Üvey Babam

4- ANLATIM GÜNÜ

Bugün Kaya ile birlikte İslamiyet Öncesi Türk Tarihi'ni anlatacağız.

Ben İskitler'i, Asya ve Avrupa Hun Devleti'ni anlatacaktım. Kaya'da Avrupa ve Asya'da kurulan Türk Boy'larını anlatacak.

İlk konuya ben başladım.

"İskitler ya da diğer adıyla Sakalar bilinen ilk Türk boyudur. Bilinen ilk hükümdarı Alp-er Tunga'dır. İskitler atı evcilleştirmişlerdir. Ayrıca Tomris Hatun da bilinen ilk kadın hükümdardır. Demir ve bakırı işlemişlerdir, İskitler'e 'Bozkırın Kuyumcuları' unvanı verilmiştir. Amazon kadınlar adı altında kadın savaşçıları vardı..."

Ben anlatırken Mustafa hoca araya girdi.

"Bence harikaydın Can, zil çalmak üzere, diğer derste de Kaya'yı dinleriz, bunları benim, e mail adresime gönderin, birinci sınav için çıkartıp sınıfa dağıtacağım."

Zil çaldıktan sonra bizim grupla birlikte kantine indim.

Artık annemden para almıyordum. Biriktirdiğim paralardan harcıyordum.

Kantinden birer tane çikolata alıp sınıfa döndük.

İkinci ders Kaya konusunu anlatmıştı. Anlattıktan hemen sonra konularımızı Mustafa hocaya e mail yoluyla gönderdik.

Anlatımımızı beğenmişti.

O gün matematik öğretmenimiz beş tane soru yazdırıp ödev olarak yapmamızı istemişti.

Şimdi eve doğru yürüyorduk.

İpek, "ben Aybüke ile eşleştirildim, tatlı bir kız ama saf." dedi.

Peker, "neden hoca beni onunla eşleştirmedi ki? Çok güzel bir kız o."

Peker'in işi bu, nerede güzel kız varsa arkasından giderdi.

İpek şakayla karışık omzuna vurdu. "Dalga geçme ya, bu bir grup ödevi ve ben iyi bir not almak istiyorum."

Gülcan, "ama zaten anlatışına puan verecek, ona aldırma, sen güzel anlatmana bak." dedikten sonra yol ayrımına geldiklerinde bizden ayrıldılar, biz de dört erkek yolumuza devam ettik.

Buğra, "kanka dediğimizi yaptın mı?"

"Yaptım, ama zor oldu, evin boşalması biraz zaman aldı." dedim.

Peker, "ne yaptınız bana da anlatın."

Ona da yaptığımız şeyleri anlattım.

"Oh! Sonunda o adamdan kurtulacaksın, senin adına çok sevindim kankam." dedi.

En sonunda eve vardım. İyi, annem evdeydi.

Hemen üzerimi değiştirip yanına gittim.

"Selam anne, nasılsın?"

"Hoşgeldin oğlum, biraz hastayım o yüzden erken geldim. Ama önemli değil, nasıl geçti konu anlatman."

"İyiydi merak etme, ne oldu anlat bana da neyin var?"

"Biraz başım ağrıyor oğlum, ilaç içtim geçer birazdan, zaten baban da erken gelecek."

O adamın adını duyunca şöyle bir titredim.

"İyi, ben odamdayım" deyip çıktım yanından.

Ama ya o adam yüzünden annem hastaysa, hemen geri döndüm.

"Anne, ya o adam yüzünden hastaysan ya içeceğine bir şey kattıysa." dedim.

Annem bana 'hayretsin oğlum' bakışı attı.

"O nereden çıktı oğlum, baban bana neden zarar versin."

Anneme geçen günkü kanlı gömlek olayını anlattım.