Üvey Babam

30- ÜNİVERSİTE

Tanem'le ikimiz aynı üniversitenin çatısı altında fakat farklı bölümlerindeydik. Binalarımız ayrıydı.

Tanem de ben de kendi evlerimizde kalıyorduk. Ben boş olan vakitlerimde fabrikayı denetlemeye gidiyordum. Hafta sonları Tanem, ben, abim ve Merve abla buluşup bir şeyler yapıyorduk.

Tabi küçük yeğenimi de unutmamalıyım. Emekliyordu ve paçama yapışıp beni odasına oyun oynamak için sürüklemeye çalışıyordu. Ne kadar sevimli.

Üniversite lise gibi değildi. Evet ortamı harikaydı ancak derslerimin bazıları ezbere dayalıydı.

Yazları bir büroda avukatlık öğrenmem gerekiyordu. Bu durum için sağolsun abim vardı.

Sınav zamanlarım uykusuzlukla geçti.

Öyleki, bir sınavımda uyukalmışım, sınava ucu ucuna yetiştim.

Hergün okuldan Tanem'le birlikte dönüyorduk.

Yine bir akşam okuldan çıkıp Tanem'in fakültesine doğru yürüyordum.

Gördüklerimle durmak zorunda kaldım. Tanem, yanında üç kız ve iki erkekle sohbet ediyordu.

Hayır kıskanmadım, neden kıskanayım...

Hey! omzuna dokunma nişanlımın.

Adımlarımı hızlandırıp yanına vardım hemen.

"Aşkım, geldin mi?" deyip gülümseyerek yanağımdan öptü.

Şimdi kıskançlığımdan eser kalmamıştı. Tanem'in omzuna dokunan çocuk şokla bize bakıyordu şimdi.

"Gidelim mi canım nişanlım." dedim. Niye mi? O çocuk duysun da uzak dursun ondan diye.

Onu eve bırakıp yanağından öptüm ve kendi evime geçtim.

Kapının önüne geldiğimde paspasın üzerinde bir not gördüm.

"Yeniden karşılaşmaya hazır mısın velet? Yoksa beni unuttun mu?"

Yoksa bu? Kamuran...

Nasıl? Yani nasıl? Daha hapisten çıkmasına yedi yıl var.

Şuan korkudan eli ve ayağı titreyen kişi bendim. Kriz geçirebilirdim korkudan.

İçeri girip abimi aradım.

Açıp kısık sesle konuşmaya başladı. Sanırım Nursima'yı uyutmaya çalışıyorlardı.

"Efendim Can?"

"Abi bir not var Kamuran'dan" dedim.

"Yine mi ya of, bir kurtulamadık şu adamdan, ne yazmış yine?"

"Yeniden karşılaşmaya hazır mısın velet? Yoksa beni unuttun mu?" yazmış.

"Ulan bir gün şu herifi çok pis döveceğim." dedi. "Tamam şimdilik bir şey yapamayız, o hapiste, yedi yıl var daha çıkmasına" dedi. Haklıydı, boşuna endişeleniyordum.

Rahatlayıp telefonu kapattım ve odama gidip pijamamı giydim ve yatağa girdim.

Finallerin açıklanmasını bekliyorduk. Yaz tatili gelmişti. Açıklandıktan sonra birinci yılım bitiyordu.

...

O nottan başka not almamıştım. Bu beni rahatlatmıştı. O adam hapisteydi bana zarar veremezdi.

Yaz tatilinde bolca ezber yapıp kanunlara çalıştım.

Abimin yanında avukatlık nasıl yapılıyor onu öğrendim.

Artık ikinci yılıma hazırdım.

Okul açıldığında önce Tanem'i evden alıp fakültesine bıraktım. Sonra da kendi fakülteme geçtim.