Yorumlarınızı mutlaka okumaya çalışıyorum, o yüzden yorum yapmayı ihmal etmeyin.
İlk önce yıldıza basın ve okumaya başlayın.
Sizi seviyorum. ❤Bölüme karlar bırakın❄
19. BÖLÜM | KAYIPLAR
Bir gece seni sevmekten yıkıldım...
Zaman sanki saatlerden çekilmiş gibi her şey yavaştı, zihnimin içi anılar gibi sessizdi.
Sert bir rüzgâr estiğinde soğuğun tenimin içine dek nüfus ettiğini hissetim. Okulun girişinde Edim'i bekliyordum. Yerde yarım saat önce yağan yağmurun bütün izleri bir tümseğe dolmuştu. Yüzüme kar gibi dağılan ifadesiz hâlimin yansımasını orada görebiliyorum. Rüzgâr estikçe tümsekte biriken yağmur suyu dalgalanıyor, üzerine düşen kendi yansımamı da dalgalandırıp titretiyordu.
Yağmurun ardında bıraktığı nemli rüzgâr yavaşça esip saçlarımı omuzlarımın ardına taşırken cebimdeki ellerimi kastım.
Bir suyun yüzeyine tesadüfen düşmüş gibi olan hayatım da bu şekilde titreye titreye dağılmıştı.
Ağlama hissine yenilmemeye çalıştım, o an hayatıma, sadece yaşadığım hayatıma içim içimden sökülene dek saatlerce durmadan, hiç durmadan ağlayabilirmişim gibi hüzün dolu hissediyordum. O hüznü, yüzümdeki ifadesizliğin aksine gözlerimde gördüm.
Öyle çok hüzünlüyüm ki bir yansımada bunu rahatlıkla görebiliyordum.
Serkay'ın yansıması yansımamın üzerinde duraksayınca başımı su birikintisinden kaldırıp yüzüne baktım.
Açık bir ifadeyle gülümsedi. "Günaydın."
Sesiyle birlikte zihnimdeki sessizlik kurudu, böylece çevredeki üniversite öğrencilerinin sesleri denizin üzerinden kabaran dalga gibi üzerime geldi.
Zoraki bir havada gülümsedim. "Günaydın."
"Neden burda bekliyorsun?"
İçeri grup grup giren öğrencilere baktım. "Edim'i bekliyorum," diye açıkladım. "O kahvaltı almaya gitti."
"Dün yoktun, seni göremedim."
"Evet," dedim yokluğumu fark etmesine biraz şaşırarak. "Ben... Yani Edim ve benim halletmemiz gereken bazı işlerimiz vardı."
Rüzgârın esintisi saçlarımla oynayıp onları sertçe sallıyordu.
"Sinan Hoca resim kursuna başlanılmasını tavsiye etti biliyorsun, bu konuda bir şey yapmayı planlıyor musun?"
Mimarlık ve mimarlığın getirileri olan tüm o sorumluluklar silsilesi hatırlamak istediğim bir şey değildi. "Üzerine çok fazla düşünme fırsatım olmadı, neden sordun?"
"Ben belki düşünürsün diye gittiğim kursu tavsiye etmek istedim," diyerek kolundaki çantasını önüne getirip ön gözün fermuarını açtı ve benim için bir broşür çıkarıp verdi. "Bu broşürü sana getirdim, belki incelemek istersin diye. Kursun yeri güzel, Kızılay'da. Sanatsal anlamda birçok eğitimi, yetiştirme kursları var. Müzik, resim ve tiyatro gibi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAMIN PENÇESİNDE (+18)
General Fiction♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuşturucuya mahkûm olan bir kız... Lavin Kutup. İkisi bir araya gelince, öfkeleri cehennem olacak. Tenl...