Üvey Babam

5- HASTALIK

İlahi bakış

"Nerede olabilir bu çocuk, Can! Can! oğlum neredesin?!"

Sabahtan beridir Fatma Hanım ve Kamuran Bey, Can'ı arıyorlardı.

"Can neredesin!" Kamuran Bey evin etrafını arıyordu, pardon, arıyormuş gibi yapıyordu.

Fatma Hanım'da çevreye sormak için gitmişti.

Döndüğünde üzgündü. "Herkese sordum, kimse görmemiş, oğluma bir şey olmamıştır değil mi Kamuran?"

"Merak etme olmamıştır canım, bir yerlerde saklanıyordur. Sen içeri geç ben de kaloriferi yakıp geleyim."

"Ya oğlum gelirse, ben o yokken nasıl otururum. Havalar çok soğuk, hastaneye falan mı baksak ya da karakola."

"Canım, merak etme belki dolaşmaya çıkmıştır."

"Gelir değil mi?"

Genç kadın çok endişeliydi.

"Gelir gelir."

"Ben de seninle geleyim, belki kafam dağılır."

Adam tereddüt etse de "gel" dedi.

Kazan dairesine indiklerinde Kamuran Bey kancada asılı duran anahtarı aldı ve kilide sokup çevirdi.

İçeri girdiklerinde Fatma Hanım "oğlum!" diye bağırıp hemen yanına koştu.

Genç çocuk köşede kıvrılmış, bacaklarını kendine doğru çekmiş, kollarını kendine dolamış, titreyerek yatıyordu.

"Oğlum!" Fatma Hanım oğlunun yanına çöktü. Bedenini kendine çekip sarıldı. "Ne işin vardı senin burada? Oğlum uyan hadi."

Can yavaşça gözlerini açtı. Aklı bulanıktı, nerede olduğunu bilmiyordu. Tek bildiği soğuktan donuyor olduğuydu.

"Kamuran yardım et, ateşler içinde yanıyor çocuğum, hastaneye götürelim."

Kamuran Bey, Fatma Hanım'ın kollarındaki genci kucağına aldı. Genç çocuk yavaşça gözlerini aralayıp kimin kucağında olduğuna baktı.

Hayal meyal Kamuran Bey'i seçebildiğinde elinden geldiği kadar çırpındı, çırpınırken "bırak beni" diye söyleniyordu.

"Her şeyi sen yaptın" diye sayıkladı genç.
"Beni buraya kilitledin." dedi.

Fatma Hanım oğlunun söylediklerini işitti ama oğlunun sayıkladığını düşündü.

"Sen beni buraya kilitledin."

Kamuran Bey kucağındaki genci hafifçe sıkıştırdı. Çocuk canı yanınca sayıklamayı kesti.

Birlikte anayola çıkıp ilk gördükleri taksiyi durdurdular.

Kamuran Bey kucağındaki gençle birlikte arkaya oturdu. Annesi de mecburen öne oturdu.

Genç çocuk hala titriyordu. Bir yandan da "sen yaptın, sen yaptın" diye sayıklamaya devam etti.

Kamuran Bey yavaşça gencin ağzını kapattı.

"Dayan annecim, geldik hastaneye" dedi Fatma Hanım.

Kamuran Bey genci araçtan çıkardı ve hastaneye yürüdü.

İki hemşire hemen bir sedye getirdi ve Kamuran Bey, Can'ı sedyenin üzerine bıraktı.

Hemşireler onu götürürken Fatma Hanım ile Kamuran Bey kenardaki sandalyelerin üzerine oturdular.

"Çocuğuma ne oldu Kamuran? Oraya nasıl girdi hatta nasıl orada kilitli kaldı hala aklım almıyor." dedi.