir şekilde, şöminenin önünde duran büyük mindere bıraktım bedenimi. Zayn, hemen dizlerini kırıp, önümde durdu. Yüzüne alay dolu bir ifade takındı.
"Becerebildiğim başka şeylerde var," dedi yine o yamuk gülüşlerinden birini sergilerken. İstediğini vermeyecektim. O'na yenilmeyecektim.
"Oh, evet. Mesela kendini becermeyi çok iyi biliyorsun." Sözümü tamamladığım anda bizimkilerden çıkan 'ooo' sesleri ve kahkahalar sonucu Zayn, gözlerini kapattı. Yüzündeki sırıtış silindi. Sakinleşmeye çalışıyordu.
"Diana, dans etmeyeceksin. Konu kapandı." Hızla yerinden kalktı. Deri ceketini askılıktan çekti. Yüzüme bile bakmadan kendini evden dışarı attı. Sabahtan beri tartıştığımız konu, iş konusuydu. Herkes kendi çapında bir iş seçmişti. Serina küçük bir kitap evinde çalışacaktı. Liam ve Niall eve sadece 15 dakika uzaklıktaki çok büyük olmayan bir mekanda barmenlik yapacaklardı. Louis bir AVM'nin güvenlik görevlisi olmuştu. Harry, Zayn ve ben henüz bir iş bulamamıştık. Doğrusu ben bulmuştum ama Zayn buna izin vermiyordu. Kahvaltıya bir şeyler almak için dışarı çıktığımda elime tutuşturulan broşürde bir dans grubunun her akşam Liam ve Niall'ın çalıştığı barda mini şovlar yapacağı yazıyordu. Kadroda eksiklik olduğu ve katılmak isteyenlerin ulaşabileceği bir numara not düşülmüştü. Dans etmeyi çok severdim. Küçükken hep takımda olurdum. Bunu istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Liar Hero || z.m
Fanfiction''Söz ver, gitmeyeceksin,'' dedim gözlerimi kırpıştırarak. Yağmur damlaları yüzümden akıp giderken, göz yaşım tutamadı kendini katıldı onlara. ''Söz veriyorum, seni asla bırakmayacağım.'' ''Bir şarkı ol, hep benim için çal, tamam mı?'' Hıçkıra hıç...