40."War of supremacy."

1.1K 109 38
                                    

★ Merhaba MLHFamily! Sizleri çok özledim. Bazı arkadaşların Teog sınavı olduğu için bu bölümü paylaşmadım. Umarım sınavınız iyi geçmiştir. Ayrıca bu bölümü 5 kez yazdım ve kaydolmadı. Bu 6. yazışım ve inanın hevesim kaçtı. Normalde çok daha uzun bir bölüm olacaktı ancak bu seferlik böyle idare edin. Çok kısa olmadı zaten. Neyse, güzel bir bölüm olduğunu düşünüyorum, İnşallah beğenirsiniz. Bol bol yorum bekliyorum kuzular, yeni okuyucularda katılsın. Okurken çok keyif alıyorum ve az biraz oy sayısıda artsa iyi olur :3

İthafa gelince, @My_Love_Harry alıyor. @endlossauthor'un sorduğu soruya doğru cevap verdiği için. İkinizede ayrıca çok teşekkür ediyorum, güzeller.

Bölüm şarkısı, Mary Lambert-When you sleep. Keyifl okumalar!★

"Üstünlük savaşı."

Diana Kerry Barrymore;

Çıplak ayağıma değen her bir damla, sinirden sımsıcak olmuş vücuduma bir ilaç gibi geliyordu. Yüzüme değen ve aynı zamanda yanağımdan süzülen yağmur damlaları ise akıtamadığım göz yaşımın yerini tutuyordu. Elimde tuttuğum topuklu ayakkabıları bir köşeye fırlatmamak için kendime verdiğim savaşta başarılı olmamı engelleyen en büyük etken, Zayn'in sinir bozucu derecede güzel gelen seslenişiydi. Bu sesleniş fazlasıyla sinirimi bozuyordu. En sonunda sinirle arkamı döndüğüm gibi elimdeki topukluları Zayn'in yakınından geçecek şekilde fırlatmıştım.

"Bir yalanını daha duymak isteyeceğimden emin değilim!" Boş sokakta yankılanan sesim oldukça öfkeliydi. Her seferinde kandırılan taraf olmaktan sıkılmıştım.

"Sadece," derince bir nefes alıp, kravatını gevşetti, "Açıklamama izin ver," dedi. Buna izin vermek istemiyordum. Şöyle bir düşünün, etrafınızdaki tüm insanlar sizden bir şeyler saklıyorlar ve yüzünüzede hiçbir şey olmamış gibi bakıyorlar. Siz olsanız ne tepki verirdiniz? Açıkcası bu konuda sakin kalmaktan bıktığım için benim tepkim oldukça sert olurdu. Ve şimdi bunu düşünürek Zayn'in gerçekten bir açıklaması olsa bile, bu sinirimle dinlemezdim. Tek çare olarak arkamı döndüm ve çıplak ayaklarımla yola meydan okudum. Peşimden geldiğini biliyordum, boş sokakta ayakkabısının tok sesi yankılanıp benim kulağıma ulaşıyordu.

Rüzgar şiddetini arttırmıştı. Buna ek olarak hafiften bir rüzgar tenimi okşuyordu. Bu durumdan hoşlandığım söylenemezdi. Kısa elbisemin açıkta bıraktığı bacaklarım, vücudumun ilk üşüyen kısmı olmuştu. Git gide bu kısımlar artıyordu. Eve az bir mesafe kalmıştı. Hızımı arttırmayı düşünerek attığım adımlar, çıplak ayağıma batan şeyle yavaşlayıp kaldırım kenarına oturmama neden olmuştu. Canım acımıştı.

Zayn, hızla yanıma ulaştığında, yer yer kanayan ayağıma baktı ve, "Böyle devam edemezsin," dedi. Yağmurdan dolayı ıslanmış ceketini bacaklarıma kapatıp, "Tut şunu, düşmesin," dedi. Sonrasında beni kucağına aldı. Kendimi güvenceye almak için kollarımı boynuna doladım. "Sadece, düşmemek için..." Sözlerimi bitirdiğimde, pembe dudakları hafif yukarı kıvrıldı. Ne düşündüğünü şuan umursayacak durumda değildim. Hayli yorulmuştum ve şuan bulunduğum konum öyle rahattı ki, göz kapaklarım kapanmak için fırsat kolluyorlardı. Başımı boyun girintisine koyduğumda burnuma dolan erkeksi kokuyla bu kez tebessüm eden kişi bendim. Erkek parfümlerini severdim ama Zayn'de bu koku gerçekten farklı bir boyuta ulaşıyordu.

Zayn, evimin bahçesinden içeri girdiğinde ayrılacağımızı anladım. Yani, kendi evine gidecekti ve beni yatağımla baş başa bırakacaktı. Yatağımı çok seviyordum ancak Zayn'in kollarında şuan çok rahattım. Burada uyumak istiyordum. Bunu Zayn'e söyleyemezdim. Aksi halde O'na yumuşadığımı düşünebilirdi. Oysa şuan hâlâ kızgındım ve söyleyeceğim şeyleri söyleyememiştim. Tüm bunları unutup uyumak istiyordum ama bunu Zayn'e açıklamak zor olacaktı. Bu kez küçük bir oyun ben oynasam ne olurdu ki? Uyku sersemi gibi numara yapardım, sabah uyandığımda da verecek cevabıma bunu bir bahane şeklinde sunabilirdim.

My Liar Hero || z.mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin