"BEN GELDİM!" diye bağırarak içeri girdikten birkaç saniye sonra annem ve babam koşarak kapıya gelmişlerdi.
"Hoş geldin güzel kızım. Oy ne kadar özlemişim bebeğimi." diyen ve koala gibi sarılıp öpen annemden kurtulunca babama sarıldım.
"Hoş geldin boncuğum. Haydi geçelim içeri sen yorgunsundur." dedi babam ve içeri geçtik. Abimlerin hepsini içerde oturmuş bulurken biraz şaşırmıştım. Hiçbiri kılını bile kıpırdatmamış. Oysa ben evde olmadıklarını düşünmüştüm. Yoksa neden kapıya çıkmasınlar ki?
"Eee nasıl geçti tatil kızım? Erim'le bayağı bir gezdiniz. Gördük paylaşımlarınızı." dedi annem.
Bense şaşkınlığımı üzerim atabilmek için kendime biraz süre verdim ve konuştum. "Çok güzel geçti. Esilalar da bize katılınca bayağı bir eğlenceli oldu." dedim gülümsemeye çalışarak.
"Gördüm paylaşımlarınızı." dedi annem beni onaylar gibi. Sonra sustu herkes. Bu gerici olduğu için ayağa kalkıp odama gitmek için ayaklandığım sırada Poyraz abimin sesini duydum.
"Pek bir şey ifade etmiyor herhalde senin için."
"Ne?" dedim ona dönerek.
"Bizimle konuşmamak diyorum." dediğinde tek kaşım istemsizce havaya kalktı sorgular gibi. Şuan cidden umurumda değil gibi duruyordu ancak umurumdaydı. Bana bir kez sarılsalar hıçkırarak ağlayıp onları ne kadar çok özlediğimi anlatacaktım. Asla onlarsız gittiğim için pişman değildim. Peki biraz pişmandım. Çünkü benim asıl mutluluğumun gezmek değil onların olduğu yerde olmak olduğunu anlamıştım. Her ne kadar tatil boyu bunu hiç hatırlamamaya çalışsam da gerçek değişmiyordu. Onlarsız hep eksikti. Şimdi tekrar onlarsız bir tatile çıkmamı, onlardan uzak kalmamı isteseler yapamayacağımı biliyordum. Ama bu düşüncelerimin tek birini bile dile getiremedim. Sanırım bende biraz kırgındım. Aslında haklı olduklarını biliyordum. Onlar bana aynısı yapsa sanırım cidden kırılırdım ama o an bu çok eğlenceli olacak gibi gelmişti. Sanırım cidden şımarık bir kız gibi davranmıştım. Ama her ne kadar haksız olsam da bir umut aramalarını beklemiştim. Ama bu saçma bir istekti. Ne hissettiklerini şuan o kadar iyi anlamıştım ki!
Aklımdan geçen her cümleyle yüzümdeki umursamaz ifade düşerken dudaklarımı birbirine bastırdım. Sanırım iyi bir cezayı hakketmiştim. Ne yapacaktım şimdi? Af mı dileyecektim, yoksa sessizce odama mı çıkacaktım? Kıracak mıydım kırılacak mıydım?
"Konuşacak mısın Aslı?" dedi Kaan abim.
"Odama çıkacağım." dedim çıkacak yol bulamayınca.
"Umurumdasınız bile demiyorsun Aslı." dedi Araz abim. Her cümlenin sonuna kasıtlı olarak mı adımı ekliyorlardı? Bana olan soğukluklarını böyle mi belli ediyorlardı? Adımdan soğuyordum. Belki her zaman susmak iyi değildi. Bu sefer konuşsam iyi olurdu. İçimden geçenleri dışa vursam affederlerdi beni.
"Ben-n belki inanmayacaksınız ama sizsiz gittiğim için pişmanım. Tamam ilk anda çok cazip bir fikir gibi gelmişti. Özgürce gezecektim. Kısıtlayan yok. Karışan yok. Çok heyecanlı gelmişti ama öyle olmadı. Kısıtlama ve karışma gibi hissettiğim her şey aslında korumaymış. Tek yaptığınız beni koruyup sevmekmiş. Ben bunu fark ettim. Oradayken her gece bunu tekrar tekrar fark ettim. Alkol almaya kalktığım o ilk gece fark ettim bunu. Çünkü gördüm. İçkiyle iradesini kaybetmiş olan kızların başlarına gelenden sonra ağlayışlarını duydum. O iğrenç düşünceli erkeklerin konuşmalarını duydum. Ben bana olan ilginiz yüzünden kendimi kaybetmişim. Fazla bencil bir insan olmuşum fark etmemişim. Şımarmışım. Ben kalp kıran bir insan değildim ama kalp kırıyorum. Kendimi vaz geçilmez sanıyorum ama yok öyle bir şey. Tüm kalbimle üzgün olduğumu söylemek istiyorum. Beni affedesiniz diye de söylemiyorum bunları. Çok büyük hata yaptığımı anladım. Aynı şeyi siz bana yapsanız bende aynı sizin gibi bir tepki verirdim. Ama ben bunu çok geç fark ettim. Onun için bana istediğiniz kadar küsebilirsiniz. Aslında buraya gelene kadar kendimin bir noktada haklı olduğunu düşünüyordum ama sizi görünce anladım haksızlığın daniskasını yaptığımı. Ve bir şeyi de çok iyi anladım. Asıl önemli olan yalnız ve özgür olmak değil. En azından benim için çünkü benim asıl mutluluğum sizinle olmakmış. Nerede olursak olalım. Şimdi tekrar bir yere sizsiz gitmem istense gitmem. Ne kadar inandırıcı bilmem ama gitmem çünkü sizsiz olmuyor." dedim. Ağlamamak için kendimi kasmam saçmaydı çünkü gözyaşlarımı tutabilen biri değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZ AİLEM
ChickLitHAYAT ACIMASIZDI , ACIMADI DA . . . Hayat Atabeyli ailesini hiç acımadan yakmıştı 17 yıl önce. Onlardan biricik kızları Aslı'yı almıştı daha doğduğu günün ilk gecesinde. Aslı gitmişti ardında acılı ve yıkılmış 5 abi , anne ve babasını bırakarak. A...