(Multimedya: Araz)
ASLI ATABEYLİ
Uzun zaman sonra ilk kez mutlu ve huzurlu bir şekilde uyanmıştım. Dün güzel bir yemek ve tatlı bir sohbetten sonra yatmak için odalara dağılmıştık. Ben annem ve babamın arasında yatmıştım. Şimdi ikisi de uyuyorlardı. Sessizce aralarından çıktım. Sabah saat erkendi.
Odama gidip gri bir şort, eşofman üstü ve krop takımımı giydim. Ayağıma beyaz spor ayakkabılarımı giyip saçlarımı da dağınık topuz yaparak odamdan çıktım. Evde sessizce yürürken kimsenin henüz uyanmadığı sessizlikten belliydi.
Aşağı indim ve bahçeye çıktım. Çimlere uzanıp gökyüzünü izlemeye başlarken evde arttırılan koruma sayısı daha yeni yeni dikkatimi çekiyordu. Onlar yokmuş gibi henüz güneş daha yeni doğduğu için kızıl ve turuncu renklerine ev sahipliği yapan gökyüzüne bakmaya devam ettim.
Etraftaki tek ses derin nefes alışlarımdı. Bakışlarım eve kayınca Poyraz abimin camdan bana baktığını gördüm. Birkaç saniye baktıktan sonra önüme döndüm. Hala bana söz verdiği halde neden anlattığını anlayamıyordum. Ona güveniyorken neden bunu yapmıştı? Birkaç dakika sonra görüş açımı onun bedeni kapattı. Bacaklarımın üstüne bir örtü örtüp yanıma uzandı.
Normalde olsa kocaman gülümseyip teşekkür ederdim ama şimdi öylece durdum. "Erkencisin." dedi. Cevap vermedim. "Küs müsün?" dedi. Cevap vermedim yine. "Miniğim gerçekten benim sana söz vermişken anlattığımı düşünmüyorsun değil mi?" dedi.
"Vahiy inmedi ya." dedim sinirle. Hayır o zaman Kaan abim neden Poyraz abim anlattı desin değil mi?
"Tamam oradan bakınca öyle duruyor olabilir ama beni dinlemeyecek misin?" dedi abim.
"Hayır dinlemeyeceğim. Çünkü dün ilk geldiğimde üzerime gelirlerken nasıl tepki vereceklerini bildiğin halde engel olmadın. Sana beni kurtarman için bakarken sen hiçbir şey yapmadın. Sen beni o şekilde üzeceklerini bilmene rağmen izin verdin. Sadece izledin. Halbuki sen olayın tamamını biliyordun. Odama çıktığımda bile senin gelip beni teselli etmeni bekledim ben abi. Ama sen yine gelmedin. Dün canımın acıdığını bile bile beni bıraktın abi." dedim.
"Öyle bir şey yapmadım. Sadece yüzleşmen gerekiyordu ve yüzleştin. Sorunlarından kaçmamayı öğrenmen içindi." dedi.
"Bunu bu şekilde öğrenmeme gerek yoktu. Ama bir şeyler öğrendiğim doğru. Canım yandığında geleceğim ilk kişi olmamalıymışsın abi. Sonra yine bana bir şeyler öğretmek için öylece bırakırsın beni." dedim ve örtüyü kaldırıp oturur pozisyona geldim.
"Bunu yapmayacağımı bilmen lazım. Sana bunu neden yapayım?" dedi.
"Dün neden yaptın?" dedim.
"Pekala madem sen dinlemiyorsun bende anlatmıyorum." dedi kalkarken.
"İyi olur." dedim ve ayağa kalkıp içeri yöneldim. Çalışanlar kahvaltı için hazırlıklara başlamışken bende Kaan abimin odasına yöneldim. Odasına girdiğimde uyuduğunu gördüm. Ceketimi çıkarıp yanına uzandım. Benim uzanmamla gözleri aralandı. "Prensesim?" dedi. Bir şey demeden kolları arasına girdim. "Bir şey mi oldu?" dedi. "Hayır. Yanına gelemez miyim?" dedim.
"Gelirsin tabi." dedi beni iyice kendine çekerken. "Prensesim ben dün için yine özür dilerim. Düşünmeden hareket ettim. Affet beni." dedi. "Önemi yok abi. Geçti bitti. Sadece artık daha normal bir hayatımız olsun." dedim.
"Olur prensesim. Sen iste her şey olur." dedi abim.
Biraz sonra kapı tıklatıldı ve içeri Demir abim girdi. "Vay hain vay! Ben dururken bu kaslı ama gıcık adamımı seçtin de geldin?" dedi beni görür görmez.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZ AİLEM
ChickLitHAYAT ACIMASIZDI , ACIMADI DA . . . Hayat Atabeyli ailesini hiç acımadan yakmıştı 17 yıl önce. Onlardan biricik kızları Aslı'yı almıştı daha doğduğu günün ilk gecesinde. Aslı gitmişti ardında acılı ve yıkılmış 5 abi , anne ve babasını bırakarak. A...