Keyilfi okumalar!
****
Genç kız heyecanla yanında ki adamın yüzüne bakarken arabayı süren Aras derin bir iç çekmişti.
"Kaza yapmama neden olacaksın, bana şöyle bakmamalısın." Arya adamın sözlerinden utanarak önüne dönse de merakına engel olamamıştı.
"Nereye gittiğimizi söylemeyecek misin?" Arya'nın meraklı sesi adamı güldürmüştü.
"Sürpriz," dediğinde Arya kollarını bağlayarak geriye yaslanmıştı. Aras onun hareketi ile gülerek başını iki yana salladı.
"Söylesen olamaz mı ha, ben çok merak ediyorum." Genç adam uzanarak karısının elini tutarak dudaklarına götürmüştü.
"Az kaldı hayatım az sabret." Arya gözlerini kısarak inatçı adama baktı.
"Söylemezsen söyleme, bana ne!" diyerek elini çekip yeniden arkasına yaslandı. Geç vakit olduğu için yol neredeyse bomboştu. Karanlıkta görünmeyen denize doğru baksa da onu göremiyordu. Kocaman bir karanlık boşlukta arada kenarında ki balıkçı kulübelerinin ışıklarının oynaştığı suyu görünce gülümsüyor sonra yeniden karanlığa boğuluyordu. Tıpkı adı gibi Karadeniz, gecenin bir yarısı kapkara olsa da her zaman varlığının orada olduğunu hissettiriyordu. Arabanın saptığı yöne bakan Arya aklına gelen ihtimalle hızla Aras'a dönmüştü. Gözleri arabanın loş ortamında bile parıltılar saçıyordu.
"Karagöl'e mi gidiyoruz." Aras kızın neşeli sorusuna gülerek başını sallamıştı.
"Evet, yılın bu zamanı çok güzel olur." Arya ellerini çırparken Aras onun neşesine ayak uydurmaya çalışmıştı.
"Ama bu kadar kısa sürede nasıl ayarlayabildin?"
"Orada sevdiğim bir arkadaşım var, onun pansiyonunda kalacağız." Arya derin bir iç çekerek gözlerini kapattığında araladığı camdan içine temiz havayı çekmişti.
"Hasta olacaksın Arya, camı kapatır mısın?"
"Ama akşamları orman daha güzel kokuyor. Doğa uyuyunca ortama sadece cırcırböceklerinin sesi kalıyor."
"Evet, çok sinir bozucu." Arya şaşkınlıkla Aras'a bakarken genç adam omzunu silkerek devam etmişti.
"Bana şöyle bakma Arya, sende biliyorsun ki bir süre sonra oldukça kafa ağrıtıcı oluyor o hayvanlar." Arya adamın sözlerine gülmekle yetinmişti. Ona katılmayacaktı elbet ama karşı da gelmeyi istemiyordu. Herkes bu sesi sevecek diye bir şey yoktu. Tabelaya göre fazla yolları kalmamıştı. Gözlerini kapatarak gün boyu yaşadığı stresin yorgunluğunu biraz olsun gidermek istemişti. Aras onun gözlerini kapattığını görünce gülümseyerek yola dönmüştü. Hala yeniden evlendiğine inanamıyordu. Evliliğe tövbe etmiş biri olarak karşısına Arya gibi birini çıkardığı için Allah'a ne kadar şükretse yetmiyordu. Araba arkadaşının attığı konuma doğru ilerlerken içi huzurla dolmuştu.
***
Gülten Hanım şaşkınlıkla karşısında ki adama bakarken dikkat çektiklerini fark ederek hemen kendisini toparlamıştı. Aynı şaşkınlığı Adnan Bey de yaşıyordu. Efe annesinin konuştuğu adamama kaşlarını atarak bir adım öne çıkıp annesinin omzuna kolunu atmıştı. Adnan Bey genç delikanlıyı görene kadar nerede olduklarını unutmuştu.
"Adnan, oğlum Gülten kızımı tanıyor muydun?" Hatice Hanım oğluna merakla bakarken oldukça düşünceliydi. Oğlu yıllardır ülke ülke geziyordu. Kendi memleketine bile geldiği süre çok azken misafirlerini tanımasına şaşırmıştı. Annesinin sorusu ile adam gülümsemişti. Ablası ile göz göze geldiğinde Emine Hanım kardeşine yardım etmeye karar vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı Hata
Narrativa generaleTek yumurta ikizleri Alya ve Arya'nın hikayesi. tanıtım yakında paylaşılacaktır. Farkında olmadan hocasıyla dedikodusu çıkan Alya, bu haberi magazin dergisinden öğrenmiştir. Başta okuduklarına inanamasa da asıl tehlikenin hocasının karısından gelebi...