★Merhaba! Yeni bölümle karşınızdayım. Yaptığınız yorumlara hayranım. Okurken çok zevk alıyorum. İthaf için çok istek oluyor ve ben kime vereceğimi şaşıyorum. Kimseyi kırmadan,herkese ithaf vermek istiyorum. O yüzden en uzun yoruma ithaf vermeye karar verdim ^^ Bu bölümün ithafını ise yaptığı uzun yorumu için @elif_1Dreams'a veriyorum! Keyifli okumalar!★
●Bölüm şarkısı,Rihanna-What now.● (İsteğe bağlı)
×Oy ve yorumlarınızı lütfen eksik etmeyin.×
3."Beş yıl."
Arkasından öylece bakakaldım. Neden bana yalan söylüyordu? Oysa bana güven aşılamıştı... Bu olaydan sonra anladığım tek bir şey var 'Güven kazanılan bir şeydir,öylece herkese veremezsin.'
Tuvaletten çıktım ve bende gittiği yöne doğru gittim. Tüm gücümle ona bağırmak istesemde sadece normal bir tonda konuşmaya karar verdim. "Hey dur. Bana neden yalan söyledin?" Arkasını dönmeyi tenezzül ettiğinde yüzünü buruşturdu. "Biliyor musun beni bunaltıyorsun." Evet bence de bunaltıyorum ama sözleri ondan nefret etmemi isterken,duruşu ve bakışları hala güven saçıyordu. O iğrenç dili O'nu dışarı farklı çıkarıyordu. Yüzüne bakıyordum dakikalardır. Sinirlendiği bariz ortadaydı. Bağıracağını sanarken yumuşacık sesiyle yüreğimi okşasın istedim ama aldığım tek şey koca bir hayal kırıklığı. O cümle bana çok ağırdı.
"Sana gerçek bir şey söyleyeceğim. Peşimde takılmandaki asıl sebebi biliyorum ama üzgünüm seni asla altıma almayacağım. Şimdi defol."
Söylediği sözleri duymamayı dilerdim...
Zayn'den devam.
O'na söylediğim sözleri söylememeyi dilerdim. Ama lanet olsun ki söylemiştim. Ben her defasında eski Zayn'den kurtulmayı denerken olanlar tekrar O'nu çağırıyordu. Yo hayır bu sefer o bok çukuruna düşmeyeceğim.
"Liam,arabanı alabilir miyim? Birkaç saat sonra getiririm." "Dostum tabii ki alabilirsin ama getirdiğinde bu olaylar hakkında konuşacağız haberin olsun." Liam başıma kötü bir olay geldiğinde asla konuşmadan geçmezdi. Beni rahattlattığına emindi. Aslında evet bir süreliğine.. Başımı 'tamam' anladımda salladım ve cafeden ayrıldım.
Arabayı sokağa park ettim ve biraz yürüdüm. Aklıma o gece geldi. Diana ile karşılaştığım gün lanet babasıyla olan görüşmemden dönüyordum. Kesin bana yanına tekrar döneyim diye bu belayı verdi. Aklıma o geceki konuşmalar geldi.
"Bak Zayn bu işten ayrılamazsın. En iyi adamımı kaybedemem. İşime yarıyorsun evlat! Şimdi öylece çekip gitmene izin vereceğimi sanıyorsan yanılıyorsun!" "5 yıldır yanında köpek gibi çalıştım! Çok kötü şeylere bulaştım. Ama en kötüsü bundan zevk aldım! Lanet olsun Orlando,5 yıl koskoca 5 yılımı yedin. Artık anlaşma bitti ve ben gidiyorum!" Alayla güldü. "Ben olmasaydım annen ölecekti. Sayemde şuan yaşıyor. Nankörlük etmeyi bırak işine devam edeceksin,zorundasın!" Son cümlede çok fazla gerilmiş ve sinirlenmişti. Daha fazla O'nu umursamayarak depodan çıktım. Temiz hava iyi gelecekti.
Annem kanser hastasıydı. Kanseri çok ilerlemediği için kurtarılma şansı vardı. Lakin babamın,annemi kurtarmak için parası yoktu. Bu yüzden çok sevgili dostundan (!) borç istedi. Ama bu piç herif teklif sundu. O'nun 5 yıl köpeği olması gerekiyordu. Evet ben buna köpeklik derim. Babam kabul etti. Daha 5 yılın ilk ayında,bu adamın iğrenç işleri uğruna öldü. Ailedeki tek erkek ben olduğum için borcu kapatmamı istedi. Karşılığında ailemi koruyacaktı. Daha 16 yaşındaydım onları koruyamazdım. Kabul ettim ve koskoca 5 yılımı Orlando Barrymore'un yanında çürüttüm. Ama ben yolumu değiştirmek istiyordum. Yaptığım şeyleri düzeltmek,umursayan ve iyi bir Zayn olmak istiyordum. Bunu başarmak için çoğu şeyi bıraktım.
Birkaç aydır bana bulaşmıyorlardı ve ben gerçekten iyi biri gibi davranıyordum. Ta kii bir adet Barrymore peşime takılıncaya kadar. Barrymore'lar benim için lanet manasına gelirken o kıza iyi davranmamı beklemeyin,ayrıca bunun bir oyun olduğuna eminim!
Düşüncelerimle boğuşurken çok zaman harcamışım anlaşılan. Gökyüzü benim aşina olduğum o karanlığa bürünmüştü. Tıpkı içimdeki karanlık yanım gibi. Geçmişimden kaçamıyordum. Geçmişimle savaşamıyordum. Sanırım ben bu savaşı 5 yıl önce kaybettim...
Yola park ettiğim Liam'ın arabasına doğru yürüdüm.
Diana'dan devam.
Söylediği sözleri unutmak istiyordum ama yapamıyordum. Sanki o kelimeleri beynima kazımışlar. Çok,çok canım yanmıştı. Beni yanlış anlamasına mı üzüleyim,o kadar insanın içerisinde bana söylediği sözlere mi üzüleyim, O'na güvendiğim için kendime mi üzüleyim hiç bilmiyorum. En iyisi her şey için üzüleyim. Zaten saatlerdir yaptığım tek şey buydu.
İnsanlar bana deliymişim gibi bakıyor şuan. Bencede bakmakta haklılar. Şuan önünde durduğum Audi R8 in camı benim için bir aynaydı. Siyah camlara vuran gece lambası sayesinde ne kadar berbat durumdayım görebiliyorum. Gözlerim şişmiş,saçlarım taranmadığı için karışmış,kıyafetlerim tam bir pislik abidesi. Kısacası berbat durumdayım. Üzerime kahve dökülen tshirtü bile çıkartamamıştım. Kalbimin acısının yanında, sırtıma dökülen bir kahvenin acısı canımı yakmamıştı.
Biraz sonra arabanın ışıkları yanıp söndü. Kafamı kaldırıp baktığımda ela gözlerinin dışarı fırlayacakmış gibi açılmasına şahit oldum. Bu araba O'nun muydu? Şaka mı bu ya?
"Hadi ama şaka mısın sen? O sözlerden sonrada mı b-" Sözünü kestim ve hep yapmak isteyip yapamadığım şeyi yaptım. Yani filmlerde hep olurdu zaten bende kendime engel olmadım ve içimden ne geliyorsa haykırdım.
"Sus,sus! Seni dinlemek istemiyorum! Lanet olsun senin gibi birine! Lanet olsun bana! Sana nasıl güvenebilmiştim ben?! Beni kurtardığın ilk anda duruşundaki o güven,iyilik bana neden bu kadar iyi geldi,ha?! Senden ve soyundan nefret ediyorum hepiniz aynısınız!" Omzuna çarptım ve ardıma bile bakmadan ilerledim. Çocukla bu iki gün içerisinde hiçbir şey olmamasına rağmen bu söylediklerim çok fazlaydı belki de. Ama ben 'güven' duygusu eksik bir çocuk olarak büyüdüm. Beni oradan kurtardığında her şey değişti. O'na güvendim. Tanımadığım birine güvendim. Kalbimi kıracağını düşünemeyecek kadar güvendim. İşte karşınızda aptal Diana...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Liar Hero || z.m
Fanfiction''Söz ver, gitmeyeceksin,'' dedim gözlerimi kırpıştırarak. Yağmur damlaları yüzümden akıp giderken, göz yaşım tutamadı kendini katıldı onlara. ''Söz veriyorum, seni asla bırakmayacağım.'' ''Bir şarkı ol, hep benim için çal, tamam mı?'' Hıçkıra hıç...