32. Bölüm

1.1K 130 19
                                    


Keyifli okumalar!

***

Genç kız uzayıp giden yolların geride bıraktığı sis perdesini bulutlu gözlerle takip ederken bir eli göğsünde sakinleşmeye çalışıyordu. Bu olanlara inanamazken arabanın sapa bir yola girmesi ile düşüncelerinden çıkmıştı. Gözleri sürekli geçtiği yolları inceliyordu. Derin bir iç çekerek yan tarafına baktığında yüzü duvardan farksız olan kocasına bakmıştı. Balta girmemiş ormanlarda ilerlerken araba oldukça zorlanıyordu. Altlarında ki 4*4 jeep son bir bayırı çıkarken genişçe bir alanda durdu. Aras arabadan inerek genç kızın tarafına dolanıp onu arabadan aşağıya indirmişti. İkisi de sessizdi. Karısının kolunu tutarak ormanlık araziye girdiklerinde Arya istem dışı ürpermişti.

Balta girmemiş ormanda çalıların arasında ilerleyen genç kız düşmemek için dikkatli olsa da kolunu sıkıca tutan parmakların kıskacından kurtulamamıştı. Parmaklar sıkı olsa da canını yakmıyordu. Bu durum karşısında gözleri dolsa da yaşları yanağından aşağıya akıtmamıştı. Daha birkaç hafta önce ne kadar da mutluydular. Ne olduysa genç kızın habersizce dayısının gezisine katılmasından sonra olmuştu. Aras onu eliyle koymuş gibi bulmuş ge ger getirmişti. O günden sonra her şey ters gitmeye başlamıştı. İki tarafı çınar ağacı ile kaplı olan patika yoldan ilerlerken Aras'ın durması ile o da duraksamıştı. Merakla etrafına bakarken az ilerde görünen evle yutkunmuştu.

Genç kız karşısında ki harabe eve baktığında şaşırmadan edememişti. Kasabadan uzak etrafında tek bir kulübe bile bulunmayan eve neden geldiklerini anlayamasa da sessizliğini sürdürmüştü. Arya bir iç çekerek önünde ilerleyen adamın peşinden yürümeye başladı. Hala neden buraya geldiklerini düşündükçe aklına gelen ihtimalle adımları duraksadı. Elleri istem dışı yumruk olurken tırnakları avuç içini kanatacak kadar öfkelenmişti.

"Neden buradayız?" Kızın sorusu ile duraksayan adam başını çevirmeden onu cevaplamıştı. "Yeni evini görmeye geldik!"

"Demek cezam burası?" Kendi kendine konuşan Arya istem dışı gülümsemişti. Demek kocası olacak adam onu bu şekilde cezalandıracaktı. Hiç sorun değildi. Hızlı adımlarla eve doğru ilerlerken onu şaşkınlıkla izleyen adamın yüzü birden asıldı. Kadının itiraz etmemesi beklediği bir şey değildi.

Hızlı adımlarla bir tarafı yana düşmüş kapıdan içeriye girerken duraksadı. Derin bir iç çekerek yüzünü buruşturdu. Evin durumu beklediğinden daha vahim durumdaydı. Ama 'hiç sorun değil' diye düşünen Arya eve girer girmez plan yapmaya başlamıştı. Kocası olacak adam onun korkacağını düşünüyorsa yanılıyordu. Arya daha kötü durumlarla da karşılaşmıştı. Aras'ın kendisi ile konuşmadan ceza uygulayacağını asla düşünmemişti. Başını iki yana sallayarak harabe evde zaman geçirebileceği güvenli bir alan bulmaya çalıştı. Üç katlı olan evin sahipleri tarafından terk edildiğini içinde hissedebiliyordu. Etrafı incelerken alt katta sağlam kapısı olan oda dikkatini çekmişti. Bastığı yere dikkat ederek odanın kapısına doğru ilerlerken Aras'ın kendisini izlediğini biliyordu. Kapı büyük bir gıcırtı ile açılırken Arya kapalı perdelerden içeriye sıçan zayıf ışığın gösterdiği toz çizgisine dikkat etti. Adımlarını yavaşça atarak pencerelere yaklaştı. Yüksek çerçeveli pencerelerdeki toz içindeki perdeyi çekip çıkardığında yüzüne gelen tozla öksürmeye başlamıştı. Eli ile önündeki tozları savuştururken aydınlanan odaya dönüp baktığında yutkunmadan edememişti.

Mobilyalar ne kadar eski olsa da hayatından görüp görebileceği en görkemli mobilyalar karşısında duruyordu. Eski olsalar da servet değerinde oldukları bir bakışta hemen anlaşılıyordu. Oymalı vitrinler, klasik koltuk takımı ve köşede bulunan büyük oymalı masa takımı. Aras'a döndüğünde adamın kendisine baktığını görünce gözlerini kısmıştı.

Tatlı HataHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin