13. Bölüm

1.7K 200 6
                                    


Merhaba arkadaşlar. Bölüm hakkında düşüncelerinizi yazarsanız sevinirim. Nedense Wattyde yorumlar çok az. Bizler yorumlardan güç alıyoruz açıkçası. Keyifli okumalar!

***

Aras gergin geçen toplantı sonrası oldukça öfkelenmişti. Son yapılan sevkiyatlarda problemler çıkmaya başlamıştı. Avukatlarını toplantıya çağırarak duruma çare ararken iki sözleşmenin fesine karar vermişti. Büyük olasılıkla zarara uğrayacaklardı ama içini bilmediği bir sevkiyatı kabul etmelerine olanak yoktu. Uzun zamandır çalıştıkları şirket dahi olsa işini şansa bırakamazdı. Toplantı bittiğinde kendisi de bitmiş durumdaydı. Üstelik Arya'nın arayıp limana geleceğini söylemesi de gerginliğini arttırmıştı.

Genç adam hızlı adımlarla ofisine giderken yanından geçen çalışanların selamını almayı ihmal etmiyordu. Koridor boyu odasına giden yol sanki uzamış gibi gelmişti. Sıkıntıyla nefesini verip odasının kapısını açıp içeri girdiğinde beklediği manzara kesinlikle karşısında ki manzara değildi. Kardeşini Arya'nın başından aşağıya dikilmiş masada bir şeyleri incelerken bulmayı kesinlikle beklemiyordu. Garip bir dürtü ile araya girmişti. Arya sakin bir şekilde masanın arkasından çıkarak misafirler için koyulan sandalyeye oturunca kaşları hala çatılıydı. Akın her zaman ki gibi alaycı tavrını koruyordu. Kızın ağzından çıkan sözlerle hem şaşırmış hem de kızmıştı. Akın'ın odadan çıkarken söyledikleri ile dikkatini genç kıza verdi.

"Stajyer derken neden bahsediyordu? Sen İstanbul'da staj yapmayacak mısın? Neden vazgeçtin?"

"Sence?" Aras dişlerini sıkarak genç kıza bakıyordu. Arya onun çıkmazda olduğunu anlayarak derin bir iç çekti.

"Merak etme, bu benim için ders oldu. O kadar met edilen hukuk bürosunun aslında adaletle bir ilgisi olmadığını anlamış oldum. Bundan sonrası benim için daha iyi olacak." Aras ne söyleyeceğini bilememişti. Az önce odadan çıkan kardeşinin yeniden geri gelmesi ile duraksayan genç adam Akın'ın genç kıza sönerek "Birazdan toplantı olacak, senin de katılmanı istiyorum," dediğinde Aras tek kaşını kaldırarak kardeşine baktı.

"Bunun için bana sorman gerekmiyor mu?" Aras'ın sorusu ile Akın gülümseyerek omzunu silkmişti.

"Unutuyorsun abicim, stajyerlerden ben sorumluyum."

"Ama ben stajyer değilim."

"Sadece birkaç belge, halledilmeyecek değil ya. Sen okuluna söyle onlar halleder nasıl olsa. Bu da seni kabul ettiğimize dair belge!" Akın elinde ki kağıdı genç kıza uzatırken Arya şaşkınlıkla ona bakmıştı. Bu kadar hızlı belge hazırlamasına şaşırmıştı. Aynı şaşkınlığı Aras da yaşamıştı.

"Ne çabuk hazırladın?"

"Bu kadar başarılı bir öğrenciyi kaybetmek bize yakışmazdı değil mi?" Akın'ın eğlenerek söylediği sözler Aras ve Arya'nın kaşlarını çatmasına neden oldu.

"Ben kabul ettiğimi hatırlamıyorum ama," Arya'nın araya girmesi ile Akın ona umursamaz bir şekilde bakarak "Sen bilirsin, nasılsa stajyer yeri bulmak zor olacaktır senin için." Arya ona hak verse de kabul etmek istemiyordu. Zor zamanlarında her zaman birinin arkasına sığınamazdı. Bu kez durum farklı olsa da kabul etmek ağrına gidiyordu. Sıkıntıyla nefesini vererek gözlerini kapattı. Aras onun içinde ki sıkıntıyı anlayabiliyordu.

"Bu kadar dert etme, sana bizimle çalışmanı söylemiyoruz. Kardeşimizin yaptığı pisliği temizlemeye çalışıyoruz. Sen sadece elinden geleni yap. Ne kadar iyilik gibi görsen de bu şirkette kesinlikle işini yapmayana yer yoktur. Girişi biz yapmış olabiliriz ama senin çalışman akıbetini belli edecek. Dert etme de okuldan belgelerini iste." Arya genç adamın sözleri ile derin bir nefes alarak başını salladı. Ayağa kalktığında derin bir iç çekerek oraya neden geldiğini hatırlayıp genç adama dönmüştü.

Tatlı HataHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin