22. Bölüm

1.6K 169 3
                                    


Keyifli okumalar arkadaşlar!

***

Genç adam burnuna gelen farklı kokuyla gözlerini aralarken başta nerede olduğunu algılayamamıştı. Yabancı bir yatakta uyuduğunu fark edince hızla yerinde doğrulmuştu. Başı dönünce sırtını yatağın başlığına dayayarak gözlerini kapattı. Bir eli alnında gözlerini ağır bir şekilde aralarken ilk gördüğü duvardaki "Her şey Allah'tan!" yazısı olmuştu. Etrafına bakınırken küçük bir kitaplık ve hemen üzerinde birbirine sarılı bir şekilde gülümseyen ikizlerin fotoğraf çerçevesini görünce derin bir nefes aldı. Hastaneden Arya'yı görmeye geldiğini hatırlayan genç adam Arya'nın yatağında uyuduğunu fark edince yüzünde oluşan gülümsemeye engel olamamıştı. Arkasında olan yastığı alarak burnuna dayadığında genç kızın kokusu ciğerlerine kadar nüfus ederken kapı ardından gelen gülme sesiyle hemen kendini toparlamıştı.

"Ecem, gel buraya!"

"Baba," küçük kızının sesini duyunca gülümsedi. Kapı kolunun zorladığını görünce yerinden kalkarak kapıyı araladığında kızı hızla kucağına atlamıştı.

"Kızım?"

"Babacım," Ecem adamın boynuna sarılırken odanın kapısından içeriye hızla Arya girmişti. Kızın kızaran yanakları koşuşturduğunu gösteriyordu.

"Küçüğüm, babayı uyandıracaksın," diyerek odasına girdiğinde Ecem'i babasının kucağında bulmuştu.

"Uyandırdık mı?"

"Hayır, uyanmıştım. Siz neden nefes nefesesiniz?"

"Oyun oynuyorduk," Arya gülümseyerek kıza elini uzatmıştı. "Hadi hayatım, bana gel." Küçük kız Arya'nı isteğini yaparken Aras ikiliyi gülümseyerek izliyordu.

"Saat kaç?"

"Öğleden sonra bir oldu!" dediğinde Aras şaşkınlıkla ona bakmıştı

"Beni uyandırsaydın keşke. Akın hastanede tek kaldı."

"Arayıp konuştum, baban ve kardeşin iyi. Bu gün hastaneden çıkacak. Babaannenin durumu da iyi ama o birkaç gün daha hastanede kalacak." Aras kızın sözlerini dinledikten sonra onun gösterdiği banyoya geçerek elini yüzünü yıkamıştı. Evin sessizliği genç adamın dikkatini çekerken Arya mutfakta genç adam için kahvaltı hazırlıyordu.

"Evde kimse yok mu?"

"Serdar abim geldi, odasında uyuyor. Diğerleri de hastaneye gitti. Sormadım ama kahvaltı hazırlıyorum. İstersen yemek var ısıtabilirim."

"Kahvaltı yeterli..." genç adam mutfaktaki yemek masasına yerleşirken Arya işine dönmüştü. Kızın her hareketini dikkatle izleyen genç adam uzun zaman sonra ilk kez huzuru hissetmişti. Kızı mutfaktan içeriye girerek Arya'nın ayaklarına dolanırken Arya gülümseyerek eğilip kızın yanaklarını öpmüştü.

"Acıktın mı?" Arya elinde ki salatalık parçasını Ecem'in eline tutuştururken bir yandan da masaya son dokunuşları yapıyordu. Çay dolu bardağı genç adamın önüne bırakarak kucağına Ecem'i alarak hemen karşısında ki sandalyeye oturdu.

"Sen yemeyecek misin?"

"Biz geç kahvaltı yaptık. Sen başlayabilirsin." Aras kızını yediren genç kıza kısa bir bakış atarak gülümsedi. Sessizce kahvaltısını yaparken mutfak kapısından içeriye Serdar esneyerek girmişti. Aras'ı gören genç adamın eli ağzında kalmıştı.

"Sen hala burada mısın?" Serdar'ın sert sesine nazaran Aras önündeki kahvaltıya odaklanarak "Beni görmeye alışsan iyi edersin," diyerek ona karşılık vermişti. Serdar homurdanarak masaya otururken Arya ona çay doldurmak için kalkmıştı. Ecem'i alışkanlıkla abisine uzatırken Serdar dalgınlıkla küçük kızı kucağına almıştı. Ecem'in ellerini yüzünde hissedince dalgınlığından çıkarak maviş gözlerle karşılaşmıştı.

Tatlı HataHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin