Merhaba, beklettiğim için üzgünüm.Artık ismimiz de resmi olarak değişti.
Umarım bölümü seversiniz, sevgiler...
Bölüm şarkısı; Over • Blake Shelton
30. BÖLÜM | ZEHİR
İnsan kendisini tanımaya başlayınca, ruhtaki değişimde kaçınılmaz oluyordu. Yine de içinde bir yerler; kaygılı ve kararsızdı, düşündüğü bazı şeyler, doğru gelmiyordu. Kızdı kendisine, kararsız kaldığın yeri bul ve kararlı ol! Yanlış düşündüğün şey neyse, düzelt ve doğru düşün! Artık gideceksin, kaygılara yer olmamalı, yanlış düşüncelere de öyle.
Aradan geçen dört günün ardından, nihayet çıkmak için hazırlık yapıyordu. Burda geçirdiği günler ayrı birer eziyete dönüşmüştü, sanki bu odanın bir tarafından zehirli bir sis odaya dağılıyor ve düşüncelerini zehirliyordu. Edim, gece gündüz yanındaydı, özenli davranıyor üzerine gitmiyordu. Genç adamın, sıkmamaya çalıştığını anlıyordu, kendisi ise aradaki mesafeyi dibi görünmez uçurumlara çeviriyordu. Sadece kriz geleceğini anladığında, hap istemek zorunda olduğu için konuşmuştu. Getirilen temiz kıyafetleri giydi, banyo yapamamış olsa da biraz daha temiz olduğunu hissediyordu. Ama vücudu, hiç rahat değildi. Sanki elbise ve teni birbirine yapışıyor, yapıştırıcı görevini de aradaki kir sağlıyor gibi hissediyordu.
Evet, kulağa iğrenç geliyordu...
"Saçlarını taramamı ister misin?"
Edim'in kendisi için ayarladığı güzel bir jestti, Nergis'i buraya getirmek. Alev alev yanan dudaklarında, birkaç saniye süren bir gülümseme yayıldı. Gülmeyi bırakmalıyım, diye düşündü. İfadelerini gizlemeliydi. Güçlü durabilirdi, Edim'den daha az güçlü değildi, o kendisini zamanında kandırarak usta bir rol oynamıştı, Edim'e karşılık verme zamanıydı. Nasıl olsa ondan daha zalim olamazdı, asla.
"Evet," diye onay verdi Lavin. Saçları kirliydi ama en azından daha iyi görünürdü. "Lütfen."
Nergis, dikkatlice genç kızın arkasına geçti. "Canın yanıyor mu?" diye sordu, eliyle, saçlarını taramak için sırtına yayıp düzleştirirken. "Çıkmak için heyecanlı mısın?"
"Hayır, yanmıyor, biraz sızı var ama ağrı kesici almasam hemen hissediyorum eksikliğini," dedi durgun bir sesle. "Çıkmak için heyecanlıyım, eve gider gitmez banyo etmek istiyorum, tabii senin yardımınla."
"Önce doktoruna sormamız gerekir," diye cevapladı Nergis. "Bakalım yaran açısından banyo yapmanın etkisi nedir?"
Omuz silkti Lavin. "Beni yeniden yoğun bakıma yatıracak kadar etkisi olacağını sanmıyorum," dedi kararlı bir sesle. "O yüzden doktor yapma dese bile, onu dinlemem."
Nergis omuzları hareketlenecek derecede gülüp, "İnatçısın," dedi yaşından daha düzgün çıkan bir sesle. "Hem de umursamaz."
Saçlarının arka kısmı dolaşmıştı, günlerdir tarak yüzü görmeyen saçları, cezalandırıyordu anlaşılan. Saçlarının arasından, zorlukla geçen saç fırçası yüzünden Nergis'in sırf canı yanmasın diye uçlarından taramaya başladığını, yine yavaşça tarayarak zorlandığının ve canının yanmasından çekindiğinin farkındaydı. "Nergis abla, canımı yakmamaya çalıştığını biliyorum," dedi boş bir sesle. "Alışkınım, daha hızlı yapabilirsin."
"Alışkın mısın?" diye sordu şaşırarak. "Saçlarını canını yakarak mı tarıyorsun, yoksa saçlarını içinden çıkılmayacak hâle getirince, mecburen böyle mi yapıyordun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAMIN PENÇESİNDE (+18)
General Fiction♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuşturucuya mahkûm olan bir kız... Lavin Kutup. İkisi bir araya gelince, öfkeleri cehennem olacak. Tenl...