Fatma
İşten eve bayağı geç bir vakitte dönmüştüm. Önce oğlumun yanına uğradım. Canım benim, yine ders çalışırken uyuyakalmış, kitaplarını toplayıp masasının üzerine koydum.
Ardından onu yattığı pozisyondan doğrultup yatağın içine yatırdım ve yorganı üstüne çektim.
Alnına dokunduğumda hayli terli olduğunu farkettim. İnşallah üstünü açmaz yoksa her tarafı tutulur yavrumun.
Üstünü açmasını engellemek için yorganını iki tarafından altına soktum.
Canım yavrum benim. Bir süre yanında oturup saçlarını okşadım.
Yüzünü buruşturup sızlanmaya başladı. Sanırım kabus görüyor. Onu uyandırsam iyi olacak.
"Can, oğlum!" dedim onu hafifçe dürterek.
Bir yandan da baş ucundaki komodinin üzerindeki sürahiden su koyuyordum.
Sızlanışı arttı.
"Oğlum, Can'ım hadi uyan oğlum kabus görüyorsun!" diye tekrar dürttüm.
Sayıklamaya başladı. "Yılanlar geliyor."
Bu sefer daha hızlı dürttüm. Can kabus görünce etkisinden kurtulup yeniden uyuyamıyor.
"Yılanlar." dedi yeniden, yatakta dönmeye çalıştı ama yorgandan dönemedi.
"Oğlum uyan!" dedim, niye uyanmıyor bu çocuk.
En sonunda "yılanlar!!" diye çığlık atıp hızla yatakta oturur pozisyona geldi.
"Oğlum, iyi misin, kabus mu gördün?" diye sordum. Canım meleğim benim çok korkmuş. Elimdeki suyu uzattım.
Titrek parmaklarıyla bardağı tutup iki yudum su içti.
"Sağol anne, iyiyim, kabus gördüm." dedi.
"Yine mi yılanlar." dedim.
"Evet ama bu sefer farklıydı. Yılan konuşuyordu. Beni yiyeceğini, öldüreceğini söyledi ve vücudumu sarmaya başladı. Beni öldürecekti anne, sen yetiştin." dedi bana sarılarak.
Ben de sarılmasına karşılık verdim. Can'ın bir psikoloğa gitmesi gerekiyor bence. Her gece aynı kabus görülür mü?
Geçmişte Can bir sokak sihirbazını izlemek istemişti, o bayağı küçükken. Sihirbaz şapkadan tavşan, güvercin, çiçek falan çıkarıyordu. Can gösteriyi sevmişti. Ancak sihirbazdan sonraki adam yani yılan terbiyecisi, yılanın kontrolünü sağlayamadı. Biz en öndeydik. Yılan, Can'ın ayak bileklerine dolanıp, vücudunu sarmaya başlamıştı. İlk başta gösterinin bir parçası sanmıştım ve ses etmedim. Ancak sonunda Can korkudan bayılınca, adamın kontrolü kaybettiğini anladım. Can o zamandan beri yılanlardan çok korkar.
"Oğlum istersen bir psikoloğa git, ister misin?" diye sordum.
"Hayır, ben hasta değilim, sadece yılanlar en çok korktuğum hayvan o kadar. Bunun için psikoloğa gitmeye gerek yok. Psikolog ne yapsın bana." dedi.
"Belki korkuna bir çare bulur." dedim.
"İstemiyorum, hem zaten geçti, sadece bir rüyaydı." dedi ve başını yastığa koydu.
Ben de oğlumu alnından öpüp yanından kalktım. Zavallı çocuğum.
Can
Annem gittikten sonra arkamı dönüp uykuya daldım yine. Son zamanlarda çok uyuyordum nedense...
Sabah erken bir vakitte uyanıp duşa girdim. Duştan sonra anneme yardım etmek için mutfağa yöneldim. Ancak annemlerin odasının önünden geçerken Kanuran'ın sesini duydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Babam
Ficción GeneralBu benim ilk kitabım. Yazım hatalarımın farkindayim ama ilk olduğu için o hatalar anı olarak kalsın istiyorum. ☺️ Not: klasik üvey baba,kız ilişkisi değildir. Not 2: bu uyarıyı yeniden koymak durumundayım... Sevgili okurlarım kitabımın başrolü erkek...