Keyifli okumalar!
****
Genç kadın gözlerine vuran ışıktan rahatsız olarak yerinde dönmeye çalışırken bedeninde hissettiği ağırlıkla gülümsemişti. Başını çevirdiğinde yanında uyuyan adamın uykusunda bile gülümsediğini görünce kendisi de huzurla gülümsemişti.
"Aras," genç kadın kocasına usulca seslenirken adam hafif kıpırdayarak gülümsemişti.
"Aras, uyanman gerekiyor," Arya zorda olsa genç adamın kollarında dönerek yüzünü iyice ona dönmüştü. Bir eliyle kocasının yüzünde keşfe çıkarken gözleri de elinin değdiği noktaları takip ediyordu. Sakallarının kısaltılmasıyla yanağında ortaya çıkan gamzesinin üzerinde durarak derin bir iç çekmişti.
"Beni incelemen bitti mi karıcım?" Arya duyduğu sesle boş bulunarak irkilmişti. Genç adam gözlerini açarak gülümseyerek karısına bakmıştı.
"Beni korkuttun." Karısının serzenişine gülümseyerek karşılık vermişti. Arya adamın gülüşüne takılı kalırken yeniden iç çekmişti.
"Kalkalım mı artık, dönmeden önce etrafı dolaşırız." Aras'ın sözleri ile kız yerinde kıpırdayarak iyice genç adamın göğsüne sığınmıştı.
"Biraz daha uyuyalım, sonra dolaşırız," dediğinde adam karısını daha sıkı sarmıştı.
"Tekrar geliriz, hava çok güzel biraz dolaşalım." Arya genç adamın ısrarına dayanamayarak yerinde doğrulup kocasına üsten bakmaya başlamıştı.
"Ne olurdu biraz daha uyusak?" genç adam kadının sözlerine gülerek karşılık vermişti.
"Sen bu kadar uykucu değildin, şimdi neden bu kadar uyumak istiyorsun? Hasta mısın yoksa?" Aras endişeyle yerinde doğrularak karısının yüzünü kavramıştı.
"Hasta değilim, sadece yorgunum. Okuldu, stajdı, düğündü derken dinlenmeye vaktim olmadı. Şimdi rahat yeri buldum uyumak istiyorum." Aras karısının alnına dudaklarını bastırırken derince kokusunu içine çekmişti.
"Hasta olma, sen hep iyi ol."
"Neden bana bakmaz mısın?" Aras alnını karısının alnına dayayarak başını sallamıştı.
"Ben sana hep bakarım da sen yine de hasta olma." İkili bir süre daha yatakta oturduktan sonra kalkıp hazırlanmışlardı. Geleli iki gün olmuştu ve akşam geri döneceklerdi. Arya ve Aras aileleriyle konuşmuştu. Genç kız şimdiden onları özlediğini hissediyordu. Hazırlanıp dışarı çıktıklarında göl boyu yürümeye başladılar. El ele sohbet ederek etrafın güzelliğinin tadına vararak vakit geçirirken Aras'ın çalan telefonu huzurlu sohbeti bozmuştu.
"Akın arıyor!"
"Açsana, bir şey mi oldu acaba?" genç kız endişeyle kocasına bakmıştı.
"Akın, hayırdır?" Aras telefonu açar açmaz sorarcasına konuşmuştu. Karşı tarafı bir süre dinledikten sonra adamın çehresi öfkeyle kararmıştı.
"Hemen yola çıkıyoruz." Aras telefonu kapattıktan sonra karısına dönmüştü.
"Aras ne oluyor?"
"Geri dönmemiz gerekiyor hayatım, yolda olanları anlatırım." Arya adamın cevap vermemesi ile daha da endişelenmişti.
"Ecem'e bir şey olmadı değil mi?" Aras duraksayarak karısına bakmıştı. Kadının gözlerindeki korkuyu görünce avucunda ki elini öperek ona cevap vermişti.
"Kızımız iyi güzelim, Alya'yı kaçıranları yakalamışlar. Bizim de orada olmamız gerekiyor," dedi. Arya aldığı cevapla derin bir nefes alarak başını sallamıştı. Kimseye bir şey olmamıştı ya Arya gerisiyle baş edebilirdi. Karı koca eşyalarını toplamak için odalarına giderken oldukça hızlı davranıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı Hata
General FictionTek yumurta ikizleri Alya ve Arya'nın hikayesi. tanıtım yakında paylaşılacaktır. Farkında olmadan hocasıyla dedikodusu çıkan Alya, bu haberi magazin dergisinden öğrenmiştir. Başta okuduklarına inanamasa da asıl tehlikenin hocasının karısından gelebi...