24."Sacrifice."

1.8K 105 40
                                    

★Merhaba MLHFamily! Yeni yılınız kutlu olsun. Yenı yılın ilk bölümü ile ben geldim! :3 Çok beğendiğim bir bölüm oldu umarım sizde beğenirsiniz. Geçen bölüm sınır koyacağım demiştim, aklımdaki sınır geçti. Yine sınır var. Oy ve yorumları lütfen yüksek tutalım. Yorumlarınıza ihtiyacım var, lütfen es geçmeyin bu konuyu. Ayrıca @SedaTorun her bölüm yaptığın mega yorumlardan dolayı çok teşekkür ediyorum! Neyse çok uzamasın, keyifli okumalar! Oy ve yorumları lütfen eksik etmeyelim.★

"Fedakarlık."

Zayn notu okuduktan sonra kağıdı buruşturup salonun bir kenarına fırlattı. Çok sinirliydi. Herkes. Orlando'nun bu yaptığı çok acımasızcaydı. Bu kadarı fazlaydı. Kendimden nefret ediyordum. Zaten tek yapabildiğim buydu. Ne kadarda acınası bir durumdaydım böyle.

"Diana odaya giderken bana eşlik eder misin?" Serina geldiğinden beri ilk kez konuşmuştu. Abartılı bir şekilde başımı sallayarak elimi uzattım. Kalkmasına yardım ettim.

"Yaşadıklarına göre çok basit kaçacak ama üzgünüm, gerçekten çok özür dilerim. Bunlara ben sebep oldum," dedim odanın kapısını kapatırken.

"Çok aptalım Diana. Tyler'a nasıl güvendim? Hani hep kendime akıllı diyorum ya bende gram akıl yok. Korkusuzum diyorum ya kendimi kandırıyorum. İnsan en kolay kendini kandırıyor Diana. Kendini." Yatağa uzandığında bende yanına uzandım. Tavanı izliyorduk.

"En yakın arkadaşımın başında bela varken onu yalnız dışarı gönderdim. Ben kötü bir arkadaşım." O kadar mahçuptum ki, Serina'dan nasıl özür dileyeceğimi bilmiyordum. Serina yattığı yerden doğruldu. Bedenini bana çevirince, ben de yattığım yerden kalktım. Ellerini elimin üstüne koydu. Buğulu gözleriyle konuşmaya başladı.

"Sen her zaman en iyi arkadaş oldun. Sakın kendin de suç bulma. Orlando yüzünden onlarca insan ölürken, sen bunu durdurdun. Hep Orlando'nun karşısına geçtin. Şimdi olanlar Orlando'nun taştan farkı olmayan kalbi yüzünden. Oyunu her zaman en ağır kurallarla oynuyor. Ama yaşadıklarım... Şimdi konuşmaya güç bulmuş olmam senin bana olan arkadaşlığın yüzünden. Sadece bu yaşadıklarım, orada yaptıklarım çok ağır şeyler. Bunu kaldıramıyorum. Yalnız kalmaya ihtiyacım var. Bu süre içerisinde bana destek ol. Kimsenin üzerime gelmesine izin verme olur mu?" Dudağımı dişlerken, gözlerimden aşağı akan yaşlarla O'nu başımı sallayarak onayladım. En azından bunu O'na borçluydum.

Bizimkiler ne alemde diye salona bakmaya karar verdim. Merdivenlerden inerken Liam'ın sesini işittim. Bu ses olduğum yerde dona kalmama neden olmuştu. Sessizce dinledim.

"Diana'yı evden göndermeliyiz Zayn. Herkes tehlikede. Louis'ye, Serina'ya olanlara bir bak."

"Ve beni de es geçmemek gerek," dedi Lucas. Sesinde gereksiz bir neşe algılamıştım. Gülüyordu. Harry devam etti.

"Liam haklı Zayn. Orlando ile baş edemiyoruz. Artık farkına var. Biz bu savaşı kaybediyoruz."

"Bu evdekileri korumalıyız Zayn. En azından geri kalanları."

"Sen sevdiğini, Serina'yı korumaya çalışıyorsun anlıyorum. Ya ben ne yapıyım Liam? Ha söyle? Sevdiğim, canım dediğim kızı alıp tehlikenin kendisine mi veriyim? Bu mu olsun?" Zayn dişlerinin arasından tıslamıştı.

"Ben Serina'yı falan sevmiyorum. Sadece evdekileri korumaya çalışıyorum." Her ne kadar düşüncelerine hak versem de benim suçum neydi? O'nun kızı olmayı ben seçmemiştim.

"Çocuklar sakin olun. Sadece bir plana ihtiyacımız var." Louis ortalığı yatıştırmaya çalışıyor gibiydi.

"Bu sefer plan falan yok! Tek çare Diana'nın gitmesi, anlayın şunu!" Harry bağırdığında, en az O'nun sesi kadar hiddetli bir ses işittim.

My Liar Hero || z.mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin