Bölüm gecikti afedersiniz. Aksilik oldu.
Satır arası yorumlarınızı bekliyorum ve hepsini okuduğumu unutmayın. 💕
21. BÖLÜM : SARHOŞ
Ders arası verildiğinde, Lavin ve Alvina kafeteryaya geçtiler. Boş bir masa bulabildikleri için şanslı sayılırlardı çünkü ikinci dersde verilen arada kafeterya genel olarak yoğun oluyordu.
Alvina yerine yerleştiğinde, Lavin, "Alvina," dedi karşısına göz atarak. "Ben tost alıp geliyorum, sen bekle," diyerek yanından uzaklaşıp kafeteryadaki sıraya girdi.
Cebinden parasını çıkartırken, arkadan itilmesiyle öndeki kişinin sırtına çarptı. Başını kaldırdığında tanıdığı simayı görmesiyle gülümsedi, nasıl fark edememişti. "Sarp, sen miydin?" diye sordu refleks gereği.
"Bence benim," diyerek güldü Sarp. "Aslında bizde seninle konuşmak istiyorduk; Alper ve Tuna. Alacaklarımızı alıp bir masaya geçelim, ne dersin?"
"Olur," dedi genç kız. Eliyle Alvina'nın olduğu masayı işaret etti. "Biz ordayız."
Sıra gelmeden önce, Sarp, Tuna'ya kafeteryada olduklarını haber veren bir mesaj çekti. Sıra kendilerine geldiğinde tost ve içeceklerini alarak masaya geçtiler.
"Merhaba, Alvina," dedi Sarp. "Nasılsın?"
Alvina gülümseyip, "İyiyim, sağol," dedi. "Sen nasılsın?"
"Ben de iyiyim, teşekkür ederim," dedi. "Bizimkiler birazdan burda olur, onları görmek sizi eğlendirir ve canlandırır."
"Kesinlikle," diye onay verdi Lavin. "Alper'e bayılıyorum. Onun bitmek tükenmek bilmeyen canlılığına."
Çok geçmeden Tuna ve Alper masaya geldiler, selamlaşma, hatır sorma, faslından sonra konuyu açan Alper oldu. "Ankara yağmurları başlamadan önce, hafta sonu bizim şehir çıkışına yakın olan at çiftliğimize gidelim diyoruz, ne dersiniz hanımlar?" Kızların şaşkın bakışlarını ve hemen cevap vermeyerek birbirlerine bakışmalarını gören Tuna, " Değişiklik olur hepimize diye düşündük. Sınıflarımızdan birkaç kişi daha gelecek. Üstelik görebileceğiniz küçük sevimli kısraklarda var," dedi gayet hevesli ve istekli görünerek.
Lavin, "Bilmiyorum ki, Edim'den izin almam gerekiyor," diye mırıldanırken, yaptığı gafı fark ederek düzeltti. "Yani, ailemden." Edim'in asla bu gezintiye izin vermeyeceğine emindi. "Aileme sormadan cevap veremem."
"Onları ikna et, Lavin," diye bastırdı Sarp. "Hem Edim ve arkadaşları da isterse gelsin. Yelda da gelecek zaten." Sonra Alvina'ya döndü. "Ya sen, Alvina? Geleceksin değil mi?"
Alvina hayır anlamında başını salladı. "Ben gelemem, hafta sonları çalışıyorum," diye söylemesine karşın, Tuna itiraz istemeyen bir sesle söze girdi aceleyle. Bu geziyi özellikle onun için istemişti. "Alvina, sadece hafta sonu, patronundan izin alabilirsin."
"Bilmiyorum, net cevap veremem şimdi, hafta sonu bakarız," diye geçiştirdi. Oraya gitmek gibi bir niyeti yoktu. Tuna'dan, hareketlerinden, bakışlarından yeterince rahatsız oluyordu. Lavin'in konuyu atlara getirmesiyle neyseki üzerindeki dikkatler dağılmış, on dakika sonra derse geçmek üzere masadan kalkmışlardı.
Alvina sınıfa ilerlerken, "Yarın sınav var, Lavin," diye hatırlattı. "Beraber bulduğumuz boşluklarda çalışalım mı?"
"Ders bana göre değil ki? Tam adamına sordun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAMIN PENÇESİNDE (+18)
General Fiction♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuşturucuya mahkûm olan bir kız... Lavin Kutup. İkisi bir araya gelince, öfkeleri cehennem olacak. Tenl...