Keyifli okumalar arkadaşlar. Umarım beğenirsiniz.
***
Gecenin fırtınasına inat sabah güneş parlaklığıyla günü aydınlatıyordu. Fırtına sonrası dinginlik, yağmurdan sonra ıslak toprak kokusu her zaman rahatlatıcı bir etki oluşturuyordu. Aras kapının ardında ki tıkırtılara aldırmayarak gece boyu alamadığı uykusuna devam ederken odasının kapısının aralanması ile gözlerini hafif aralamıştı.
"Babaanne?" sesi uyku mahmuru boğuk çıkarken yaşlı kadın torununa elini sallayarak cevap verdi.
"Sen uyu uşağum, biz kizunla dışari çıkayruk." Aras babaannesinin tam olarak ne söylediğini anlamasa da başını çevirerek diğer tarafına yattı. Asiye kadın odanın kapısını sessizce kapatıp kendi gibi erkenci olan küçük kızın elinden tutarak evden dışarıya çıkmıştı. Köy de olsa muhtar yolları çakırla serdirerek daha düzgün hale gelmesini sağlamıştı. Yaşlı kadın içinde ki merakı daha fazla bastıramayacağını düşünerek sabah erkenden alt mahalleye gitmeye karar vermişti. Ecem büyük babaannesinin eteğine tutarak onun yavaş adımlarına ayak uydururken merakla etrafı inceliyordu. Yol kenarlarında oluşan su yığınlarındaki gölgeler dikkatini çekince heyecanla suyun üzerine atladı. Asiye kadın küçük kızın yaptığını görünce hayıflansa da kızın mutluluğunu bozmak istememişti. Ayakkabıları su içinde kalınca yaşlı kadın ne yapacağını düşündü. Hava soğuktu ve çocuk hasta olabilirdi. Halbuki ulaşmak istediği eve de az kalmıştı.
"E be kizum, niye rahat durmazsun?" yaşlı kadının sesi biraz yüksek çıkınca Ecem üzülerek dudaklarını büzüp ağlamaya başladı. Onun ağlaması ile telaşlanan kadın etrafına bakınırken kendilerine doğru gelen kızı görünce duraksayarak merakla ne yapacağını bekledi.
"Küçüğüm!" Arya ananesinin isteği üzere evin ilerisindeki doğal su kaynağından içme suyu almaya giderken duyduğu ağlama sesiyle etrafına bakınmaya başlamıştı. Yaşlı bir kadın ve küçük çocuğu yol ortasında görünce bir sorun olduğunu düşünerek elindeki şişeyi yere bırakıp hızla onlara doğru ilerledi. Küçük kızın içli içli ağlaması Arya'nın üzülmesine neden olmuştu. Kadından izin almadan Ecem'e uzanarak onu kucağına alırken bir yanda da melodik sesiyle çocuğu sustururken kendisini izleyen kadını fark edince mahcup olarak ona baktı.
"Selamunaleyküm teyze," diyen kıza gülümseyerek bakan Asiye kadın kendisine selam veren kıza notunu daha şimdiden vermişti.
"Aleykümselam kizum, de bakalum bağa sen kimlerdensun?" yaşlı kadın kızı tanısa da belli etmemek için elinden geleni yapıyordu. Arya saçlarıyla oynamaya başlayan küçük kızın yanağını öperek kadına cevap verdi.
"Ben Hatiçe'nin torunuyum." Asiye kadın ona hayranlıkla bakarken Arya Ecem'in ıslak ayaklarını görünce yüzü asılmıştı.
"Nene torunun hasta olacak. Acelen yoksa bize gidelim, ısınsın." Genç kızın sözleri kadının aradığı fırsatı ayağına kadar getirmişti. Genç kızın ardından onların evine doğru ilerlerken Arya'yı incelemeyi de bırakmıyordu. Her hareketinin incelendiğinden habersiz Arya küçük kızla oynarken evin kapısına geldiklerinde kapıyı açarak içeriye doğru seslendi.
"Anane, misafirimiz var." Torununun sesini duyan Hatice kadın kapıya geldiğinde kısa bir duraksamadan sonra Asiye kadına gülümseyerek eve davet etmişti.
"Hoş geldin Asiye, hayırdır ne işin vat alt mahallede?" Asiye kadın soruyu duymazlıktan gelerek Arya'ya bakıp Hatice'ye konuşmuştu.
"Maşallah Hatice, ne güzel torunun var senin. Kimin kızidur?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı Hata
General FictionTek yumurta ikizleri Alya ve Arya'nın hikayesi. tanıtım yakında paylaşılacaktır. Farkında olmadan hocasıyla dedikodusu çıkan Alya, bu haberi magazin dergisinden öğrenmiştir. Başta okuduklarına inanamasa da asıl tehlikenin hocasının karısından gelebi...