27. BÖLÜM

1.1K 132 2
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR!

******

Gençkız kapının sert bir şekilde vurulmasıyla korkuyla yattığı yerden dönerek yeredüşünce gözlerini aralamıştı. Kapı hala sert bir şekilde çalarken endişeyle üzerini düzeltmeye çalışarak pijamaları ile dış kapıyı hafif aralamıştı. Gözleri yarı açık bir şekilde gelene bakarken kapısında ki kadın nefes nefese genç kıza "Kızım yardım et," dediğinde Alya şaşkınlıkla gözlerini iyice aralamıştı.

"Deniz teyze, hayırdır?" Alya tek odalı evinin duvarında ki saate başını uzattığında saatin sabahın beşi olduğunu görünce endişeyle yeniden kadına döndü.

"Deniz teyze, iyi misin?" kadın nefesini düzenlemeye çalışıyor bir yandan da elini kolunu sallayarak genç kıza derdini anlatmaya çalışıyordu.

"Kızım yardım et, Cenk'e bir şey oldu uyandıramıyorum." Alya kadının sözleri ile ayağına geçirdiği terlikleri ile üzerinde ki pijamalarına aldırış etmeden hızla evin kapısını kapatarak koşmaya başlamıştı. iki sokak arkadaki evin önüne geldiğinde ellerini dizine dayayarak soluklanmış, yarı aralık dış kapıdan hızla eve dalmıştı.

"Cenk hocam, neredesiniz?" Alya evin içinde ki odalara bakarken dış kapıdan içeri giren Deniz Hanım genç kıza oğlunun odasını göstererek "Burada," diye onu yönlendirmişti. Alya odaya girdiğinde hızla genç adamın yatağına doğru yaklaştı. Cenk yatağında gözleri kapalı bir şekilde yatıyordu.

"Cenk hocam! Hocam!" Alya genç adamın omzunu dürterken elini alnına koymuştu. Ateşine bakarken bir yandan da kulağını göğsüne doğru yaklaştırıp kalp atışlarını dinlemeye çalışmıştı. Genç adamın nefes alışında bir sorun olmadığını anlayan Alya rahat bir nefes alırken ağlayan kadına bakarak "Merak etme Deniz teyze, nefes alıyor. Uyuyor galiba..." dediğinde kadın başını iki yana sallayarak genç kıza cevap vermişti.

"Oğlumun uykusu hafiftir, bir şey var kızım. Yardım et bir doktora götürelim." Alya kadının ağlamasına dayanamayarak kadının yanına yaklaşıp elini sıkmıştı.

"Korkma teyze, ben şimdi onu uyandırırım."

"Nasıl?" Alya genç adamın uyuduğuna emin bir şekilde mutfağa gidip dolaba bakmıştı. Havaların ısınması ile dolaplara soğuk su bulundurulmaya başlamışlardı. Bir haftayı geride bırakan genç kız bu zaman zarfında Deniz hanımla oldukça iyi anlaşmıştı. Her akşam muhakkak yan yana gelip günün kritiğini yapmaya başladıklarında Cenk annesiyle konuşmuş, kızı fazla meşgul etmemesini söylemişti. Kadın oğlunu onaylasa da bu kez kadına alışan genç kız eve geldiği zaman Deniz hanımı arayarak müsait olduğunda eve çaya davet ediyordu. Genç kız dolaptaki buzlu suyu alarak odaya döndüğünde Deniz hanımı Cenk'in başında saçını okşarken görünce genç adama iyice kızmıştı.

"Deniz teyze bir müsaade eder misin?" Deniz Hanım kızın ne yapacağını anladığında engellemek için çok geç kalmıştı. Alya elindeki bir sürahi dolu buzlu suyu genç adamın başından aşağıya boca etmişti.

"Hay ben..." Cenk hissettiği buz gibi su ile yerinden sıçrarken söylenmeye başlamıştı.

"Ne oluyor ya!" genç adamın kendine gelmesi ile Alya bir elinde sürahi kolları bağlı bir şekilde yatağın ayak ucunda durduğunu görünce kaşları iyice çatılmıştı.

"Günaydın hocam, nasılsınız?" Cenk saçlarından aşağıya akan suyu elleri ile silerken öfkeyle dişlerini sıkmıştı.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun?" Alya adamın sert sesinden korkmak şöyle durdun gülümseyerek Deniz hanıma bakmıştı.

Tatlı HataHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin