15. BÖLÜM

1.6K 194 3
                                    


KEYİFLİ OKUMALAR ARKADAŞLAR!

***

Yaşlı kadın evinin önünde duran lüks arabaya bakarken kaşlarını çatmıştı. Siyah camlarından içinde kim olduğunu göremiyordu. Ön yolcu kapısının açıldığını görünce kenarda ki bastonu eline aldı. Baston kullanacak kadar düşmemişti çok şükür ancak yabancı birinin yanında da kendisini korumak istemişti. Yalnız yaşayan bir kadın olarak korkmasa da arada tedbirli olmak iyiydi. Arabadan inen torununu görünce şaşkınlıkla "Arya, kızım?" diye seslendi.

"Anane nasılsın?" genç kız yaşlı kadının elinde ki bastonu görünce gülümsemişti. Hatice kadının neden onu eline aldığını tahmin edebiliyordu.

"Ne oldu sultanım yoksa beni dövecek misin?" yaşlı kadın elini öpen kıza gülümseyerek sarılırken gözleri arabanın şoför koltuğundan inen genç adama takıldı.

"Hayırdır kızım, kim bu delikanlı?" Aras yaşlı kadına yaklaşarak elini alıp öpmüştü. Genç kız gibi hafif gülümseyerek "Ben Aras Aksoy, nasip olursa damadınız olacağım," dediğinde yaşlı kadın hızla torununa dönmüştü.

"Arya?"

"Doğru söylüyor anane, seni almaya geldik. Yarın ailesi ile gelecekler." Kadın Aras'ı dikkatle incelerken gözlerini kısarak ona değer biçmeye çalışıyordu.

"Sen Asiye'nin büyük torunusun değil mi?" dediğinde aklına iki erkek torunu olduğu gelmişti. Aras başını sallarken kadın derin bir iç çekmişti. Yağmur yağacaktı ve soğuklar şimdiden kadının romatizmalarını azdırmıştı.

"Evet anane, babaannem sizden çok bahsetti."

"Doğrudur, ikizim beraber büyüdük, evlenince ayrı köşelere savrulduk işte. Hadi içeri geçin..." dediğinde Arya itiraz ederek konuşmuştu.

"Anane, seni alıp hemen dönmemiz gerek. Öğleye misafirlerimiz gelecek. Serdar ağabeyim Ankara'ya gitti." Yaşlı kadın torununun sözleri ile duraksamıştı.

"Gülten kızıma bir şey mi oldu?" Aras yabancı olduğu konu hakkında sessizliğini korurken Hatice kadın ahırdaki ineğini emanet etmek için komşusuna soracağını söyleyerek Arya'dan birkaç eşya almasını istemişti.

Arya ağır adımlarla uzaklaşan ananesinin arkasından bakarken Aras'a dönerek tedirgince gülümsedi. Evlenecek olsa da hala onu tam anlamıyla tanımıyordu. Yalnız kaldıklarını fark edince iyice gerilen genç kız bahçedeki masaya geçmesi için işaret ederek "Sen otur ben sana bir çay getireyim," dedi. Aras genç kızın hızla eve girdiğini görünce neden kaçtığını anlamıştı. Başını iki yana sallayarak gösterdiği masaya geçip oturdu. Birkaç dakika sonra elinde çay bardağı ve atıştırmalıkla evden çıkan genç kıza şaşırdı.

"Ananemde çay her zaman vardır. Kendisi bir çaykolik olduğu için yanında atıştırmalıkları da bulunur," dedi. Aras hafif gülümseyerek genç kıza bakarken Arya ananesine kıyafet almak için eve girmişti. Aras temiz havayı içine çekerken evin önünden geçen birkaç kişinin meraklı bakışlarından nasibini aldı.

"Selamünaleyküm," diyen adamlardan birinin selamını alırken, adamın kendisine doğru gelmesini kısık gözlerle izledi.

"Hayırdır, Hatice nenenin nesi oluyorsunuz? Sizi daha önce buralarda görmedim." adam Aras'a şüpheli yaklaşırken Aras oldukça rahat ona bakıyordu. Bakışlarından hoşlanmamıştı. Adamın sorgucu tavrını garip bulan Aras ona cevap vermişti.

"Köy muhtarı mısın?" Aras'ın sorusu ile adam kaşlarını çatarken Aras derin bir iç çekti.

"Bana bak, kimsin nesin bilmem ama yalnız yaşayan yaşlı bir kadının evinin önünde yabancı gören herkes sorgular. Ne bilelim hırlı mısın hırsız mısın?" dediğinde gözleri son model arabaya kaymıştı.

Tatlı HataHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin