Binadan içeri girdim ve Tolga avukatın katına geldim. Sekreteri Selma hanım masasında oturmuş telefonuyla oynuyordu. Geldiğimi görmemişti.
"Merhaba" dedim yaklaşıp, hemen başını kaldırdı ve "hoşgeldin, Tolga bey içerde seni bekliyor." dedi.
Ben de içeri girdim. Tolga bey,
"Gel gel, otur şöyle." dedi ve o da karşıma oturdu.
"Dediğin adamı yakaladılar ve sorguya çekildi. Dediğine göre seni takip etmemiş, seni tanımıyormuş bile." dedi.
"Peki ya onu farkedince telefoncuya girmesi ne demek? Bana kötü bakışlar atması?" dedim.
"Polis hepsini sormuş, telefonu bozulmuş, gülümsemesi ise normalmiş, yani normalde de öyle gülüyormuş." dedi.
"İsmi neymiş?" merak etmiştim.
"Eren."
"Peki, yardımlarınız için teşekkür ederim Tolga bey" deyip elini sıkmak için elimi uzattım.
Elimi sıktı ve "rica ederim Can, işin takibinde olacağım, sen de etrafına dikkat et, arkadaşlarına dikkat et, bu konuları çok fazla başkalarıyla konuşma." dedi.
"Tamam." dedim ve ofisten çıktım.
Okula yetişmem lazımdı. Hemen bir taksi çevirdim, okula beş dakika geciktim. Geldiğimde hoca sınıfa girmişti bile.
Kapıyı tıklattım ve içeri girdim. Geç kaldığım için özür dileyip sırama geçtim.
Ben oturduktan sonra hoca devam etti. Haftaya sınav olacakmışız.
*
Okuldan sonra yine kafeye geldim. Ancak mesele şu ki kovulmuşum.
Neden olduğunu sorduğumda bir cevap vermemişlerdi. Ancak yüzlerinden beni kovmak istemedikleri de belliydi. Ya da ben öyle anlamak istedim.
Üzülmüştüm, ekmek kapım suratıma kapanmıştı. Ama neden?
Düşüncelerimle yurda döndüm ve Tanem'le buluştum.
Onunla konuşmak bana iyi geliyordu. Anlayışlıydı, sevecendi ayrıca sorgulamıyordu.
Birlikte yurttaki bir banka oturduk, biraz da utanarak kolumu Tanem'in omzuna attım ve onu kendime çekip saçlarını kokladım ve saçlarının arasına öpücük kondurdum. Saçları çikolata kokuyordu. Ben çikolatayı severdim.
Birlikte bir süre daha oturduk, birbirimize küçüklüğümüzden bahsettik.
Tanem ailesini hiç tanımamış, kendini bildi bileli bu yurttaymış, ama bir gün ailesi ölmediyse onları bulmak istiyormuş ve ben o an karar verdim.
İlerde Tanem'le evlenecektim. Biz ailesiz kaldık, çocuklarımızı annesiz babasız bırakmayacağız. Tabi şimdilik Tanem'in bundan haberi yok ama on sekizime bastığımda ona evlenme teklifi edeceğim. Onu gerçekten çok seviyorum ve ilerde de hep yanımda olsun istiyorum.
Tanem yanağımdan öptü ve "gitmem lazım aşkım, sınavlar başladı, çalışmam gerekiyor." dedi.
Onu onayladım "benim de var çalışmam gerek" dedim ve kalktık. Yurtlarımız karşı karşıyaydı, "bu arada Tanem, numaranı verir misin? Seni özlersem ararım." dedim ve biraz utandım.
"Tabi veririm." dedi. Numarasını yazdım ve onu çaldırdım. Beni kaydettikten sonra yurtlarımıza girdik.
Kaya'yla diğerleri sohbet ediyorlardı. Yanlarına gittim bende. "Oo aşık kuş döndü." dediler.
"Ne alakası var." dedim. Kaya kalkıp yanıma geldi ve yanaklarımı sıktı.
"Ay ay kızarırmışta" eline vurdum hafifçe.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Babam
General FictionBu benim ilk kitabım. Yazım hatalarımın farkindayim ama ilk olduğu için o hatalar anı olarak kalsın istiyorum. ☺️ Not: klasik üvey baba,kız ilişkisi değildir. Not 2: bu uyarıyı yeniden koymak durumundayım... Sevgili okurlarım kitabımın başrolü erkek...