Sizlere diğer bölümde yaptığınız yorumlar için çok ama çok teşekkür ediyorum. Her bir oy, her bir yorum benim için sevinç kaynağı. Hele yaptığınız o güzel yorumlarınıza çok sevindim. Birkaç yorumda rastladığım için söylüyorum; Zayn bazı bölümlerde karşınıza badboy gibi çıkacaktır ama siz okudukça Zayn'in asıl karakterini anlayacaksınız. Yani sıradan bir badboy hikayesi yazmıyorum. Tekrar her bir oy ve yorum için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Ve yaptığı onca yorum için bu bölümü @Melis0123'e ithaf ediyorum. ^^
●Bölüm şarkısı,Sia-Chandelier.● (İsteğe bağlı)
×Oy ve yorumlarınızı lütfen eksik etmeyin.×
2."Uzak dur benden,lütfen."
Salıncakta yatmama rağmen gayet rahat bir uyku çekmiştim. Hah işte konfor aramamak diye buna derim. Daha ilk günden alıştım bu hayata. Yani..bence. Ama olsun başaracağım.
Salıncaktan kalktım ve üstüme baktım. Resmen leş gibiyim. Kafamı kaldırdığımda dün kavrenginin en güzel tonu dediğim gözlerin şuan ela olduğunu gördüm. Çok,çok güzeller. Koşudan geliyordu sanırım terlemişti ama çok seksiydi. Kesik kesik nefesler alırken,"Evine gittiğini sanıyordum." Dedi. Düşün,düşün ne diyebilirdin. Hah buldum artık saçmalayacağım. Yapmadığım bir şey değil sonuç olarak. "Ah. Tabiki evime gittim." Beni süzdü ve ardından yüzüne küçük bir gülümseme takındı." Hiç öyle görünmüyor ama." "Nasıl görünmesi gerekiyordu ki?" "Biraz pissin." Bir dakika bir dakika ya. Şuan bana pis diyordu! En titiz olduğum konu temizliktir benim. Az önceki terliyken bile seksi lafımı geri alıyorum.
"Bak seni tanımıyorum. Evimin bahçesinde ne halt yiyorsun bunu da bilmiyorum. Niye yalan söylüyorsun bunu da bilmiyorum. Kısacası senin hakkında hiçbir şey bilmiyorum!" Gayet haklıydı. Şimdi bul bulabilirsen bir cevap. Aman koy göte gitsin. Yüzüme samimi olduğunu düşündüğüm bir gülümseme yerleştirdim ve söyledim "Tanışalım mı?" Kahramanım bıkkınca nefes verdi. "Senden kurtuluş yok sanırım. Gel hadi içeri geçelim." Ve yine aşık olduğum o gülümseme. Aşık mı dedi ben? Yok ya ne demesi be demedim.
"Duş alıp geleceğim bekle." Hayır olmaz. Şimdi aşağıya yarıçıplak iner falan. Olmaz. Kalpten giderim. "O-olmaz. Duş f-falan al-alamazsın." Kekelemekten cümle kuramadım. "Evimde istersem çıplak dolaşırım bunu sana sormuyorum. Sormayacağım. Ayrıca benden etkilenmişe benziyorsun. Yanılmıyorum ha?" Gözlerim kocaman açılıp,ağzım u şekli alırken bana söz hakkı vermeden göz kırpıp yukarı çıktı. Tamam etkilendim ama kesinlikle yakışıklı olduğu için değil. Tamam yani o da olabilir ama beni kurtamıştı sonuçta ve yıllardır bir erkekten alamadığım güven duygusunu duruşuyla bir saniyede vermişti. En büyük etkilenme sebebim buydu.
×××××
Resmen duş alacağım dedi ama 1 saattir burada bekliyorum. Nihayet aşağı indiğinde her zaman yaptığımı yapıp O'nu inceledim. Kırmızı bluzu üzerine tam oturmuştu. Pantolunu yine siyahtı ama kırmızıyı kullanması yüzünden gözüme renkli gelmişti. Siyah botlarıyla ve harika rampa saçlarıyla uyum sağlamıştı. Halbuki dün simsiyah giyinmişti bugün neden böyleydi?
"Süzmen bittiyse artık meselemize gelelim ne dersin?" Ya çocuk şöyle gülme. Eriyorum! "Ne süzmesi be senin bir şey demeni bekliyordum o kadar." Koltuğa geçti ve oturdu. "Başla bakalım takipçim" Harika ben ona 'Kahramanım' diyorum o bana. Neyse derin bir nefes aldım ve sevecen tavırlarımla başladım.
