Sabah kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Tüm gece uyumadım sayılır. Tolga bey beni evlat edinmek istiyor, olur mu ki? Gerçekten annem beni ona mı emanet etti. Çünkü Tolga bey gerçekten de çok iyi bir insandı, geçmişte yaşadıklarını düşünecek olursak...
Aşağıya indiğimde Tolga beyi aynı koltukta otururken buldum. O hiç uyumamış mıydı?
"Günaydın Tolga be- yani abi." dedim.
Hala alışamadım abi demeye. Arkasını dönüp bana baktı. Yorgunluğu gözlerinden okunuyordu, ona rağmen bana sıcak bir gülümseme sundu ve, "günaydın Can, iyi uyudun mu?" diye sordu.
"Evet çok teşekkür ederim." dedim ve gülümsedim.
"Hadi bugün seninle bir şeyler yapalım." dedi.
Galiba beni kendine yakınlaştırmak istiyor.
"Olur ne yapalım?" dedim. Onu kıramam ona değer veriyorum.
"İstersen çocukluğumuzda yaptığımız gibi lunaparka gidebiliriz ya da sen ne istersen." dedi.
"Sinemaya gidelim mi? Hem biraz düşünmüş olurum film izlerken." dedim.
"Nasıl istersen ama önce kahvaltı edelim. Omlet seversin değil mi?Pankek de yaparız."
"Olur." dedim sevinçle pankeke asla hayır diyemem.
Farkettim de ben hiçbir şeye hayır diyemiyorum. Özellikle de yemeklere...
Birlikte mutfağa gittik. Tolga omlet yaparken ben de yanında onu izliyordum. Vay bu işte gerçekten iyi.
"Tolga abi o omleti tavada bir çevirsene." dedim gülerek.
Tolga abi bana baktı şaşkınlıkla. "Ne oldu?" dedim.
"İlk kez şaşırmadan bana abi dedin. Ben o kadar mutlu oldum ki!" gerçekten de gözleri dolu dolu oldu. Sonra, "tabiki çeviririm." dedi ve omleti tavadan fırlatarak çevirdi.
Ben de yarı şaşkınlık yarı hayranlıkla onu izledim.
En sonunda Tolga abi iki adet omleti tabaklara koydu. "Pankeki kahvaltıdan sonra yapalım." dedi.
Onu onaylayıp masaya oturdum.
Omleti yerken bir yandan da düşündüm. Acaba teklifi kabul etsem mi?
Kahvaltıdan sonra Tolga abi ile masayı topladık ve bulaşıkları makineye yerleştirdik.
Daha sonra Tolga abi un, yumurta, süt gibi malzemeleri çıkardı ve kek hamurunu hazırlamaya başladı. Yaparken bana döndü ve "Can'cım işin püf noktası hamuru çok katı yapmayacaksın." dedi.
Ancak burnuna bulaşmış unla o kadar komikti ki. Kahkaha atmaya başladım.
"Hey! Neden gülüyorsun? Sana burada püf nokta öğretiyorum." dedi.
Kahkahalarımın arasından zorla konuştum. "Burnunda un var."
Parmağıyla burnuna dokundu ve parmağındaki unu hala gülmekten kırılan kendimin burnuna sürdü.
Şimdi o gülüyordu. "Can, çok komik oldun abicim." dedi.
Uzun zamandır böyle gülmemiştim.
Sonra kendimi toparlayıp sordum.
"Gerçekten beni kardeşin gibi mi görüyorsun?"Hamurunu hazırlarken beni yanıtladı.
"Annenle baban benim koruyucu ailemdi, dün sana söylememiştim. Yani evet, sen bir yandan da kardeşim sayılırsın." dedi.
Heyecanımı engelleyemedim. "Vay canına hep bir abim olsun isterdim ama zaten bir tane varmış." dedim. Tolga abi gülümsedi. "Ben de bir kardeş isterdim, ama zaten bir tane var." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Babam
Genel KurguBu benim ilk kitabım. Yazım hatalarımın farkindayim ama ilk olduğu için o hatalar anı olarak kalsın istiyorum. ☺️ Not: klasik üvey baba,kız ilişkisi değildir. Not 2: bu uyarıyı yeniden koymak durumundayım... Sevgili okurlarım kitabımın başrolü erkek...