19.BÖLÜM (DÖNDÜM)

39.3K 2.1K 214
                                    

(Multimedya: Aslı)

POYRAZ ATABEYLİ

Yıllardır görmediğim bu şehre baktım bir kez daha. Giderken ne kadar yıkılmışsam şimdi o kadar mutluydum. Dönmüştüm işte. Poyraz Atabeyli dönmüştü acılarının şehrine. 


Kaan'ın benim için ayarladığı arabaya bindim. İki haftada anca orda ki tüm işlerimi halletmiştim. Az kaldı miniğim. Geliyorum yanına. Kaan ben geleceğimi kimseye söylememişti. Ailemin çok şaşıracağına eminim.  


Arabamla aşina olduğum sokaklara girince vücudumu bir heyecan dalgası kapladı. Sonunda evimin önünde durdurdum arabayı. Arabadan inip eve bakmaya başladım. Eve ilerlerken kapıdaki korumaların şaşkınlığını gördüm ama umursamadan eve doğru ilerlemeye başladım.


Tam kapıyı açacağım sırada kapı açıldı ve bedenim bir bedene çarptı. Çarpmanın etkisiyle ben milim kıpırdamazken o beden yere doğru düşüyordu. Hızla belinden tutup kendime çektim bedeni. Kim olduğuna baktığımda minik bir şok yaşadım. Günlerdir düşündüğüm o anı şuan bizzat yaşıyordum. Miniğim kollarım arasındaydı yıllar sonra yine. Onu kendime biraz daha çekip sıkıca sarıldım. O da sanırım anın şokuyla tepki verememişti. Sonunda kendine geldiğinde hızla kollarım arasından çıktı. Bu biraz canımı sıksa da bir şey diyemezdim beni tanımıyordu ne de olsa.


O kurbanı olduğum irislerini gözlerime dikip sinirli bir ifade takındı yüzüne ama atladığı bir şey vardı öyle yapınca sinirli değil çok tatlı duruyordu. 

''Ne yaptığını sanıyorsun? Allah razı olsun düşmekten kurtardın ama her yardım ettiğin kişiye böyle sarılıyor musun sen?'' dedi. 

''Hayır miniğim sana özel.'' dedim. Yüz ifadesi böyle bir şey beklemediğini belli edercesine çok komik bir haldeydi.

''Hah deli mi ne? Birde sana özel diyor.'' dedi. Yanımdan geçip gidecekken onu durdurdum. 1 bu saatte yalnız başına nereye gidiyor, 2 benim kim olduğumu merak etmiyor mu. İkincisini bilmeden birincisine karışamayacağım için ikincisini sordum. 


''Benim kim olduğumu merak etmiyor musun?'' dedim.

Biraz düşünür gibi yapıp beni cevapladı. ''Kaan abimin arkadaşısındır herhalde. Ben nereden bileyim ki.'' dedi. Kaan abim derken gözlerinin parladığına eminim. Demek onları bu kadar sevip alıştın ha? Bana da böyle alışacak mısın miniğim. Yaralarını sararma izin verip sende benim yaralarımı saracak mısın?


''Hay Allah'ım ya çekilir misin? Şimdi senin yüzünden abimlere yakalanacağım, zaten görünmeden buraya kadar zor geldim.'' dediğinde istemsiz kaşlarım çatıldı. Abilerinden gizli nereye gidebilir ki? Aklıma gelen düşünceyle sinirlerimin gerildiğini hissettim. Yoksa . . .  


Olabilir mi?

Olamaz.

Ya olursa.

Yok canım yapmaz benim miniğim.

Dayanamayıp sordum. ''Nereye bu saatte. Üstelik birde abinlerden kaçıyormuşsun. Söylemesen Aslı burada diye bağırım.'' dedim.

''Aşkıma gidiyorum ama kimseye söyleme lütfen.'' dedi. Sinir tüm bedenimi ele geçirirken kendime karşımdakinin benim miniğim olduğu hatırlattım. Ondan gelecek her şey kabulümdü. Her ne kadar canımı sıksa da.

ÖZ AİLEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin