İP_59 | BOŞLUKTA BİR ÇINLAMA

81.2K 3.3K 2.1K
                                    

Sellam, sonunda yeniden buluşabildik.

Sizi, Edim Demiray'ı ve Lavin Kutup'u aşşırı çok özledim.

Umarım okurken keyif aldığınız bir bölüm olur.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Bu bölüme Edim Demiray için, ejderha 🐉

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu bölüme Edim Demiray için, ejderha 🐉

Lavin Kutup için kar bulutu 🌨

Mutlaka yıldıza basmayı ve bol bol yorum bırakarak beni motive etmeyi unutmayın, daima karlar gibi ışıl ışıl parlayın🌨

59. BÖLÜM| BOŞLUKTA BİR ÇINLAMA

Bir gün ağzından uzak gülerse ağzım
Tanrı gökyüzüyle boğsun beni...

Kendini öldüremeyenler, zaman içinde ruhunu çürümeye bırakır.

Bu yüzden ölmeye karar verdiğin o an mı, yoksa ölme kararını değiştirdiğin o an mı daha tehlikeliydi, bilmiyorum.

Belki de biliyorum.

Zihnimin kuluçkası parçalandığında, içinden başını çıkaran anılar bana hüzün dolu yaşlı gözlerini dikti.

Bazen zaman geçmek bilmez, bir dakika bile bir asır gibi uzar. Dakikalardan çok daha uzun birkaç dakika bütün sesler kesildi hiçbir şey kımıldamadı. Yavaş yavaş zaman uyandı, tembel tembel akıp gitti.

Benliğimi zamanın mezarına hapseden saatçinin, ölümü taşıyan gözlerine o gecenin yükünü taşıyan gözlerimle baktığım saniyelerde ona karşı mücadele eden savaşçı ruhumu anımsadım. Kaskatı bir çeneyle o geceyi düşündüm, o geceyi düşünmek kanıma karışıp hızla yol alan alkolden daha etkiliydi; sarhoş biri gibi sersemlemiştim, ayakta olsaydım sarhoş biri gibi sendelerdim de. Anıların nehrinden uzanan bir el beni pusulasız bir şekilde kendi içine çekti, durmadan çekti ve ben en dibe battım; o ânı hissediyordum.

Yağmurla ıslanmış bir gece, Edim'i terk edip babamın bana adresini verdiği eve gittiğim o soğuk ve en az benim kadar kimsesiz olan karanlık saatlerde babam telefondan gelmeyeceğini, polislerin peşinde olduğunu ancak güvende hissettiği ilk anda beni bulmak için geri döneceğini söylemişti. Edim tarafından hissettiğim ihanet hissine, babam tarafından terk edilme hissi de eklenmişti. Hastaydım, bedenim ateşler içinde cayır cayır yanıyor, ağzımdan çıkan sıcak nefesin dudaklarımı kavurduğunu hissedebiliyordum. Sonra telefon onu tutan parmaklarımın arasından yavaş yavaş kayıp zemine düştüğünde gürültüsü bir yıldırım gibi zihnime düşmüş ardından alev alev yanan bedenim de o telefon gibi buz gibi çıplak zemine düşüp öylece kalmıştı.

İNTİKAMIN PENÇESİNDE (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin