23. Bölüm

1.5K 173 6
                                    

Keyifli okumalar!

***

Alya elinde ki valizi görevliye uzatırken yanında duran ikizine gülümseyerek bakmıştı. Arya'nın üzgün durmasından hoşlanmamıştı.

"Neden üzgünsün, tamamen ayrılmıyoruz. Birkaç ay sonra yanında olacağım. Belki hafta sonu da yanına kaçarım." Arya genç kıza sarılarak "Kendine dikkat et, akşamları dışarıya çıkma. Yabancı bir yere gideceksin."

"Abartma Arya, gittiğim yer sınır dışı gibi konuşma. Altı üstü Sakarya'ya gideceğim." Alya geri çekilerek abilerine bakmıştı. Serdar öne çıkarak kardeşine sarılırken Alya muzip bir şekilde "Sakın ben gelmeden evlenme!" dedi. Serdar kızın saçlarını karıştırırken Alya gülerek geri kaçmıştı.

"Şunu yapmayı bırakmalısın artık. Çocukluk çağımı geride bırakalı çok oldu." Serdar kardeşinin sözlerine gülmüştü.

"Daha dün gibi ay kuyruğu saçlarına burnunu silmeye çalışmaların."

"Abi..." Alya adamın gülmesi ile gülmüştü. Tekrar genç adama sarılırken büyük abisi Selim araya girerek ikisini ayırırdı.

"Bu kadar yeter, birazdan içeri alımlar başlayacak." Selim genç kıza cebinden çıkardığı kartı uzatarak "Bunu al," dedi.

"Nedir bu?" Selim kızın kartı almak için bir girişimde bulunmadığını fark edince elini tutarak kartı elinin içine bırakmıştı.

"Orada lazım olur. Eksiklik çekmemen için Serdar abinle sana hesap açtık. Stajda olduğun süre boyunca kullanabilirsin.

"Abi buna hiç gerek yoktu. Var benim param. Hem stajda yarı maaş da alacağım."

"Sen yine de al. Harcamaktan da çekinme."

"Ama abi, senin çocukların var." Alya mahcup bir şekilde bakışlarını kaçırırken Serdar elini kardeşinin omzuna atarak "Al hadi, kırma bizi. Hem sizin ihtiyaçlarını karşılamayacaksak neden abiyiz." Alya iki abisine aynı anda sarılarak hafif gülümsedi.

"Sizi çok seviyorum. Teşekkürler, dikkatli harcayacağım."

"İstediğin gibi harca. İhtiyacın olursa bize haber ver." Alya başını sallarken yolcuların güvenlikten geçtiğini görünce yüzünü asmıştı.

"Gitme vakti geldi, kendinize de annemlere de dikkat edin. Babam hastaneden çıkınca haber edersiniz değil mi?"

"Hadi git, babamı da merak etme. Uyanır uyanmaz seni arayacağız." Alya Selim abisine de sıkıca sarılarak kardeşlerine el sallayıp güvenliğe doğru ilerlemeye başladı. Annesiyle evde vedalaştığı için kadını havaalanına kadar yormamıştı. Bilet kontrolü yapıldıktan sonra İstanbul Sabiha Gökçen havaalanına inecek olan uçağına bineceği kapıda sıraya girmişti. Belli etmese de oldukça tedirgindi. İlk kez tek başına başka bir şehre gidiyordu. Bu yaşına kadar sadece abisi Serdar'ı görmek için ilk görev yeri olan Ankara'ya ailesi ile gitmişti. Telefonu çalınca açan genç kız numaranın kayıtlı olmadığını görünce telefonu hemen açmıştı.

"Efendim," genç kız kısa bir duraksamanın ardından karşından gelen sesle gülümsemişti.

"Dayıcım... Evet şimdi uçağa bineceğim... Peki beni kim alacak? ... Hani sende gelecektin?" Alya yüzünü asarak telefonu kapatırken Adnan dayısının işinin çıkmasından hoşlanmamıştı. Şimdi bilmediği bir yerde bilmediği biriyle yolculuk yapmak zorunda kalacaktı. Şimdiden gerilmeye başlayan genç kızın tek tesellisi kendisini alacak kişinin dayısının güvendiği birisi olmasıydı. Derin bir iç çekerek kapı görevlilerine biletini kontrol ettirerek kapıdan çıkarak alandaki uçağa doğru ilerlemeye başladı. Koltuğuna yerleştiğinde orta koltukta olduğu için yan tarafına geçmek isteyen kadının homurtularını dinlemek zorunda kalmıştı. Kadına yer verirken bir yandan da yanına oturacak kişinin ayakta kendisini beklediğini görünce "Özür dilerim, sizi bekletiyorum," dedi. Cam kenarında ki kadın yerine yerleşir yerleşmez hemen Alya da koltuğuna oturup kemerini bağladı. Uçak havalandığında dua okumaya başlayan genç kız kulaklarının uğuldaması ile yutkunmaya başlamıştı.

Tatlı HataHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin