İP ▶ 15 | "KAÇIŞ"

300K 14.6K 4.5K
                                    


Bölüm kötü oldu galiba, elimden bu kadarı geldi. Belki final veririm yakın zamanda. Bir on bölümden sonra düşünüyorum finali. Ardından Siyahın Pençesine devam edeceğim.

Keyifli okumalar.

15. BÖLÜM : KAÇIŞ

İnsanları izliyorum, bu çok acıtıyor.
Sanki onlar  başarıp hayatı yaşarken, ben başarısız olup hayatta kalıyorum sadece.

Zafer ve yenilgi, birbirinin zıttıydı. Kalp damarları birbirine bağlanmış insanlar için eş anlamlıydı.

"Lavin iyi misin?"

Alvina'nın kaygılı sesi kulaklarına dolduğunda, bakışlarını Edim'den çekti. Alvina'nın yeşil bir ormanı andıran göz bebeklerinin içinde farklı bir duygu vardı. Endişe... Bu bakışları Tuncay'dan biliyordu. Kendisi için endişelenen üzülen tek insan Tuncayken Alvina'da gördüğü bu duygular kendisini afallatmakla kalmıyor, yabancılıyordu. İnsanlara artık güvenmek istemiyordu ama Alvina kendi halinde; utangaç, çekingen, kibar, insanları kırmaktan çekinen biriydi. Belki Alvina'ya göre dünyada hiç kötü insan yoktu. Yani Alvina öyle duruyordu. Sorusuna gelince...

İyi miydi? Hayır, iyi değildi.

Edim'in amcası Aziz beyin, 'Ondan kurtulacaksın' demesinin üzerinden iki hafta geçmişti. O gün ne Edim ne kendisi tek söz etmediler. Uzun bir bakışmadan sonra Lavin sessizce odaya gidip yatağına uzanmış uykunun gelip onu bu dehşet verici şeyden kurtarmasını beklerken yatakta üç saat sadece dönerek oyalanmıştı. Sonunda odanın kapısı açıldığında Edim'de gelmişti. Üzerini değiştirip yatağa geldiğinde, her zaman zorla sarılan Edim yatakta uzaklaşarak en uca yatmıştı. O günden beri ne genç kızla doğru düzgün konuşuyor ne de takılıyordu.

Evet, Edim artık oyuncağından sıkılmıştı...

Kollarını göğsünün altında bağladı ve Edim'in masasına yeniden gözlerini dikti. Bu dikişte gözleri keskin, bakışları korkusuz, yüzü ve gözleri tek duygu barındırmıyordu. Edim'in etrafındaki kızlara baktı. O gün dinlenme tesisinde karşılaştıkları Yelda denilen kızla koyu bir sohbete dalmış görünüyordu. Onu tanıdığından beri etrafında kızlar vardı. Kızlar, bazı kızlar. Nasıl da aptaldı.

Mesela; masasında oturan kızlar.

Mesela; kendisi...

Hiçbiri Edim'in kişiliğiyle ilgilenmiyordu. Bu fakülteye geldiğinden beri, Edim hakkında farkettiği bazı şeyler vardı. Bunlardan birisi Edim'in yakışıklı ve zengin olmasının göz önünde olması. Sanki Edim yakışıklı ve zengin olmanın açtığı bu yolun ardından gidiyor gibiydi. Hâlbuki Edim'in insanı tarafını çevreleyen huy veya yapılanmasıyla ilgilenen yoktu. Aslında kendisi de o kızlardan biriydi. O gün Edim, 'Korkma, sana zarar vermem,' dediğinde neden inanmıştı? Akıllı bir kız, daha önce hiç görmediği bir erkeğe anında inanır, güvenir miydi?

İnanmıştı.

Güvenmişti.

Bu aptal olmasından mı kaynaklanıyordu? Aslında aptal bir kız değildi, Edim'e güven duygusu hissetmişti ama bir tarafı incitebilir gerçeğini kendisine hatırlatıp duruyordu. Sonra başı ne zaman belaya girse, tehlikede olsa Edim yanında onu kurtarmak için hazır oluyordu. Onu sessizce kurtarırdı, pek konuşmazdı. Aralarında sessizlikten doğan tuhaf bir ilişki gelişmişti. Buna anlam yüklemek ve anlatmak o kadar zordu ki.

Zaten Edim'in kendisiyle ilgilendiği iki ay genç adam kendisini olmayan biri gibi göstermişti. Evet, Edim onu hiç var olmayan başka bir hayalet Edim'le tanıştırmıştı.

İNTİKAMIN PENÇESİNDE (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin