My Liar Hero || z.m

15. ''Who caller?''

★Selam MLH ailesi! Cuma'nın gelmesini dört gözle bekledim,ve sonunda. Bu bölümü çok beğendim,sizinde beğeneceğinizi umuyorum. VE ÜZERİNE BASA BASA SÖYLÜYORUM OY VERMEDEN LÜTFEN GEÇMEYİN. Ayrıca her yazar yazdığı bölüm hakkında eleştri,yorum gördüğü zaman sevinir. Ve bende çok seviniyorum. Bu yüzden yorumunuzu da eklerseniz çok sevinirim. :3

Bu bölümün ithafını @imjustgonnasmile adlı okuyucuma veriyorum. Yorumun için çok teşekkürler bebeğim! Keyifli okumalar!★

''Arayan kim?''

Zayn uyumuştu. Benimde uykum vardı ama O'nun başında beklesem daha iyi olacak diye düşünmüştüm. Uykum bedenimi ele geçirmeye çalışırken,gözlerimin kapanmaması için karşımdaki tapılası varlığı inceliyordum. Bay ve Bayan Jorden henüz gelmemişti. Evden giderken kapıyı kilitledikleri için dışarı çıkıp gezemiyordum. Etraf çok sessizdi,canım sıkılmıştı. Pencereden bakmaya karar verip oturduğum küçük,ahşap sandalyeden kalkıp cama ilerledim. Gözüm çok uzaklara bakıyordu. Tam perdeyi kapatıyordum ki siyah bir araba dikkatimi çekti. İnceledim. Arkasında ise yürüyerek gelen takım elbiseli kişiler gördüm. Kahretsin bizi bulmuşlardı. Buraya geliyorlardı. Hemen Zayn'i uyandırıp O'nu telaşlandırmadan burada olduklarını söylemeliydim.

''Zayn,Zayn uyan. Buldular bizi,yakalayacaklar,beni çeteye geçirip sana işkence uygulatacaklar. Kahretsin!'' Telaşlandırmamam gerekiyordu değil mi?

''Diana,nefes alıp konuşmaya ne dersin hayatım?'' Hayatım mı? Ah çok tatlısın Zayn ama zaman sorunun var canım.

''Bizi buldular kalk gitmemiz gerekiyor. Onlar yaklaşmadan defolup gidelim.'' Zayn başını salladı ve yataktan doğruldu. Ağrı kesicinin faydası gelmişti sanırım. Kolay hareket edebiliyordu. Lazım olur diye pantolonumun cebine sargı bezi,ip,iğne ve ağrı kesici yerleştirdim.

''Zayn haberin olsun kapı kilitli.'' Zayn arkasını döndü ve,''Kaçıyoruz Diana farkındaysan.Kaçıyoruz. Kapıdan çıkarsak bunun ne anlamı olurdu?'' He Zayn he. Beni bozmasan ölürsün.

''İyi o zaman arka tarafa bakan camdan tüyelim hadi.'' Arka tarafa bakan camın oraya gelince hemen camı açtım. İlk olarak ben çıkmıştım. Zayn'in yarası vardı ve ayağını kaldırıp atlaması gerekiyordu. Bunu yapabilir miydi bilmiyordum.

''Zayn bunu yapabileceğine emin misin?'' Bir saniye gözlerime baktıktan sonra ayağını kaldırıp camdan sarkıttı. Diğerinede aynı işlemi uyguladıktan sonra derin bir nefes alıp verdi. O'na destek olmak için tutarak indirdim. Büyük adımlarla koca koca ağaçların arasına kendimizi atmıştık. Biraz yürüdükten sonra arkamı döndüm. Zayn benim çok arkamda kalmıştı. Koşarak yanına gittim.

''Zayn biraz dinlenelim istersen?'' Elini yarasının üzerine koydu. Başını sallayıp bir ağacın dibine çöktü.

''Şu kayayı görüyorsun değil mi? Çok yüksek değil ama işimi görür. Oraya çıkacağım ve hala evin etrafındalar mı bize yaklaşmışlar mı diye bakacağım. Sakın burdan bir yere ayrılma.''

''Demesen kesin ayrılırdım zaten.'' Hey romantik Zayn nereye kaybolmuştu? Koşarak kayanın oraya ulaştım. Tırmanmak çok zor olmayacaktı. Kayanın biraz ortasına gelince kafamı çevirip omzumun üstünden baktım. Görebiliyordum çok çıkmama gerek yoktu. Baktığımda sadece siyah arabanın geldiği yola gittiğini gördüm. Adamlar neredeydi bilmiyorum ama en azından arabanın gitmiş olması da iyi bir şeydi.

Zayn'in oturduğu ağacın oraya doğru hızlı olmasına gayret gösterdiğim adımlarla gittim. Ne! İnanmıyorum sana Zayn. Yaralı haliyle evdeyken gördüğüm,siyah takım elbiseli adamları dövmeye çalışıyordu. Biri yerdeydi de. Ama Zayn'in üzerinde bulunan kırmızı sıvı aslında O'nun da iyi olmadığının bir kanıtıydı. Elime bir sopa aldım. Yavaş ve sessiz adımlarla adamlara yaklaşıyordum. Zayn birini daha bayıltmıştı ama artık çok acı çektiği yüzünden belli oluyordu. Adamın arkasına geldiğimde tam ensesine elimdeki sopayı indirdim. Adam sendeledi ama bayılmadı. Zayn'i bırakıp bana döndü.