Chanyeol'u gördüğümde ona şok içinde baktım ama o, temiz takım elbisesinin üzerindeki kahve lekesi ile öylece durarak bana baktı. Eskisinden farklı görünüyordu-ama iyi bir şekilde.
Saçları eskisi gibi siyah değildi tersine parlak bir kırmızıydı ve yapısı daha güçlü ve korkutucu görünüyordu. Ama sevimli koca kulakları onu sevdiğim ve hala sevdiğim adam olarak tanımlamak için hala oradaydı. Onu bu kadar çabuk görebildiğime bir an inanamadım.
"Ch-Chanyeol."Giysisini silmeyi bırakıp bana bakmak için dönerken fısıldadım. Beni kucaklayacağını ve sonra her şeyin yoluna gireceğini düşündüm ama bir sonraki an ağzından çıkana hazırlıklı değildim.
"Kirli ellerini üzerimden çek!"Nerdeyse kükreyen ani ses tonuyla titredim.
"Ben-ben özür dilerim -" onu terk ettiğim için özür dileyecektim ama isteğime aykırı olmasına rağmen bir sonraki saniyede sözümü kesti.
"Elbette ki çok aptalsın."Chanyeol hırladı ve ellerimi takımından sertçe çektiğinde ağlamaktan kaçınmaya çalıştım. Ama sanırım onu iki yıllığına terk ettiğimden bu tepkiyi almalıydım.
"Temizlikçiye götürebilirim."demeye çalıştım.
"Daha fazla kirletmene gerek yok."Chanyeol cevap verdi ve çabucak ceketini çıkardı. Onu yana fırlattı ve uzaklaşmaya başladı. Hala yepyeni olan cekete baktığımda, onu aldım ve onu takip ettim. Aniden durdu ve dengemi geri kazanmadan önce sırtına çarptım.
"Ne yapıyorsun?"Kaşını kaldırıp bana yargılayarak baktı. Hatalı olmama rağmen bana davranışını hiç mi hiç beğenmedim.
"Ben-ben, takım hala temiz, yıkayıp sana geri verebilirim."Dedim.
"Tekrar giyilemeyecek kadar kirli olduğu için gerek yok" diye cevap vermeden önce alayla bana baktı.Ona sıkıntı içinde baktım. Ne zamandan beri yine o küstah tavırları ile bu kadar şımardı?
"Ama -" ikna etmeye çalıştım ama cevap vermeden önce saatine baktı.
"Bu tür basit iş ile başa çıkmak için zamanım yok."Chanyeol ayrılmadan önce belirtti.
"Bekle!"Her zamankinden daha sinirlenerek dönerken kolunu çektim.
"Hangi kelimemden gitmem gerektiğini anlamadın? Aptal mısın? Kafana kurşun sıkmadan git buradan."Uyarısında bulundu.
"Kes şunu!"Diye bağırdım.
"İki yıl kadar seni bıraktım ve bu benim hatam biliyorum ama bana böyle davranmayı bırakmalısın. Sana bir şey demek istedim diye böyle davranmak zorunda değilsin!"Sonunda nefesimi tutarak bağırdım çünkü çok sinirlenmiştim.
Chanyeol'un beni öptükten önce gülümsemesini ve kollarını bana sarmasını ya da kafamdaki saçları karıştırmasını bekledim ama bundan sonraki senaryoyu hiç hayal etmedim.
"Sen nasıl bir sıkıntısın ya."Chanyeol şakağına masaj yapmadan önce söyledi.
"Chanyeol ben ..." demek istedim.
"Benimle gayri resmi konuşma."Uzaklaşmaya başlamadan önce beni süzdü ve itti. Alt dudağımı kemirdim.
"Neden oyunu bırakıp tekrar iyi Chanyeol olamıyorsun?!"
Sırıtarak dedi ki,
"Benim iyi olduğum izlenimini nereden edindin ve beni gayri resmi olarak çağırma.
"Ama kim olduğumu bilmiyor musun?"Diye sordum ve kalbim binlerce kez kırıldı.
"Zengin misin? Sanırım takımıma davranış şeklinden dolayı değilsin. Adımı biliyorsun, bu yüzden bana yaklaşmaya çalışan utanmaz insanlardan biri olmalısın."İfademi izlerken cevap verdi.
"B-Beni ta-tanımıyorsun?"Sesimde ki küçük bir çatlak ilesordum.
"Tanımıyorum." diye yanıtladı Chanyeol gözümden bir damla acı düşmeden önce.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sadece benim // chanbaek
FanfictionPark Chanyeol, Park İşletme'nin CEO'sudur ama aynı zamanda daha fazla güç ve paradan başka bir şey istemeyen acımasız ve soğuk kalpli bir mafya patronudur. Kurnaz ve hesapçıdır. Herkes hata yapar ama eğer Chanyeol'e hata yaparsan - oyunun dışında...