"Diana Kerry Barrymore. 20 yaşında üniversite öğrencisi,ama şuan gitmiyor. Evet bu kadarı tanışmamız için yeterli. " Yanlış bir şey mi söylemiştim acaba. Ben gülerken O, o kadar sinirlenmişti ki yumruk yaptığı eli bunu kanıtlıyordu. "Yanlış bir şey mi söyledim? Affedersin,seni sinirlendirmek istemedim." "Yo,yo. Sorun değil." Aramızda olan bu gergin havayı yok etmek istiyordum. "Eee bana kahramanı mı tanıma hakkı vermeyecek misin?" Demez olaydım. O'na taktığım ismi öğrendi. Keyifle gülümsedi "Kahramanım,ha? Bunu sevdim. Ben..aaa benim ismim Ted. 21 yaşındayım,bende şuanlık okula gitmiyorum." Gözlerini benden kaçırarak söyledi bu cümleleri. Neyse buna takılmayacaktım. Demek kahramanımın adı Ted. Waow çok bilindik bir isim ama en çok O'na yakışmış. "Artık gitmelisin." Ağzımdan "Hı?" sözcüğünün çıkmasına engel olamadım. " Bak seni kırmadım ve tanıştık. Artık git. Ve..aa..ııı benden uzak dur. Yeni arkadaşları sevmem." Nedensizce bu kalbimi kırmıştı. Ama endişeli görüntüsü gözümden kaçmamıştı. Gözlerini kaçırarak konuşmasıda cabası. Bu belirtileri ben yalan söylediğim zaman gösterirdim. Ya O'da yalan söylüyorsa? "Pekala. Rahatsız ettim üzgünüm." Yılmayacaktım. Bana yalan söylüyor. Biliyorum çocuğa yapıştım ama bana aşıladığı bir şey var ve ben ondan kopamıyorum,bunu az önce kalbimin kırıldığında anladım. Evden çıktım ve çalıların orada yerimi aldım.
Evden çıktığında araba kullanmaması için dua ettim. Ve evet araba kullanmıyordu yaşasın. Bakalım nereye gidiyorsun bay kahraman Ted.
Bir cafeye girdiğinde bende girdim. Arkası dönük bir şekilde masadaki dört arkadaşıyla selamlaşıyordu. Oturduğunda bende masaya yakın bir yerlere oturdum. Bir kahve sipariş ettim sessizce. Oturduğum yerden onları kolayca duyabiliyordum çünkü kahkahaları ve sesleri tüm cafeyi dolduruyordu.
"Hey Zayn böyle söyleme dostum." Kıvırcık,gamzelerini göstererek güldü. Zayn. Demek birinin ismi Zayn ama hangisi? Kıvırcığın sözü söylerken baktığı yöne baktığımda sarı saçlı biri ve Ted vardı. Demek çakma sarışının adı Zayn. İlginç bir isimmiş. Dikkatimi onlara vermiştim ama elimde oynadığım telefonum yere düştü. Bir şey olmamıştı. Yerimden hafif kalktım ve telefonu aldım. Tam kalkıyordum ki bir garsonun elindeki tepsiye sırtımla çarptım ve sıcak bir sıvı sırtımı boyladı,sanırım sipariş ettiğim kahveydi. O kadar sıcaktı ki yanıyordum bağırmama engel olamadım. Suçlu bendim bir yandan özür diliyordum bir yandan zıplıyordum. Cafedeki herkes bana bakıyordu. Gözüm Ted'e kaydı. Bana bakıyordu. Eee bundan doğal bir şey olamaz. Ted bana doğru gelirken çakma sarışın "Zayn,dostum nereye?" Bir dakika ya Zayn oysa bizim Ted'e ne oldu? Anlamıştım beni kandırdığını!
"Sen ne yapıyorsun burada yine beni mi takip ediyorsun?!" O sırada garson "Zayn bey üzgünüm ama benim suçum dikkatli olmalıydım." Deyip suçu üstüne aldı resmen. Bir dakika ya bu da Zayn dedi. "Hayır garsonun suçu yok,tüm suçlu benim. Ayrıca seni takip ettiğim falan yok. Bu Cafeye her zaman gelirim ben. Zayn." Zayn kısmını bastırark söylemiştim. Sinirle tısladı. Ama yumuşak görünmeye çalışıyordu. Niye böyle uğraşıyordu ki anladık sinirlisin. "Çantanı al ve beni takip et."
Tuvalete geldiğimizde hala yanıyordum ama acıya dayanıklı biriydim. Yani biraz. "Beni neden takip ediyorsun? Yeni ve yalancı kişileri sevmem etrafımda. Lütfen bana bir iyilik yap ve peşimde dolaşma,Diana." O'nun bana yaptığını bende yaptım ve gürledim. "Neden bana gerçek adını söylemedin?! Neden yalan söyleme gereği duydun?!" Hiç bir cevap vermiyor öylece bana bakıyordu. Bir an çok kötü şeyler söyleyecekti ama kendini frenledi ve uygun bir dille "Uzak dur benden,lütfen." Dedi ve beni itip gitti..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Liar Hero || z.m
Fanfic''Söz ver, gitmeyeceksin,'' dedim gözlerimi kırpıştırarak. Yağmur damlaları yüzümden akıp giderken, göz yaşım tutamadı kendini katıldı onlara. ''Söz veriyorum, seni asla bırakmayacağım.'' ''Bir şarkı ol, hep benim için çal, tamam mı?'' Hıçkıra hıç...