sadece benim // chanbaek

ayrılmış

Önceki bölüm mutlu bir final gibiydi ama yazar hikayeye devam etmiş bu yüzden bana da devam etmek düşer

İKİ BÖLÜM YAYIMLADIM

Baekhyun Pov

Hmmm? Yatak neden bu kadar engebeli? Bu da nedir? Yavaşça gözlerimi ovuşturdum ve Daehyun hyungu Chanyeol'un hücresinde işkence gören diğer dokuz adamla birlikte gördüm. Şimdi arka arkaya birbirlerinin karşısında oturuyorlardı.

Uykulu bir şekilde oturdum ve sorgulayan gözlerle hyunga baktım. Dikkatini çekmek için gömleğini çektim ve beni uyanık görünce gülümsedi.

"H-hyung neredeyiz?" Daehyun bana doğru dönerken sordum.

"Baekkie sonunda uyandı mı?"Daehyun sordu ve saçlarımı karıştırdı.

"Neredeyiz biz , nerede?"Uykumun kaçmaya başladığını farkettiğimde tekrar sordum.

"Ah, bir arabadayız ve buradan uzaktaki gizli üslerimden birine gidiyoruz. Korunacağız ve orada daha çok adamım var."Daehyun cevapladı.

"Ne!?"Arabanın etrafında olması gereken Chanyeol'u ararken mırıldandım.

"Sorun değil Baek, kaçtık ve seni o yatakta buldum, bu yüzden seni bir gömleğe sardım ve buraya taşıdım. O iğrenç yaratığın sana dokunmasına izin verdiğim için çok üzgünüm."Daehyun ağlamanın eşiğinde iken mırıldandı.

"Hy-hyung, o beni seviyor ve bunu benimle yapmasına izin verdim."Ben de cevap verdim.

"Hayır bu imkansız. İnan bana Baekhyun, Chanyeol hiç kimseyi sevmez çünkü kalbi yoktur. Seni oyuncak olarak kullanıyor. Hisleri yok, sadece beni dinle Baek. Hyung her zaman en iyisini bilir."Daehyun yanıtladı ve elini benimkinin üstüne dayadı.

"Ama bana oyuncak olmadığımı söyledi ve Chanyeol beni gerçekten seviyor!"Baekhyun solgun yüzünden gözyaşları akarken ağladı.

"Baekhyun onu dinlemenin zor olduğunu biliyorum çünkü onu çok seviyorsun ama gerçekle yüzleşmeliyiz. Baekhyun lütfen Chanyeol'u öldürüp seni sonsuza dek üzmek istemiyorum. Yani Baekhyun seçimime pişman olmama izin verme."Daehyun sesi biraz çatlayarak cevap verdi.

Zorla yutkundum ve inkar etmek istedim çünkü Chanyeol'un beni sevdiğini biliyordum. Gerçekten hisleri ve bir kalbi var. Ona geri dönmek istedim ama bunun imkansız olduğunu biliyordum.

Chanyeol ve hyung ölümüne düşmanlardı ve karşılaştıkları anda birbirlerini öldürme şansları vardı. Bir gün geri döneceğimizi biliyorum, bu yüzden sessiz kaldım ve hyung'u nereye gideceksek oraya kadar takip ettim. Umarım bu doğru seçimdir. Üzgünüm Chanyeol ama geri döneceğime söz veriyorum. Seni seviyorum.

Chanyeol'un bakış açısı

Şimdiye kadarki en iyi geceyi geçirdim. Gülümseyerek önceki geceyi kafamda tekrar ettim. Baekhyun'un seksi sesleri, sevimli ve deneyimsiz hareketleri yüzüme bir gülümseme getirdi. Arkamı döndüm ve kollarımı vücudunun etrafına dolamaya çalışırken;

"Baek~"-sadece boşlukla ile karşılaştım. Sonunda gözlerimi açtığımda dağınık yatağı gördüm ama Baekhyun hiçbir yerde görünmüyordu. Baekhyun beni terk ettiğindeki doğum günüm ile yine o gün gibi hissettim.

Hayır, muhtemelen banyodadır. Baekhyun'a seslendiğimde ve yatakta tökezlediğimde kendime güvence verdim. Banyo, özel katımdaki diğer odalarımın geri kalanı gibi boştu. Baekhyun'un orada olup olmadığını görmek için hızlıca açtığımda odamın kapısı çalındı. Ama tahminime göre adamlarımdan biriydi.

"Bay-."Çıplak halimi aldırmayıp devam etmeden önce dosdoğru bakarken durdu

"Bay Park, bazı adamlarımız gecenin bir yarısı Daehyun'la birlikte kaçtılar ve minibüslerimizden birini çalmayı başardılar. Peşlerine düşmeleri için bir grup adam gönderdik."Adam bildirdi. Bileğimi hafifçe çevirince adam eğildi ve odadan çıktı. Acı acı güldüğümde yavaş yavaş parçalar kafamın içine sığmış gibiydi. Beni seviyormuş gibi yapıp gardımı düşürdün ve gittin mi? Yani başından beri bir yalandı. Beni sevmediğini tekrar göstermek için miydi?

Ama dün gece.....Baekhyun beni gerçekten seviyor. Aklımın bir kısmı işaret ediyor.

Sadece seni kullanıyor Chanyeol. Gardını düşürmeyi bırak. Ne oldu sana?

Beynimin diğer tarafı bağırdı. Baekhyun bana iyi davrandıktan ve beni sevdikten sonra tekrar gitti. Eğer beni sevmiyorsan, bana iki kez ihanet ettiğin için pişman olmanı sağlayacağım. Bunu unutmayacağım. Öfkeyle pantolonumla bir gömlek çektim ve mini barıma tökezledim.

Bir kısmı boynuma damlarken bir şişe votka düşürdüm. Silerek rastgele bir şişe aldım ve kapağı dişlerimle açtım ve boş kalana kadar içtim. Kendimi yeterince uyuşmuş hissedene kadar devam ettim. Her birini bitirdikten sonra odaya attım, sonra kaç şişe bitirdiğimi hatırlamıyorum, onları binlerce parçaya böldüm-kalbim gibi.

Çok yumuşamıştım ve düşündüm ki duvarlarımı Baekhyun'un etrafında çok fazla indirdim ve bana iki kez ihanet etmesine neden oldum. Alkolün beni etkilediğini hissedince kafamı salladım ve garaja ulaşan asansöre tökezledim.

Yarış arabamın kapısını açtım ve kolayca içeri girdim. Sarhoşken motoru çalıştırdım, arabayı hızlandırdım ve şehirden uzaklaştım. Şu anda pedala bastığımda ve hızlı bir şekilde hızlandığımda hiçbir şey ya da kimseyi umursamadım.

Görüşüm bulanıklaştıkça gözlerimden işe yaramaz tuzlu kristaller düştü. Sonra arabanın çimentoya sert bir şekilde çarpmadan önce birkaç kez döndüğü için gerçekten sert bir şeye çarptığını hissettim.

Kaşıma ve dudaklarımdan damlayan kırmızı bir dere gibi akan kan ile sıkışıp kaldım. Sonra diğer taraftan bir kamyon, kamyonun önündeki parlak ışıklara ve yankılanan korna seslerine bakarken bayıldım.....